Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik uygulanan ağırlaştırılmış tecridin kırılması amacıyla başlatılan açlık grevleri ve ölüm orucu direnişleri devam ederken, dışarıda da grevdeki eylemcilere destekler sürüyor. Gebze Cezaevi önünde başlatılan annelerin direnişi başta Kürdistan olmak üzere Türkiye’nin çok sayıda şehrine yayıldı. Oturma eylemleri, meşaleli yürüyüşler, açıklamalar ile süren destek eylemlerine polis saldırıları da her seferinde gerçekleşti. En son Bakırköy ve Eminönü’nde yapılan eylemlere polis saldırmış aralarında avukatların ve gazetecilerin de olduğu çok sayıda kişi gözaltına alınmıştı. Dün Çağlayan Adliyesi’ne sevk edilen anneler serbest kalmış. HDP Bakırköy İlçe Eşbaşkanı Hacı Ügiş ‘örgüt üyesi’ iddiası ile tutuklanmıştı.

Türkiye ve Kuzey Kürdistan cezaevlerinde 7 bin siyasi tutsağın başlattığı açlık grevlerine ilişkin oğlu 75 gündür açlık grevinde olan Naci Sümeli ve kız kardeşi 159 gündür açlık grevinde olan Suat Günana ANF'ye konuştu.

‘AÇLIK GREVLERİ ANTİDEMOKRATİK UYGULAMALARA KARŞI DOĞRU BİR EYLEMDİR’

Sümeli, oğlunun yıllardır cezaevinde haksız ve hukuksuz olarak tutulduğunu ifade etti. Türkiye hukuk sistemine getirdiği eleştirilere devam eden Sümeli, oğlu gibi çok sayıda Kürt siyasi tutsağın, delilsiz, kanıtsız olarak tamamen siyasi kararlarla cezaevlerine kapatıldığını söyledi. Tutsakların demokratik haklarından mahrum bırakıldığını belirten Sürmeli, “Dışarıda kalanların da her hangi bir yasal, demokratik mücadele etme imkanları olanakları kalmış değil. Nitekim bugün kaç gündür annelerimize, eşlerimize, kızlarımıza yapılan uygulamalar da bunun kanıtıdır. Bu durum içerideki insanların açlık grevine girmelerinin ne kadar yerinde ve doğru bir eylem olduğunu gösteriyor çünkü bu antidemokratik ülkede bu faşizme giden, bunu yerleştirmeye çalışan rejimin demokratik herhangi bir mücadeleye hak tanımadığını gösteriyor” dedi.

‘DEVLET KENDİ YASALARINA UYMALI’

Bütün baskılara rağmen, çocuklarının yanında olacaklarını vurgulayan Sümeli, “Onların açlık grevleri için öne koydukları son derece basit, sırat demokratik hakkın elde edilmesi için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Biz hep onların yanında olacağız. Bu devleti kendi imzaladığı yasaları uygulamaya, buna bağlı kalmaya çağırıyoruz. Maalesef biz şunu biliyoruz ki devletin mevcut yasaları, kendisi bizim haklarımızı ve hukukumu tanımaya yetmiyor. Ama biz en azından kendi yasalarına uyması istiyoruz. Biz çocuklarımız da bu aşamada bunu istiyorlar” diye konuştu.

‘AKP’YE OY VERENLER BU ZÜLME ORTAKTIR’

Kardeşi 14 yıldır cezaevinde olan ve müebbet hapis cezası alan ve 159 gündür açlık grevindeki Suat Günana da, kız kardeşinin açlık grevi eylemlerinde gözaltına alındığını aktardı. Ailece kardeşlerinin açlık grevlerine destek verdiklerini belirten Günana, Türkiye’de AKP’nin güdümünde yürütülen ‘İslamiyet’ anlayışını eleştirerek şunları söyledi:

“Çağrım öncelikle dünyaya bu Müslüman diye geçinen alimleredir: hak, adalet, İslamiyet varsa bu zulüm neden? Erdoğan, senin evladın cezaevinde açlık grevine girse, erise sen kabul eder misin? Her defasında dinden, Kur’an’ı Kerim’den söz ediyorsunuz. Aramıza Kur’an’ı Kerimi koyalım. Ne diyorsa bu kitap, ona göre hareket edelim.”

Erdoğan’ın “İsrail’de bir Filistinli şehit olduğunda ‘İsrail al, cenazeleri örf ve adetlerine göre defnet’ diyor” dediğini de söyleyen Günana “Bize bunu bile çok görüyorlar. Benim başıma geldi. Yeğenim şehit oldu. Bir imam bulamadık. Bu İslamiyet’te var mıdır? Bu adamlar kendilerine göre bir din kurmuşlar. Bunlar İslamiyet adına zulüm ediyorlar. AKP’ye destek verenlerin uyanması gerekiyor. Zulme destek vermesinler. Bu zulme destek veren zulüm etmiş gibidir. Bunların yaptığı bütün katliamlara oy verenler de ortaktır” diye konuştu.