Dünya basını HDP’nin belirleyici rolünü yazdı

Dünya basınında Pazar günü yapılacak cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerdeki baskıcı ortama yer verilirken, HDP ve Kürt seçmeninin ‘kralı belirleyen’ önemde olduğuna dikkat çekiliyor.

Alman birinci kanalı ARD’deki haberde HDP’nin Mardin’de yaptığı miting vesilesiyle seçmenlerin ve milletvekili adaylarının görüşlerine yer verildi.

HDP’nin barajı geçme çabasının irdelendiği haberde, Mardin milletvekili adayları Mithat Sancar ile Süryani aday Tuma Çelik’in görüşleri alındı. Mardin’deki HDP mitinginde keskin nişancılar başta olmak üzere yoğun ‘güvenlik önlemlerine’ dikkat çekilen haberde, baskı ortamına işaret edildi.

Mithat Sancar’ın HDP’nin barajı geçmesi halinde AKP’nin mecliste çoğunluğu kaybetme korkusuna dair sözlerine yer verilen haberde, bu yüzden seçmenlere yönelik baskıların olduğu da kaydedildi. Haberde Süryani aday Tuma Çelik’in ‘bazı HDP seçmenlerinin yetkililer tarafından üstü kapalı veya açıkça tehdit edildiklerine’ dair sözlerinin altı çizildi.

ARD haberinde Dargeçit’e yapılan aday ziyaretlerine değinilirken, HDP’li siyasetçilerin ilçede oldukça iyi karşılandıkları vurgulandı. Kanala konuşan bir HDP’li seçmen, halk olarak barış ve kardeşlik istediklerini söylerken, haber, HDP adayı Sancar’ın halkların kardeşliğinin sağlanması için partilerinin parlamentoda olması gerektiğine dair sözleriyle sonlandı.

TIME: EN ADALETSİZ SEÇİM; KÜRT OYLARI ‘KRAL YAPICI’ POZİSYONDA

Amerikan Time dergisinin online versiyonundaki ‘Türkiye seçimlerini gözlemlemek için 4 önemli şey’ başlıklı haberde ise, seçimlerin nasıl adaletsiz bir ortamda gerçekleşeceği gerçeğine ve HDP’nin belirleyici rolüne yer verildi.

Erdoğan ve AKP’nin şu anda medyanın yüzde 90’ını kontrol ettiği belirtilen haberde, Erdoğan’ın 31 saat 25 dakika TRT’de yer bulduğu 1-25 Mayıs tarihleri arasında, Selahattin Demirtaş’a ‘sıfır’ dakika yer verildiği gerçeğine işaret edildi. Haberde, ikinci sıradaki Muharrem İnce’ye ise, Erdoğan’ın neredeyse onda biri kadar, yani 3 saat 38 dakika yer verildiği belirtildi.

Türkiye’nin son yıllarda ciddi oranda kutuplaştığı kaydedilen haberde, Kürtler, sol-sosyal demokratlar, liberaller gibi birçok kesimin Erdoğan tarafından ‘şeytanlaştırıldığına’ vurgulandı. Haberde, Erdoğan’ın neredeyse tüm muhalefeti birleştirmeyi başardığı, ayrıca HDP’nin yüzde 10’u geçmesi halinde ciddi bir belirleyici rolünün olacağının altı çizildi.

Haberde, Kürt oyları için ‘Kralın kim olacağını belirleyen’ manasına gelen ‘Kingmaker’ sıfatı kullanıldı. HDP’nin barajı aşması ve olası ikinci turda Kürt seçmenlerin oylarının belirleyici olacağı da Time’in tespitleri arasında.

LE FIGARO: SANDIKLARI GÖZLEMLEMEK İÇİN GENEL SEFERBERLİK
Fransa’nın önde gelen gazetelerinden Le Figaro’daki haberde ise, Pazar günü yapılacak seçimler nedeniyle siyasi partiler, dernekler ve halkın seçimlerde hilelere karşı yoğun bir çalışma içerisinde olduklarına yer verildi.

En büyük endişenin referandumda olduğu gibi mühürsüz oy pusulalarının geçerli sayılacak olmasına dikkat çekilen haberde, 30 kadar baronun avukatlarını seçim lokallerinde yaşanacak ihlalleri gözetlemek üzere görevlendirmesine değinildi. Haberde ayrıca uluslararası gözlemcilerin de seçimleri takip edeceği kaydedildi.

Ancak tüm bu hazırlıklara rağmen özellikle Kürdistan’daki bazı lokallerde hilelerin takibinin zorluğuna işaret edilen haberde, ‘güvenlik tehdidi’ gerekçesiyle sandıkların taşınması buna örnek gösterildi. Figaro haberinde, HDP’nin sandık taşımaların kendi seçmenlerini engellemek amaçlı olduğuna dair açıklaması hatırlatıldı.

Le Figaro haberinde, seçim hilelerine dair endişelerin büyüklüğü nedeniyle muhalefet partilerinin Adil Seçim Platformu’nu oluşturduğu ve platformun mobil takip uygulaması dahil çalışmalarının olduğu ifade edildi.

SEUFERT DIE ZEIT’TE YAZDI : ERDOĞAN HATA YAPIYOR

Die Zeit gazetesinde yazan Ortadoğu ve Türkiye uzmanı Günter Seufert, Erdoğan’ın normalde parlamenter sistemde rahatlıkla iktidarda kalabilecekken neden yeni sistemi tercih ettiğini irdeledi.

“Erdoğan hata yapıyor” sözleriyle yorumuna başlayan Seufert, seçimlerden zafer isteyen Erdoğan için “Esas sorun: Tüm gücü eline almak istiyor ve önemli oranda seçmen bunu istemiyor” diye yazdı.

Seufert, Erdoğan’ın geleneksel muhafazakar seçmenin desteğini kaybetmeye başlamasıyla birlikte kendi seçmen kitlesini elde tutabilmek için farklı kültürel kesimler arasındaki gerginlikleri arttırma stratejisini izlediğini hatırlattı. Seufert, yüzde 10 barajını aşmayı hedefleyen HDP’nin yanı sıra İyi Parti ve Saadet Partisi gibi muhafazakar seçmenlerden oy alabilen partilerin de Erdoğan’ın ‘tekli iktidarını’ reddeden seçmenlerce tercih edileceğine dikkat çekti.

Türkiye’de büyük oranda ekonomiden ve dış politikadan rahatsızlık duyulduğunu yazan Günter Seufert, Erdoğan’ın bugüne kadarki ‘güçlü ve karizmatik’ görüntüsünün bu seçimlerde de Muharrem İnce tarafından alaya alınmasıyla ‘çizildiğini’ belirtti.