Dilek Öcalan başkanlığındaki bir heyet CPT ile görüştü

HDP Urfa eski Milletvekili Dilek Öcalan başkanlığındaki bir heyet Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın durumuna dikkat çekmek için İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) ile görüştü.

Aralarında Öcalan’ın avukatları Serbay Köklü ve Meliha Çetin ile HDP Avrupa Konseyi Temsilcisi Yağızay’ın da bulunduğu heyet CPT’nin yeni göreve gelen yürütmeden sorumlu genel sekreteri Régis Brillat ile bir araya geldi.

Alınan bilgilere göre Dilek Öcalan başkanlığındaki heyet, iki yılı aşkın bir süredir aile bireylerinin dahi Öcalan ile görüşmesine izin verilmediğini belirtti.

7 yılı aşkın bir süredir avukatlarının Öcalan ile görüşmesinin yasaklandığını da hatırlatan heyet, İmralı’daki diğer tutsaklardan da hiçbir şekilde haber alınmadığını aktardı.

Heyet, tutsakların başta yaşam hakları, sağlığı ve güvenliği konusunda hiçbir güvenilir bilgiye sahip olmadıklarını ve ciddi endişelerin hakim olduğunu kaydetti.

Heyet, Avrupa Konseyi’ne bağlı CPT’den İmralı’yı ziyaret etmesini ve Öcalan ile görüşmelerin önünün açılması için Türk hükümetine baskı yapılmasını istedi.

CPT'NİN TEPKİ ÇEKEN SON RAPORU

CPT, İmralı’ya ilişkin son raporunu Mart ayında açıklamıştı. Ancak bu rapor, Nisan 2016’daki bir ziyarete dayanıyordu. Öcalan’ın mevcut koşullarına ilişkin herhangi bir karşılığı bulunmuyordu.

Raporda Öcalan ve diğer tutsakların dışarı ile bağlantısının olmadığı konusundaki endişeler dile getirilerek, bu durumun giderek kötüleştiği ifade edilmişti. CPT, Türk yetkilileri tutsakların istediklerinde aile ve avukat ziyaretlerinin gerçekleştirilebilmesi için tedbir almaya çağırmıştı. Buna rağmen raporda dile getirilen tavsiyelerin hiçbiri de Türk devleti tarafından yerine getirilmedi.

AİHM'İN İŞKENCEYİ YOK SAYAN KARARI

CPT’nin gecikmiş raporundan aylar sonra bu kez Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, İmralı’daki koşulları meşrulaştıran bir karara imza attı. AİHM, 27 Eylül’de açıkladığı kararında İmralı’da Öcalan’a yönelik işkence yapılmadığını savunmuştu. Ancak bu kararda, 10 yıl önceki bir olayla ilgiliydi. Başvuru Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik 2008 yılındaki hücre araması sırasındaki saldırı ve ölüm tehdidi kapsamında, 2010 yılında yapılmıştı.

ENDİŞELER ARTTI

Tepkiye yol açan AİHM’in kararı ve CPT’nin raporunu açıkladığı bu dönem, Öcalan üzerindeki tecridin hiç olmadığı kadar derinleştiği bir dönemi ifade ediyor. Her iki kurumun İmralı’daki mevcut koşulları yansıtmayan tutumu endişeleri gidermek yerine daha da arttırdı. Öcalan 2011’den beri avukatları ile hiçbir şekilde görüştürülmezken, Nisan 2015’ten itibaren dış dünya ile bağlantısı tamamen kesildi.