Edirne ile Kocaeli'de HDP'li vekillere engel ve saldırı

HDP milletvekillerinin Edirne ve Kandıra cezaevleri önündeki eylemlerine polis saldırdı. HDP'liler geri adım atmadı. 

HDP'nin rehin tutulan eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da aralarında bulunduğu milletvekillerine yönelik 4 Kasım Darbesi'nin ikinci yılında Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi ve Kandıra F Tipi Kapalı Cezaevi önünde basın açıklamaları yapıldı. 

Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi önünde basın açıklaması yapmak isteyen HDP milletvekilleri Zülayha Gülüm, Tuma Çelik ve Zeynel Özen ile TİP Genel Başkanı Erkan Baş, cezaevine varmadan Saraykapı girişinde polis ablukası ile karşılaştı. Basın açıklamasının Edirne Valiliği tarafından yasakladığını ve hiçbir şekilde izin verilmeyeceğini söyleyen polislere milletvekilleri, “Aldığınız kararın hiçbir hukuki yanı yok. Bizler bu halkın vekilleriyiz ve istediğimiz her alanda açıklama hakkına sahibiz. Bizi bu şekilde olmayan yasalar ile hukuksuzca engelleyemezsiniz” sözleriyle tepki gösterdi.

VEKİLLERE FİZİKİ SALDIRI

Polisler açıklamaya katılmak isteyen HDP'lileri ve basın çalışanlarını bölgeden uzaklaştırdı. Polis ablukası içinde kalan milletvekilleri Gülüm, Özen ve Çelik ve Baş'a polis saldırdı. Milletvekilleri polislerin fiziki müdahalesine ve hakaretlerine maruz kaldı. Vekillerin direnmesi üzerine açıklamaya engel olunamadı ancak basının açıklamayı takip etmesine izin verilmeyeceği belirtildi. 

Açıklama polis ablukası altında milletvekili Tuma Çelik tarafından yapıldı. Çelik, “Bizlere saldırmak, susturmak, bize geri adım attırmaya çalışmak aksine güç katar. Zindanda olan arkadaşlarımıza, bütün halkımıza söz veriyoruz ki bu mücadele kazanacak. Şu an gücünü hukuk ve yasalardan almayan ama iktidarın gücüne dayanan bir kilik yönetiyor Türkiye’yi. Bunun da hesabını mutlaka verecek” şeklinde konuştu.

Ardından konuşan TİP Genel Başkanı Erkan Baş da, “Burada 4 Kasım’ın siyasi darbe olduğu, ahlaki bir yanının olmadığı açığa çıkmıştır. Siyasi darbenin ikinci yıl dönümünde Türkiye’nin bir çok cezaevi önünde olduğu gibi Edirne Cezaevi önünde arkadaşlarımızın yanında olduğumuzu ve dayanışma içinde olduğumuzu söylemek için geldik. Bugün yaşadıklarımız tek başına 4 Kasım’ın siyasi darbe olduğunu ve hukuk dışı olduğunu gösteriyor" dedi.

'NE YAPARLARSA YAPSINLAR...'

Milletvekili Zeynel Özen ise, 4 Kasım’ın siyasi bir darbe olduğuna dikkat çekerek, “Onlarca milletvekilimiz içeri alındı, belediye başkanlarımız tutuklandı, 10 bini aşkın parti üyemiz rehin alınmış durumda. Ne yaparlarsa yapsınlar, anti demokratik faşizan yaklaşımlar ile bastıramayacaklar" diye konuştu. 

KANDIRA'DA DA MİLLETVEKİLLERİNE ENGEL

HDP Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan, milletvekilleri Oya Ersoy ve Ömer Faruk Gergerlioğlu da Kocaeli Kandıra F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan milletvekillerini ziyaret etmek istedi. Milletvekillerinin tutuklu siyasetçilerle görüşme yapmak için Adalet Bakanlığı’na yaptığı başvuru reddedildi. Cezaevi önüne gelen milletvekillerinin önü jandarma tarafından kesildi. Görüşme talebinin sonucunu cezaevi müdüründen almak istediklerini belirten milletvekillerine jandarma ekipleri tarafından “Müdür sizinle görüşmek istemiyor” cevabı verildi. Adalet Bakanlığı'nın milletvekillerinin görüşme talebini "güvenlik" gerekçesiyle reddettiği belirtildi. 

Milletvekilleri, üzerinde tutuklu siyasetçilerin fotoğraflarının bulunduğu "Rehin alabilirsiniz, teslim alamazsınız!" pankartı, cezaevinin 5 kilometre uzağında açarak, basın açıklaması yaptı. 

YÜKSEKDAĞ'IN MESAJI

Açıklamada, ilk olarak HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın gönderdiği mesaj HDP PM üyesi Asiye Kolçak okudu. Yüksekdağ'ın mesajında şu ifadeler yer aldı: “HDP iki yıl boyunca neredeyse bütün saldırıların ve haksızlıkların deneyiminden geçmiş bir toplumsal yapı olarak, direnmenin ve geleceğe yürümenin sembolü olmuştur. Bizler de rehin tutulan halk siyasetçiler olarak bu sağlamlığı nereden aldığımızı bir an olsun unutmadık. Kadınların kurtuluş özlemini, ölümsüzlerin anı ve vasiyetlerini, emeğin, özgürlüğün, barışını değerlerini kuşanarak halkımıza, seçmenlerimize layık bir duruş sergilemeye çalıştık. Bundan sonra da hep aynı inançla, haklı ve onurlu mücadelemizin bağrında olmaya devam edeceğiz. Bizleri zindanlara hapsedeceklerini sananlar, yanıldığın gördü, yine görecek. Ama hiçbir zaman ders almayı bilmedikleri için yine öğrenemeyecek. Görev sizin ve bizlerindir. Gelişme ve yaşama olanaklarını yitirmiş, kendileriyle birlikte ülkeyi çürüten bu iktidara karşı tek seçenek bizleriz.”

'GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ'

Yüksekdağ'ın mesajının okunması ardından HDP Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan, siyasi soykırımı Kürt siyasetinin demokratik kesimlerinin tümünün siyasi arenadan sökülüp atılma girişimi olarak değerlendirdiklerini aktardı.

Yaşananlara ilk defa tanıklık etmediklerini dile getiren Kurtulan, şunları anlattı: “1994’te de bunu yaşadık. O zaman da DEP’li  milletvekilleri demokrasi istedikleri için Meclisten alıkonuldular. Ve yıllarca cezaevinde yatmak durumunda kaldılar. Sonrasında da 2009’da yine bir siyasi operasyon oldu. Özellikle de seçilmişlerin başta olduğu binlerce insan tutuklandı. Bu bitmedi tabii ki bundan sonraki süreçte de yakın zamanda yaşadığımız aslında 2,5 yıl önceye tekabül eden Recep Tayip Erdoğan’ın bizzat ‘dokunulmazlıklar kaldırılmalı’ beyanını verdikten sonra dokunulmazlıklar Meclis'te üç partinin de desteğiyle kaldırıldı. Ve ardından arkadaşlarımız gözaltına alındı ve tutuklandılar. O dönemde 12 bine yakın yöneticimiz ve üyemiz gözaltına alındı ve tutuklandı. Eş genel başkanlarımız ve siyasetçilerimiz tutuklanarak, cezaevine konuldu. Hâlihazırda 9 milletvekilimiz cezaevinde yatıyor."

Hükûmetin yapmış olduğu operasyonu kınadıklarını dile getiren Kurtulan, “Bu operasyonun yıl dönümünde HDP’nin geri adım atmayacağını bir kez daha haykırıyoruz" dedi.