Demirtaş: HDP baraj altında kalmaz, ancak bırakılabilir!

HDP’nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, bir Alman televizyon kanalına verdiği mülakatta, “HDP baraj altında kalmaz, ancak bırakılabilir” dedi.

Rehin tutulduğu Edirne F-Tipi Cezaevinden Almanya’nın önde gelen televizyon kanallarından ZDF’ye mülakat veren Demirtaş, tutukluluk koşullarından bahsederken, cezaevi koşullarının genel olarak iyi olmadığını söyledi. Demirtaş, “F Tipi yüksek güvenlikli cezaevlerinin mimari yapısı ve işleyişi başlı başına bir tecrit ve işkence teşkil ediyor. İmkanlarımız çok kısıtlı” dedi.

GÜNDE 4 SAAT UYKU YETİYOR

Cezaevinde seçim kampanyası yürütmenin “somut koşullarının” olmadığını belirten Demirtaş, “Ama elimden geleni yapıyorum. Dışarıda olsam sarf edeceğim eforu burada, bu dar alanda yine harcıyorum. Günde 4 saat uyku yetiyor bana” diye konuştu.

Avukatları aracılığı ile hem dışarıya sözünü ulaştırmaya çalıştığını, hem de dışarıdan gelenlere yanıt olmaya çalıştığını belirten Demirtaş, serbest bırakılma umudu olup olmadığı sorulduğunda şu yanıtı verdi:

ERDOĞAN SERBEST BIRAKILMAMAM İÇİN KAMPANYA YÜRÜTÜYOR

“Yargı üzerindeki siyasi baskılar ve vesayet olmasa her an serbest bırakılabilirim. Normal olan, yasal olan budur. Ama yargı tam olarak hukuku esas almıyor. İktidarın ve Erdoğan’ın söylemlerini esas alıyor. Erdoğan da serbest kalmamam için kampanya yürütüyor, her gün mahkemelere çağrılar yapıyor.”

DAVALAR İKTİDARIN BASKISIYLA AÇILDI, ADİL DEĞİL

20 civarında davadan yargılandığını hatırlatan Demirtaş, tamamının siyasi konuşmalarla ilgili olduğunun altını çizdi. Demirtaş, “Bu davalar iktidarın baskısı ve yönlendirmesiyle açıldı ve halen aynı baskı altında sürüyor. Şimdiye kadar adil bir yargılama yapıldığını da şahit olmadım” dedi.

BİR TUTUKLU DEĞİL, SİYASİ REHİNEYİM

Demirtaş, “Hakkımda yerel mahkemelerde verilmiş tek bir mahkumiyet hükmü yoktur. 20 aydır birçok davada yargılamama başlanmadı bile. Tutuklu olduğum davada ise 20 ayda 2 defa hakim karşısına çıkabildim. Yani yargılama bile yapılmadan içeride tutuluyorum. Dolayısıyla ben bir tutuklu değil siyasi rehineyim” diye ekledi.

ERDOĞAN’DA ADALET YOK

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, serbest bırakma taleplerine verdiği sert yanıtı değerlendiren Demirtaş, “Erdoğan’ın başını çektiği bir kampanya ile bana karşı adeta bir linç ortamı yaratılmaya, mahkemeler üzerinde baskı oluşturulmaya çalışılıyor. Bu bile artık Erdoğan’dan bu ülkeye hayır gelmeyeceğinin en somut örneğidir” şeklinde konuştu.

Demirtaş, “Zerre kadar adalet ve hukukun üstünlüğüne dair inanç yok Erdoğan’da. Benim gibi elini kolunu bağladığı bir rakibe karşı dışarıda linç kampanyası yürütmekten utanmayan bir siyasetçiden demokrasi beklenemez” ifadelerini kullandı.

