Demirtaş: Her ev, her iş yeri seçim bürosu olmalı

Cezaevinden ANF’nin sorularını yanıtlayan Demirtaş, “HDP’liler inatçı ve kararlıdır. Hiçbir baskı onları mücadeleden alıkoyamaz” dedi. Demirtaş, her ev ve işyerinin seçim bürosu haline getirilmesini istedi.

İkinci defa HDP’nin cumhurbaşkanı adayı olan Selahattin Demirtaş, bu defa bir buçuk yılı aşkındır tutuklu bulunduğu Edirne Cezaevi’nden seçim kampanyası yürütecek. Aslında onun da deyimiyle HDP’ye oy ve gönül vermiş milyonlar bu adaylık için bir seçim çalışması yapacak.

Kesinleşmiş bir cezası olmadığı halde halen cezaevinde olan Selahattin Demirtaş tüm bu dezavantajlara rağmen HDP’lilerin inatçı ve kararlı olduğunu söyledi ve “Göreceksiniz, en cesur, motive kitle bizimki olacak ve en etkili kampanyayı yine biz yürüteceğiz” dedi.

HDP’nin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, Cumhur ve Millet ittifaklarından HDP’nin hâlâ milyonların umudu olmasına dair cezaevine yolladığımız soruları cevapladı. İçeride de boş durmadığını ve propaganda yaptığını da sözlerine ekledi.

EN CESUR VE MOTİVE KİTLE BİZİMKİ OLACAK

-Adaylık açıklaması öncesi herkesin aklında, ceza alıp alamayacağınız vardı. Şimdiyse içeriden bir seçim çalışmasının nasıl yürütüleceği. Bu şartlarda seçim, sizin için nasıl bir süreç olacak?

Benim buradan kampanya yürütmemin imkânı yok. Sadece, dışarıdaki milyonlarca gencin ve kadının yürüteceği kampanyaya destek olmaya çalışacağım. OHAL’in ve Erdoğan’ın yarattığı eşitsizlik nedeniyle zaten adil bir seçim dönemi yaşamayacağız. Ama benim durumum tam bir katmerli adaletsizliktir. Bu dezavantajı da, halkın bizzat kampanyanın öncüsü olmasıyla aşacağız mutlaka.

-OHAL koşullarında seçime gitmek, dışarıda da özgür bir kampanya olmayacağının en büyük işareti. Sezai Temelli’nin pasaportuna el konuldu, birçok HDP’li hâlâ tutuklanıyor ve binlercesi zaten tutuklu. HDP’yi dışarıda nasıl bir seçim kampanyası bekliyor?

“HDP’yi sandığa gömün” talimatı verenler, zaten sahada da her türden baskıyı yapıyor, yapacak. Ancak HDP’liler inatçı ve kararlıdır. Hiçbir baskı onları mücadeleden alıkoyamaz. Göreceksiniz, en cesur, motive kitle bizimki olacak ve en etkili kampanyayı yine biz yürüteceğiz.

DEMOKRASİ İTTİFAKI İÇİN GİRİŞİMLERİMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ

-HDP herhangi bir ittifak çatısında değil ama seçmeni belirleyici bir rol oynuyor. Sizin hem Cumhur hem de Millet ittifaklarına bakışınız nedir? HDP ve Kürt seçmeni görmezden gelen ittifakların başarılı olması ne kadar olası? Kürt sorununun çözümü ve demokrasi için bu ittifaklar sizce birbirine alternatif mi?

Her iki ittifak da sağ ve sığ çıkarlar etrafında kurulmuş, ilkesiz ittifaklardır. HDP’nin de dâhil olduğu ilkeli bir demokrasi bloku kurulabilirdi; ama diğer partiler bu kadar önemli bir demokrasi programını sahiplenmeye hazır değillerdi. Ortak paydaları da “Türkçülük”tür. HDP’nin çok kimlikli, çok kültürlü ve çoğulcu yapısı nedeniyle Türkçülük kalıbına sığmayacağını zaten herkes biliyor. Onlar da bu anlayışı esas alsalardı zaten Türkiye’de önemli bir demokrasi hamlesi yapılmış olacaktı. Her iki ittifak da devletin resmi ideolojisini esas alarak oluşmuştur. Ancak biz yine de, demokrasi ittifakı için her aşamada girişimlerimizi sürdüreceğiz.

-CHP’nin adayı Muharrem İnce ilk miting konuşmasında size ilişkin olarak serbest bırakılmanız yönünde çağrı yaptı. Bu çağrıyı nasıl yorumluyorsunuz?

Önemli buluyorum. Olması gereken de budur. Diğer adaylar seçmenle yüz yüze kampanya yürütürken, bize yönelik bu adaletsizliğe sessiz kalanları seçmen sorgulayacaktır.

KAPİTALİST SİSTEM BİLE AKP’Yİ KUSMAK İSTİYOR

-Bugüne kadar erken seçimi gündemine almayan AKP’nin baskın seçim kararı, yönetememe krizinin göstergesi olarak yorumlandı. Peki, sizce OHAL, anti- demokratik uygulamalar, krize doğru giden bir ekonomik tablo içerisinde sadece AKP’nin gidişi ya da gerilemesi yeterli mi? Seçim sonrası Türkiye’yi nasıl bir tablo bekliyor ve HDP buna karşı nasıl bir alternatif çözüm ortaya koyuyor?

