Ebdî: Tüm tarafları diyaloğa zorluyoruz

QSD Genel Komutanı Mazlum Ebdî, Suriye'deki tıkanmada Öcalan'ın rolüne ihtiyaç olduğunu söyledi. Efrîn’i geri alma güçlerinin olduğunu, ancak meseleyi Efrîn’le sınırlı ele almadıklarını kaydeden Ebdî, tüm tarafları diyalog ve çözüme zorladıklarını belirtt

Efrîn’i geri alma güçlerinin olduğunu, ancak meseleyi Efrîn’le sınırlı ele almadıklarını kaydeden Ebdî, tüm tarafları diyalog ve çözüme zorladıklarını belirtti.

'TÜRKİYE BAŞARISIZ KALDI'

Yeni Özgür Politika'ya konuşan QSD Genel Komutanı Mazlum Ebdî, "Başkan Öcalan’ın söylediği gibi Suriye’de, Türkiye’de büyük bir tıkanma var" diyerek, şunları söyledi: "Türk devletinin, Suriye sorununun başlangıcında belli bir stratejisi vardı. Bizce başarılı olmadı ve boşa çıktı. Hatta Efrîn de başarı sayılmaz. Türkiye, 2011’de aracı güçlerle alana egemen olmak istedi ama başarısız oldu. 2012-2013 yıllarında Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) üzerinde bize askeri olarak müdahale etti. Biz tam tersi daha büyüdük ve ÖSO’yu kovduk. 2013-2014 yıllarında El Nusra/El Kaide aracılığıyla Dêrik’ten Efrîn’e kadar bize karşı kapsamlı bir saldırıda bulundular. Biz hepsini püskürttük ve daha büyüdük. En son Kobanê savaşıyla DAİŞ’i üzerimize sürüp Kobanê’yi almak istediler. Uluslararası müttefiklerimizle DAİŞ’i kovduk ve Dêrazor’dan çıktık. Bu Türkiye’nin başarısızlığıdır."

Ebdî, "Efrîn’e girmeleri Türkiye için bir başarı değildir" derken, "Bunu Efrîn’le sınırlı tutması başarısızlıktır. Erdoğan’ın açıkladığı gibi Efrîn’den girip Dêrik’ten çıksalardı başarılı olurlardı. Efrîn’le sınırlı kalmaları onlar için büyük bir tehlikedir" diye ekledi.

'MESELEYİ EFRÎN'LE SINIRLI ELE ALMIYORUZ'

Ebdî, şöyle devam etti:

"Ne zaman istesek büyük bir hareket başlatıp Efrîn’i geri alırız. Buna gücümüz var. Biz bu konuda henüz bir karar vermedik.

Biz meseleyi Efrîn’le sınırlı ele almıyoruz. Türkiye ile meselemiz Efrîn değildir. Bu konuya şimdi girmeyeceğim. Erdoğan kendisi karar verdi. Efrîn’den girip Şehba, Minbic ve hatta Fırat’ın doğusunu alacaktı. Yapamadılar. Bence artık kendileri de bunun imkansız olduğunu biliyor.

Efrîn’den Dêrik’e kadar büyük bir harekat yapmalarına ne uluslararası güçler ne de biz müsaade ederiz. Burada bir tıkanma var."

'TÜRKİYE'NİN BAŞKAN APO'YA İHTİYACI VAR'

Ebdî, "Öcalan bu tıkanmayı mı aşmak istiyor" sorusunu da şöyle yanıtladı:

"Bence bu konuda Türkiye’nin Başkan Apo’ya ihtiyacı vardır. Amerika ile çözmek istiyorlar, sonuçları ortadadır. Mesela bu konuda Önder Apo, 'Bu sorunu ancak ben çözerim. Ben olumlu bir rol oynayabilirim’ diyor. Sadece Suriye’yi kastetmiyor, Türkiye’yi de kastediyor. Biz de bu görüşlere katılıyoruz. Amerika arabuluculuğunda bu sorunu çözmek isterlerse bence derhal çözülür. Biz bunu ifade etmişiz, beyanda bulunmuşuz. Bu konuya ilgili tartışmaları da olmuş. Sorunun çözümü için Önder Apo, Türkiye’nin hassasiyetinden söz etti. QSD’in Türkiye’ye karşı zor kullanmaması açıklaması bu sorunun çözüm çabalarına denk düşüyor. Biz de bunu olumlu buluyoruz ve deklare de ettik.

(...)

Önder Apo’nun sunduğu projeyle bizimki ters düşmüyor. Biz de yıllardır aynısını savunuyoruz. Bizim açımızdan sevindirici taraf budur. İki yıldır Suriye’den iki argümanımız ve talebimiz var. Önder Apo da aynı şeyleri söyledi.

Sorunun, Suriye’nin toprak bütünlüğü içinde merkezi hükümetle diyalogla çözülmesinden yanayız. İkincisi de QSD’nin varlığını, özerk yapısını kabul etmesidir. Bizim iki temel talebimizdir. Önder Apo her ikisini de söyledi. Hem siyasi yapının hem de askeri yapının kabul edilmesi gerekiyor. Aksi halde katliamlar yaşanır."