AB VE ALMANYA’DAN BİR BEKLENTİM YOK

“AB ülkelerinin ve Almanya’nın sizin tutuklanmanıza, size karşı yürütülen soruşturma ve davalara ilişkin yaklaşımlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?” şeklindeki bir soruya Demirtaş, şu yanıtı verdi:

“AB ülkelerinden ve Almanya Hükümeti’nden hiçbir kişisel beklentim yoktur, gölge etmesinler yeter. Kendi ilkelerini yok sayan hükümetlerden demokrasi ve insan haklarına saygı beklemek saflık olur. Ben halkıma, Avrupa’daki demokrasi güçlerine ve Avrupa halklarına güveniyorum.”

ÖNCELİĞİMİZ YENİ BİR ANAYASA

Seçimleri kazanırsa öncelikli işlerinin “yeni bir anayasa” olacağını belirten Demirtaş, “Bütün toplumsal kesimlerin, yurttaşların temel haklarını güvence altına alan, özgürlükleri, eşitliği, yargı bağımsızlığını, parlamenter yönetimi, güçlü yerel yönetimleri, kadın özgürlüğü ve çevre haklarından hayvan haklarına kadar her özgürlük alanının güvencesi olacak bir anayasanın yapım sürecini destekleyeceğiz” şeklinde konuştu.

KAYBETMEK ÜZERE OLAN BİR İKTİDAR VAR

OHAL koşullarındaki seçimlere dikkat çeken Demirtaş, “Karşımızda kaybetmek üzere olan bir iktidar var. Dolayısıyla sadece HDP seçmeni ve belli bölgeyle sınırlı olmayan seçim ihlal ve hileleriyle karşı karşıya kalabiliriz” diye kaydetti.

Demirtaş, “24 Haziran günü bu gidişi değiştirmek isteyen herkes önce sandığa giderek oyunu vermeli, sonra da oyuna sahip çıkmalıdır” diye ekledi.

MEDYANIN DURUMU İÇLER ACISI

Seçim sürecinde Türkiye’deki medyanın durumunu “içler acısı” olarak değerlendiren Demirtaş, “Bir iki istisna dışında aynı kötü şarkıyı söyleyen koro gibiler” diye belirtti. Medyada kendisi ve HDP’nin yer almadığını belirten Demirtaş, “Baskı altında olabilirler, ama yaptıkları kabul edilebilir değildir” diye vurgu yaptı.

Kürt kentlerinde seçim sandıklarının taşınması ve birleştirilmesi kararını da değerlendiren Demirtaş, “AKP seçim sonuçlarını dizayn etme peşinde. MHP ile yaptığı faşist ittifak nedeniyle kaybettiği Kürt oylarını bu şekilde kazanmayı düşünüyor” dedi. “Tam bir skandal” diyen Demirtaş, herkesi seçim günü oylarını sahip çıkmak için etkili çaba göstermeye çağırdı.

HDP KİLİT ÖNEMDE

HDP’nin seçimlerde kilit önemde olduğunu kaydeden Demirtaş, “Ben söylemiyorum matematik söylüyor. HDP seçmeni hem parlamento hem de Cumhurbaşkanlığı seçiminde kilit önemdedir” dedi.

HDP BARAJ ALTINDA KALMAZ, ANCAK BIRAKILABİLİR

HDP’nin baraj sorunu olmadığının altını çizen Demirtaş, şu ifadeleri kullandı: “Baraj altında kalmaz, ancak bırakılabilir. OHAL de bunun olanaklarını sunuyor zaten. Ancak HDP’nin barajın altında kalması artık sadece HDP’nin sorunu değildir. Bu yüzden kimileri oy vererek kimileri de HDP’nin oylarının çalınmasına engel olarak bunu önlemeye yardımcı olmalıdır.”

MERKEL’E İLGİNÇ MESAJ

Alman hükümetine de bir mesaj gönderen Demirtaş, “Şansölye Merkel’e selamlarımı söyleyin. Gerçi kendisi seçim sonrası için Erdoğan’ı şimdiden davet etti, ama Erdoğan’ı emekli bir cumhurbaşkanı olarak ağırlamak zorunda kalacak” diye konuştu.