Seçim sonrası Türkiye ciddi kriz tehditleriyle karşı karşıya kalacaktır. Ekonomik, siyasi, sosyal ve uluslararası krizler kapıda birikmiş durumda. Ancak AKP sonrası eğer demokratik ilkeler etrafında uzlaşmış yeni bir ittifak yönetime gelirse alınacak hızlı tedbirlerle bu krizler atlatılabilir. Türkiye’nin hızla OHAL dâhil bütün haksız ve hukuksuz uygulamaları terk edip demokrasi rotasına girmesi gerekir. Bu bile birçok alanda rahatlama sağlayacak ve sorunların adım adım çözümü kolaylaştıracaktır. Fakat AKP bir şekilde yeniden iktidara gelirse bu krizleri önlemesi mümkün değildir. Çünkü AKP artık piyasalara bile istikrar vaat edemiyor. Kapitalist neo-liberal sistem bile AKP’yi kusmak istiyor. Ezilenler de hayli hayli AKP’den kurtulmak için sabırsızlanıyor.

-OHAL’le birlikte Meclis işlevsizleştirildi, fakat seçimlerden sonra da HDP’nin Mecliste olması neyi ifade ediyor ve önemi nedir?

TBMM bugün işlevini yitirmiş olsa da bu her zaman böyle olmayacak. Daha güçlü bir demokratik parlamenter sisteme geçiş yapılabilirse meclis hak ettiği işleve ve öneme kavuşacak. Hem bu açıdan hem de temsilde adalet açısından HDP’nin parlamentoda olması gerekir. Tabii buna öncelikle halk karar verecek. Biz de bu konuda halka güveniyoruz

HDP ETRAFINDA TARİHSEL BİR DURUŞ SERGİLENMELİ

-Birçok Kürt partisi HDP ile bir ittifak görüşmesi sürdürüyor. Bazı yorumlar bunu Kürt İttifakı olarak adlandırıyor. Peki diğer yandan HDP hâlâ bileşenleri de olan sol- sosyalist ve 7 Haziran’da etrafında toplanan halk kitleleri için ne konumda?

Eşbaşkanlarımız ve parti yönetimimiz bu çalışmaları sürdürüyor. Ben de fikir ve önerilerimle katkı sunmaya çalışıyorum. Her iki cephede de olabilecek en geniş ittifak için halen görüşmeler sürüyor. Umarım etkili ve anlamlı bir sonuca ulaşılır. Özellikle Kürt parti ve hareketlerinin bu dönemde çok defa kararlı ve net bir tutumla HDP’nin yanında yer almaları, tarihsel bir duruş sergileme adına önemlidir.

GARDİYANLAR MİTİNGLERE KATILAMIYOR

-Cezaevinden yürüteceğiniz seçim kampanyası belki de dünya siyasi tarihindeki ilklerden olacak. Bir açıklamanızda “Miting yapsam bir kişi katılabiliyor” demiştiniz. Peki, gardiyanlara yönelik bir kampanyanız yok mu, onlar da seçmen?

Evet, gardiyanlar da seçmen ama devlet memurular. Bu yüzden mitinglerime katılamıyorlar :) Ama beni avukat görüş yerine götürüp getirirlerken bile boş durmuyorum, sürekli propaganda yapıyorum :) Şimdilik pek renk vermiyorlar. Bakalım.

HER YER HDP BÜROSU OLMALI

-Son olarak, Twitter hesabınızdan “hapisteyken neye güvenip mi aday oldum” başlığı altında, halkın yer aldığı onlarca fotoğraf paylaşıldı. Bunu bir de sözlü olarak nasıl anlatırsınız?

Benim elimin altında Erdoğan’ın sahip olduğu devlet imkânları yok. Medya, yargı, bürokrasi ve sermaye desteğim yok. Ben her zaman, sadece halka güvenerek siyaset yaptım. Şimdi de halka inanıyor ve güveniyorum. Yine milyonlarla meydanları dolduracaklar, yine gönüllü olarak coşkuyla ve heyecanla ev ev dolaşıp kampanya yürütecekler. Hatta herkes kendi seçim bürosunu da açabilir. Bunun için, parti teşkilatlarımıza başvurup destek istemeleri yeterlidir. Seçim bürosu için her türlü materyal ve ihtiyacı partimiz karşılayacaktır. Her iş yeri, her ev bir seçim bürosu olmalıdır. Bütün evlerin ve iş yerlerinin pencereleri, balkonları HDP bayraklarıyla süslenmelidir. “HDP artık siyasi bir meftadır” diyenlere, HDP’nin nerede olduğu görsel olarak da hissettirilmelidir.

Hiçbir seçimde olmadığı kadar bayrak, afiş ve poster hazırlığımız var. Her HDP’li, kendisine en yakın HDP seçim bürosundan bunları almalı ve evini, iş yerini süslemelidir. Bu seçimde moral değerleri, umudu ve cesareti öne çıkarmak çok önemlidir. Halkımız emin olsun ki, bizler sonuç alacağız ve mutlaka kazanacağız.