Dersim'deki siyasetçiler: Direniş ve dayanışmayı büyütme zamanı
Dersim'de irade gaspına karşı gerçekleştirilen eylemde konuşan siyasi parti temsilcileri, AKP-MHP iktidarının darbesine karşı direnişi büyütmenin zamanı olduğunu vurguladı.
Dersim'de irade gaspına karşı gerçekleştirilen eylemde konuşan siyasi parti temsilcileri, AKP-MHP iktidarının darbesine karşı direnişi büyütmenin zamanı olduğunu vurguladı.
Dersim'de yaşanan irade gaspına gerçekleştirilen protesto eyleminde DBP Eş Genel Başkanları Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Keskin Bayındır, EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk, ESP Eş Genel Başkanı Murat Çepni, PİA Genel Başkanı Mehmet Kamaç, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Sevda Karaca, CHP heyeti, demokrasi güçleri, Dersim ve Ovacık belediyelerinin gasp edilmesine karşı Seyit Rıza Meydanı'nda açıklama yaptı.
EMEK Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Sevda Karaca, "Bu kent ne zulümler gördü baş eğmedi, boyun eğmedi. Halkın ‘Biz varız’ dediği kentlerden birini gasp etmeyi kolay mı zannediyorsunuz" dedi. Sevda Karaca, "Gelin bu talan düzenini birlikte değiştirelim. Kayyımı birlikte göndereceğiz. Bu talan, yalan, zulüm iktidarını göndermek için Dêrsim gibi direneceğiz. Dêrsim’i izleyip, 'bizim başımıza gelmez' diye düşünenlere; bütün muhalefetin, eşitlik, özgürlük isteyen herkesin artık birlikte mücadele etmesinin zamanı geldi. Dêrsim ve Pulur birdir. Esenyurt ve Mêrdîn birdir. Bugün Dêrsim’in ittifakına göz dikenlere karşı birlikte mücadeleyi büyüteceğiz, bu duvarlarınızı birlikte yıkacağız” dedi.
'KARDEŞLİK İÇİN EŞİTLİK OLMALI'
EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk, "Meclis’te ‘Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir’ yazıyor. O polisleri, betonları oraya yığdığınızda egemenlik nasıl milletin oluyor? AKP de zamanında 'sandıktan çıkıyoruz' dedi. Şimdi Kürt halkının sandıktan çıkmasını neden kabul etmiyorsunuz? Egemenlik kayıtsız şartsız halkın ise Kürt'ün oyu ile Türk'ün oyu aynı olmalıdır. Barış, kardeşlik olacak ise Kürt ile Türkün dili eşit olmalıdır. Kardeşlik için tam demokrasi ve eşitlik olmalıdır. Biz bu çizgide direneceğiz. Tek vücut, tek yumruk olursak bu iktidarı da kayyumları da gönderebiliriz” ifadelerini kullandı.
'BİZİ DİRENİŞ BUGÜNLERE GETİRDİ'
ESP Eş Genel Başkanı Murat Çepni, "Bu direniş bizi bugünlere getirendir” dedi. Çepni, "Dersim halkı ser verip, sır vermeyen bir halktır. Asla sizin oyunlarınıza boyun eğmeyecektir. Demokratik, halkçı belediyecilik bizim esasımızdır. Edip Solmaz’lardan Selçuk Mızrak’lara bu mücadele sürdü, sürecek. Şimdi Dersimli olma, yan yana olma zamanıdır. Şimdi faşizme karşı omuz omuza verme zamanıdır” dedi.
'KÜRT HALKININ SEÇME SEÇİLME HAKKINA DARBE'
SYKP Eş Genel Başkanı Feray Mertoğlu, "Kayyum Kürt halkının seçme ve seçilme hakkına darbedir. Kabul etmiyoruz. Ülkeyi soyup soğana çevirdiler. Ülkeyi yönetemiyorlar. Belediyeleri gasp ederek, talanlarına devam etmek istiyorlar. Buna asla izin vermeyeceğiz. Seçimde kazanamadığı ve bükemediği bileği, kayyumlarla gasp etmeye çalışıyorlar. Kadınlar, gençler artık buna dur demeliyiz. Umudumuzu diri tutarak, hep birlikte mücadele ile kayyımları göndereceğiz. Kayyım gidecek, Dêrsim kazanacak" diye konuştu.
'DARBEYİ HER YERE TAŞIYORLAR'
CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, darbecilerin aklına gelmeyen uygulamaların AKP döneminde devreye konulduğunu vurguladı. Tanrıkulu, "Bu darbeyi bu coğrafyanın dışına, İstanbul’a da taşıdılar. Burada iradenize darbe indirdiler. Kayyum siyasi darbedir. Halkın seçme seçilme hakkının ortadan kaldırılmasıdır. Tam bir faşizm uygulamasıdır. Buna karşı birlikte direnmek zorundayız. AKP, kutuplaştırma, ayrıştırmadan beslenen bir rota çiziyor. Biz de bunun karşısında dayanışmayı büyüterek, mücadele edebiliriz. Bizleri ayırmaya, algı oluşturmaya çalışacaklar, aynı fotoğraf çatısında görmemek için elinden geleni yapmaya çalışacaklar. Ama bizler birlikte durmak zorundayız” ifadelerini kullandı.
'HEP BİRLİKTE DİRENİRSEK KURTULURUZ'
KESK Genel Sekreteri Sevgi Yılmaz, "Seçme seçilme hakkımız için direniyoruz. Madenciler de yerin 500 metre altında özelleştirme olmasın diye direniyor. Korkuları direnenlerden. Tek adam rejimi 'her şeye ben karar veririm' diyor. O yüzden beton bariyerler arkasına saklanıyorlar. Bir ülkede demokrasi yoksa emek mücadelesi yürütülemez. Demokrasi yoksa kadınlar insanca yaşayamaz. Ülkede demokrasi yoksa sendikal mücadele yürütemezsiniz. Bir önceki seçimde 48 belediyeye kayyum atadı. Bir kayyım rejimi var. Ülkenin batısına bunu anlatamadık. Ne zaman ki Esenyurt’a atandı. Kayyıma karşı mücadele edeceğiz. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz” diye konuştu.
'SÖMÜRGE VALİSİ!'
Görevi gasp edilen Dersim Belediye Eşbaşkanı Birsen Orhan ise, “Bu zulümü Mereş’ten, Gazi’den, Roboski’den biliyoruz” dedi. Birsen Orhan, “Binamızı işgal eden sömürge valisine diyorum ki; Kürtlere, Alevilere, gençlere, 'jin, jiyan, azadî' diyen biz kadınlara, Dersim ittifakına yenileceksiniz” diye kaydetti.