Rojava Devrimi, 19 Temmuz 2012'de başladığında, eğitim ve öğretim sistemi yeniden inşa edildi. Kuzey ve Doğu Suriye’de eğitim, Demokratik Ulus paradigması doğrultusunda yürütülüyor. Devrim öncesinde gizli bir şekilde Kürtçe eğitim gören Kürt halkı, artık okullarda ana dilinde eğitim alabiliyor. Resmi diller arasında Kürtçe, Arapça ve Süryanice yer alıyor ve üç dilli eğitim sistemi uygulanıyor. Her ulus, kendi ana dilinde eğitim görme hakkına sahipken, dil kursları açarak da dillerin kaybolmasını önüne geçiyor.
Kuzey ve Doğu Suriye’de eğitim ve öğretim yılı 8 Eylül’de başladı. Okul kayıtları ise Eylül ayı boyunca devam edecek. 41 bin öğretmenin görev yaptığı okullarda şu ana kadar 860 binden fazla öğrenci eğitim hayatına başladı. Bölgede 3 bin 63 ilkokul, 179 ortaokul, 46 lise ve çeşitli birleştirmelerle toplam 4 bin 120 okul bulunuyor. Ancak savaşta zarar gören ve kullanılamayan okullar nedeniyle aktif okul sayısı 4 bin 100.
İlkokul, 1’inci sınıftan 6’ncı sınıfa; ortaokul, 7’nci sınıftan 9’uncu sınıfa kadar; lise ise 10’uncu sınıftan 12’nci sınıfa kadar eğitim veriyor. Her öğrenci ilk 3 yılını ana dilinde eğitim alarak tamamlıyor. 4’üncü sınıfa geçen öğrenciler, kendi halkının (Kürt, Süryani veya Arap) dilinde eğitim görmeye başlıyor. 5’inci sınıfta ise öğrenciler yabancı dil olarak İngilizce eğitimi almaya başlıyor.
2014 yılında kurulan Eğitim Müfredatı Komitesi, bu yıl 1., 4., 7. ve 10’uncu sınıfların müfredatlarında bazı değişiklikler yaptı. Bu sınıflara yönelik eğitim materyalleri güçlendirildi. Komite, yaklaşık 4 yıldır müfredatı derinlemesine inceleyerek eksik yönlerini tamamlamayı hedefliyor. Eğitim yılının birinci dönemi 2 Ocak 2025'te sona erecek, ikinci dönem ise 15 Ocak 2025'te başlayacak ve 15 Mayıs 2025'te tamamlanacak.
Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Eğitim ve Öğretim Kurulu Eş başkanı Semîra Hec Elî, 2024-2025 eğitim ve öğretim yılında Öğrenci Aileleri Meclisi’nin kurulduğunu ve bölgede eğitim müfredatının ortaklaştırılacağını belirtti. Semîra Hec Elî, “Öğrenci, öğretmen ve aileler arasında kolektif bir çalışma yürütmek, denetim yapmak ve gelişimi takip etmek amacıyla Öğrenci Aileleri Meclisi'ni oluşturduk. Toplum ile okullar arasındaki bağı güçlendirmek ve eğitim sisteminin evlerde de etkili olmasını sağlamak için bu sistemi gerekli gördük. Ayrıca, bölgede eğitim müfredatını ortaklaştırmak amacıyla kapsamlı çalışmalar yürütüldü. Önceden Firat, Cîzre ve Şehba-Efrîn Kantonu’nda eğitim müfredatı aynıydı. Bu yıl ise Tebqa Kantonu’nda 1’inci sınıftan 12’nci sınıfa, Reqa Kantonu’nda 1’inci sınıftan 9’uncu sınıfa, Minbic ve Dêrazor Kantonu’nda ise 1’inci sınıftan 6’ncı sınıfa kadar olan eğitim müfredatı, Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Eğitim ve Öğretim sistemi doğrultusunda yürütülecek. Temel hedefimiz, bölgede eğitim müfredatımızın bütünlüğünü sağlamak. Müfredatın geliştirilmesi ve zenginleştirilmesi amacıyla 3-4 yıllık bir süreyi kapsayan bir gözden geçirme yapılacak. Bu yıl 1., 4., 7. ve 10’uncu sınıflara ait müfredat değiştirildi ve daha da zenginleştirildi” değerlendirmesinde bulundu.
‘HER HALK KENDİ ANADİLİNDE DİL KURUMU AÇMA HAKKINA SAHİP’
Semîra Hec Elî, üç dilli eğitim sisteminin yanı sıra her halkın kendi anadilinde dil kurumlarını açma hakkına da dikkat çekti. “Kuzey ve Doğu Suriye’de Kürtçe, Arapça ve Süryanice eğitim veriliyor. Ancak Ermeni, Çerkez, Türkmen ve diğer halkların da anadillerinde eğitim kursları açma hakları bulunuyor. Şu an Ermeni Dil Kurumu’nun açılması için çalışmalarımız devam ediyor ve bu çabalarımız ortak bir şekilde sürdürülüyor" dedi.
Semîra Hec Elî, Kuzey ve Doğu Suriye’de eğitim veren öğretmenlerle ilgili şunları söyledi: “Devrimin ilk dönemlerinde, profesyonellik aramadan dile yatkın öğretmenlerle eğitim sistemimizi sürdürdük. Ancak şimdi, ilkokul, ortaokul, lise ve üniversitelerin açılmasıyla birlikte, öğretmenlerin üniversite veya enstitü belgesine sahip olmaları gerekiyor. Özerk Yönetim enstitüsü ve üniversitesinden mezun olmayan öğretmenler de yazılı sınav sonucuyla okullarımızda öğretmen olabilir. Öğretmenlerimizin Demokratik Ulus felsefesini iyi kavramış olmaları da en önemli koşullarımızdandır.”
