Türk devletinin gözaltında katlettikleri için denize karanfil

İzmir'de, Türk devlet güçlerince gözaltında katledilenler için denize karanfil bırakıldı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İHD İzmir Şubesi, Kayıplar Haftası kapsamında eski Sümerbank önünde açıklama yaptı. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eş Sözcüsü İbrahim akın, sivil toplum örgütü temsilcileri ve siyasi parti temsilcileri de eyleme katıldı. İHD, gözaltında katledilenleri anmak için denize karanfil bıraktı.

'DEVLET KATLETTİ, GİZLİ YERLERE GÖMDÜ'

İHD İzmir Şube yöneticisi Caner Canlı, gözaltında kaybetme politikasının "sistematik saldırı politikası" olduğunu söyledi. Canlı, “Bu kirli yöntemi uygulayan devletler, sisteme karşı aktif mücadele içinde olan insanları gözaltına alıp kaybederek, toplumda kaygı, belirsizlik ve korku yaratmakta. Böylece toplumsal muhalefet susturulmaya çalışılmaktadır. Örgütlü işçiler, sendikacılar, gazeteciler, aydınlar, yazarlar, hukukçular, kısacası toplumun her kesiminden insanlar bu saldırının hedefi olabilmektedir. Gözaltına alınan kişiler genellikle işkence ile katledilmekte ve gizli bir yere gömülerek, cesetleri ortadan kaldırılmaktadır” dedi.
İnsan hakları örgütlerinin, kayıp yakınlarının, demokrasi güçlerinin ortak mücadelesiyle bu saldırılara karşı toplumsal muhalefet geliştiğini söyleyen Canlı, "Arjantin’de Plaza de Mayo Annelerinin uzun yıllara yayılan mücadelesi ve Türkiye’de Cumartesi Annelerinin kararlı mücadelesi bu konuda yol göstericidir. Cumartesi Anneleri ilk kez 27 Mayıs 1995’de İstanbul’da Galatasaray Meydanı’nda oturmaya başladıklarında, gözaltına alınıp öldürülen Hasan Ocak, kimsesizler mezarlığında 10 gün önce bulunmuştu. Aylardır kayıp olarak aranan Rıdvan Karakoç’un da Hasan Ocak’la aynı akıbeti paylaştığının ortaya çıkarılması, diğer kayıp yakınları için de umut oldu” diye belirtti.

'AKIBETİ BİLİNMEYEN 800 CAN VAR'

Bin 400 civarında olan kayıpların bir kısmının kimsesizler mezarlıklarında, bir kısmının ise toplu mezarlarda bulunduğunu hatırlatan Canlı, “Hâlâ akıbeti belli olmayan 800 insan, 800 can var. Bu kaybedilen kişilerin hangi düşünceleri savundukları bize göre önemli değildir. Sadece insan olmaları yeterlidir. İnkar, cezasızlık ve zaman aşımı politikalarına son verilsin. Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” dedi.