Düzkan: Kayyum Kürt halkını tanımamaktır

Eşbaşkanlık sistemine büyük değer verdiğini belirten gazeteci Ayşe Düzkan, “Ama kayyum atamalarının temel sebebi, Kürt halkının iradesini tanımamaktır, ona el koymaya çalışmaktır” dedi.

Gazeteci Ayşe Düzkan, iktidarın, erkek olarak tasarladığı kendi seçmeninin eşbaşkanlık gibi kadınları kendileriyle eşitleyen bir uygulama karşısında infial göstereceğini ve bunun iyi bir bahane olduğunu düşündüğü için öne sürdüğünü söyledi.

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ilk olarak 11 Nisan 2014’teki Parti Meclisi (PM) ve 12 Nisan’daki Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantılarında eşbaşkanlık sistemini görüştü. Bu süreçten sonra partide eşbaşkanlık sistemi uygulandı ve ardından 2015’te ilk defa parti olarak seçime giren Halkların Demokrasi Partisi (HDP) de eşbaşkanlık sistemini kabul etti. HDP ile birlikte çok sayıda dernek, kurum ve kuruluş eşbaşkanlık sitemini kadın eşitsizliğine karşı benimsedi. Bir çok medya kurumu dahi eşbaşkanlık sistemine geçiş yaptı. Amed, Mardin ve Van belediyelerine 19 Ağustos’ta kayyum atanmasına gösterilen gerekçelerden biri de eşbaşkanlık sistemi oldu. Gazeteci Ayşe Düzkan, siyasi temsil, eşbaşkanlık ve kayyum atanmasıyla ilgili ANF’nin sorularını yanıtladı.

Türkiye’ye yaşayan kadınların siyaseten temsiliyeti hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ben kadınların temsiliyetini iki farklı kategoride değerlendiriyorum;

* Bir cinsiyet olarak kadınların bilfiil siyasi yönetici kadrolar arasında yer alması.

* Kadınların özgürlüğünün bir politik program olarak temsili.

Bunların ikisinde de çok ileri bir noktada olmadığımızı düşünüyorum. Meclis’ten yerel yönetimlere kadar kadınların oranı hâlâ düşük. Aynı şekilde kadınları özgürleştirecek adımların atılması, bütçelenmesi, genel siyasetin parçası haline gelmesi konusunda da geri bir noktadayız. Üstelik iktidarın iki açıdan da büyük saldırısı altındayız.

Eşbaşkanlık sisteminin kadınların temsiliyetinde rolü ne oldu?

Eşbaşkanlık sistemi, uzun yıllardır verilen kota ve kadın temsili mücadelesini taçlandıran bir adım oldu ve çok önemli buluyorum. Ayrıca birçok yerde kadın eşbaşkanların, kadınların özgürlüğü programı yönünde adımlar atmış olması, bunun değerini artırıyor.

Sizce kadın cinayetlerindeki artış bu temsiliyetin eksikliğinden mi kaynaklanlanıyor?

Hayır ama ikisi aynı sebeplerden kaynaklanıyor. Kadın cinayetlerinin engellenmesi için atılacak adımları engelleyen politik toplumsal iklim, aynı zamanda kadınların siyasette yer almasını engelliyor. Çözüm arama açısından şunu bilmek gerek; siyasetçilerin konuşmaları belki cinayet işlemek isteyen erkeklerin içini rahatlatır ama sebepler çok daha köklü, toplumsal yapıda yer alıyor. Erkek şiddetinin sebebi, kadınların özgürlük talebinin yükselişi karşısındaki çaresizlikleridir. İktidar varolan yasaları bile işletmeyerek, kadınları o çaresizliğin acımasızlığına teslim ediyor. İktidar partisini erkekler değil, kadınlar temsil etse de durum çok fazla değişmez, çünkü dediğim gibi bunun için aynı zamanda programatik bir temsil gerekiyor.

Kayyumların atanmasının nedenleri arasında HDP'nin eşbaşkanlık sisteminin de olduğu söylendi. Sizce neden bunu gerekçe gösterdi?

Eşbaşkanlık sistemine büyük değer veriyorum ama kayyum atamalarının temel sebebi, Kürt halkının iradesini tanımamaktır, ona el koymaya çalışmaktır. İktidar, erkek olarak tasarladığı kendi seçmeninin eşbaşkanlık gibi kadınları kendileriyle eşitleyen bir uygulama karşısında infial göstereceğini ve bunun iyi bir bahane olduğunu düşündüğü için bunu anıyor.