‘TÜRK DEVLETİNİN SALDIRILARI EĞİTİMİ OLUMSUZ ETKİLİYOR’
Semîra Hec Elî, Türk devletinin bölgeye yönelik saldırılarının eğitim sistemini olumsuz etkilediğine dikkat çekti. “Okullar özellikle hedef alınıyor. Sınır bölgelerindeki çocuklar sürekli saldırı tehdidi altındalar ve birçok okul hasar gördü ya da kullanılamaz hale geldi. Alternatif olarak online eğitim denedik, fakat bu, yüz yüze eğitimin yerini tutmuyor. Ayrıca, 1-4-7-10 müfredatımız video anlatım şeklinde dönüştürüldü. Saldırı ortamında eğitim görmek, çocukların psikolojisini olumsuz etkiliyor ve eğitimden beklenen sonuçları almalarını engelliyor. Eğitim materyallerini 12’nci sınıfa kadar ücretsiz sağlıyoruz, ancak saldırılar ve ambargo nedeniyle kırtasiye ihtiyaçlarını karşılamak aileler için zorlaşıyor” dedi.
Kürtçe, Arapça ve Süryanice eğitim programlarının bazı konularda farklılık gösterdiğini belirten Semîra Hec Elî, “Eğitim müfredatımız üç dilli: Kürtçe, Arapça ve Süryanice. Her dilin marşları farklı. Eğitim materyallerimiz genellikle çevrilmiş olduğundan büyük farklılıklar yok, ancak kültürel farklılıklar ders içeriklerinde değişim yaratabiliyor. Her halkın kendine özgü kültürü ele alınıyor. Çocuklar farklı kültürlerle büyütülüyor ve üç dilli sistem, ortak bir yaşam, kültür ve duygu yaratmayı amaçlıyor. Okulda oluşan ruh bütünlüğü doğrudan topluma da yansıyor” diye ifade etti.
30 ERMENİ ÖĞRETMEN DİLDE PROFESYONELLEŞTİ
Rojava-Kuzey ve Doğu Suriye Devrimi sonrası Ermenice dil eğitimine başladıklarını belirten İmad Teteriyan da şunları söyledi: “Ermeni dilini yaşatmak için profesyonel öğretmenlere ihtiyacımız vardı. Ermeni topluluğundan genç yaşlı demeden herkes için dil eğitimleri verdik ve 30 uzman öğretmen yetiştirdik. Dil kurumumuz 2025 yılında açılacak. Kurum, ilkokuldan üniversiteye kadar öğretmenler yetiştirecek ve Ermeni çocuklarına anadil eğitimini sağlayacak. Öğretmenler sabah eğitim alacak, öğleden sonra ise öğrencilere ders verecek. Özerk yönetim eğitim sistemine dahil olduğunda, Ermeni çocuklar için sağlam bir temel oluşturulacak.”
Kuzey ve Doğu Suriye eğitim müfredatının hazırlıklarının sürdüğünü aktaran İmad Teteriyan, “Birinci sınıftan üçüncü sınıfa kadar olan müfredat tamamlandı. Yakında altıncı sınıfa kadar olan müfredat hazırlıklarına başlanacak. Dil kurumunda eğitim gören çocuklar, özerk yönetim eğitim sistemine dahil edilerek daha güçlü bir eğitim alacak” diye ekledi.
2025’te açılacak dil kurumuyla önemli bir adım atacaklarını ifade eden Teteriyan, “2026 yılında Ermeni çocuklar Demokratik Ulus paradigması doğrultusunda tarihini, kültürünü, dilini, gelenek ve göreneklerini yaşatacak" dedi.
OLAF TAO SÜRYANİ KURUMU
Olaf Tao Süryani Kurumu, Özerk Yönetim materyalleriyle eğitim gören Süryani öğretmenleri yetiştirmek ve eğitim müfredatını Süryanice ’ye uyarlamakla sorumlu. Ayrıca, yeni nesillerin anadilini öğrenmeleri için dil eğitimleri de veriyor. Dêrik, Hesekê, Qamişlo, Dirbêsiyê ve Tirbêspiyê’de merkezleri bulunan Olaf Tao, kiliselerdeki Süryani çocukların Özerk Yönetim eğitim materyallerinden faydalanmasını sağlamak için 2024-2025 eğitim-öğretim yılına başladı.
Olaf Tao Süryani Kurumu Yönetim Üyesi Saliba Yakup, “Olaf Tao 2014 yılında kuruldu ve Süryanice dilinin geliştirilmesi için büyük çaba sarf ediyoruz. Çocuklarımızın kültürü, dili ve tarihiyle büyümesini istiyoruz. Bu nedenle, Süryanice’ye hâkim kişilerin eğitilmesi gerekiyordu ve Olaf Tao bu görevi üstlendi. 2019’da Kuzey ve Doğu Suriye eğitim müfredatını ilkokuldan liseye kadar Süryaniceye uyarladık ve kiliselerdeki çocuklara ulaştırdık. Süryani müfredatında bir değişiklik yapılması gerektiğinde ortak tartışma ve kararlar alıyoruz” dedi.