'REJİM ÇÖZÜME UZAK'

Ebdî, 'şimdiye kadar Şam’ın aklı ve zihniyetinin çözüme hazır olmadığını' belirterek, "Onlar devletin otoritesini kabul etme şartıyla uzlaşma politikası yürütüyor. (...) Biz Şam’la savaşmamışız, askeri olarak yenilmemişiz ki barışalım. Bizim ulusal bir sorunumuz var ve çözülmesi gerekir" diye konuştu.

Ebdî, şunları da ifade etti:

"Şöyle bir süreçteyiz; rejim ne siyasi ne ekonomik ne de askeri olarak bizi dışlama kabiliyetine sahip. Rejim buna ikna olursa zihniyeti de değişir. Burası Güney Kürdistan gibi de değildir. Suriye, Kuzey ve Doğu Suriye olmadan bir devlet olamaz. Başarısız bir devlet olur. Güney Kürdistan, Saddam için fazla engel teşkil etmiyordu. Olmasa da olurdu. Suriye öyle değil. Suriye’nin ekonomisi sıfır. Esas güç bizim bölgemizde. Suriye devleti buradaki olanaklardan mahrum kalırsa başarılı olamaz.

Rejim, 'ABD çekileceğini açıkladığında Kuzey ve Doğu Suriye yönetimi bize geldi ve yardım istedi' diye propaganda yapıyor. Bu doğru değil. Doğrusu rejim bize geldi. 'Amerika gidiyor, Türkiye girmesin. Buralar Efrîn gibi olmasın. Biz gelelim. Anlaşalım' teklifinde bulundu. Rusya da devreye girdi. Diyalog gelişti ama onların talebi üzerine gelişti. Suriye’de bir siyasi çözüm olana, biz Şam ile bir anlaşmaya varana kadar mevcut güçlerin kalmasında faydası var."

İDLİB

İdlib'le ilgili soruları da yanıtlayan Ebdî, "Rusya ve rejim, bizden yardım istedi, ancak biz kabul etmedik. Bizim şartlarımız var. Bizim İdlib’de işimiz yok. Bizim sorunumuz Efrîn’dir. Efrîn için ne gerekirse yaparız ama İdlib’de işimiz olmaz" dedi.

RUSYA VE İRAN İLE İLİŞKİLER

Rusya ile ilişkilerine değinen Ebdî, şöyle konuştu:

"Rusya, rejimin tarafını tutuyor. Rejimin çıkarları neyi gerektiriyorsa onu yapıyor. Efrîn’de bundan dolayı böyle oldu. Diğer alanların rejime verilmesi karşılığında Efrîn verildi. Bu nedenle ilişkimiz büyük bir darbe aldı, çünkü bu büyük bir meseleydi. Geri çekilme sürecinde de epeyce diyaloglarımız oldu. Orada da samimi değillerdi. Arkadaşlar Moskova’ya gittiler, görüşmeler yaptılar. Rusya’nın çözüme yönelik bir yaklaşımı yoktu. Efrîn konusunda halen öyleler. Eski tutumlarını değiştirmiş değiller. Türkiye’nin tarafını tutuyorlar. Şehba ve Til Rifat’ta Türkiye’den yana tutum alıyorlar. Bunlardan kaynaklı ilişkilerimiz iyi gitmiyor fakat sonuçta Rusya bir güçtür. Suriye’nin geleceğinin belirlenmesinde onların da rolü olacak. Suriye’de Rusyasız bir çözüm olmayacağının da farkındayız. Bu nedenle de ilişiklerimiz devam ediyor.

Ebdî, "İran ile ilişkileriniz nasıl, ABD İran konusunda sizden bir şey istiyor mu" sorusu üzerine de şu bilgileri verdi:

"ABD’nin, İran’la ilgili bizden bir talebi olmadı. Elbette Amerika ile İran arasında gerginliğin bir etkisi oldu. İran’ın da yanılgıları var. Biz başkalarının çıkarlarına göre hareket etmeyiz, kendi çıkarlarımız neyi gerektiriyorsa onu yaparız. Sonuçta biz de bir gücüz. Burada halk var. İran’ın şöyle bir yanılgısı var; sanki biz onlara saldıracağız, Fırat’ın batısına gideceğiz. Bazı senaryolar yazıldı. Yok öyle şey. Bizim alanlarımız var. Bizim meşru savunma çizgimiz var. Bize saldırmayana biz de saldırmayız."

TUTUKLU ÇETELER

QSD Genel Komutanı Mazlum Ebdî, tutuklu DAİŞ’ler meselesine ilişkin ise "Devletler ve kurumlarla işbirliğine ihtiyacımız var, ancak bu çok yetersizdir. (...) 12 bin DAİŞ’li elimizde var. Kadınların sayısı daha az. Yabancıları devletlerle halletmemiz gerekiyor. Bazı devletler yardımcı oluyor, bazıları olmuyor" dedi.