Eğitim Sen Genel Başkanı Aydoğan: Bu karanlığa teslim olmayacağız

Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan,  müfredatın ırkçı ve gerici olduğuna dikkat çekerek, "Çocuklarımız karanlığa teslim edilmek isteniyor. Bu karanlığa teslim olmayacağız" dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın, yeni eğitim döneminde okullarda uygulamaya başlayacağı müfredata karşı İstanbul'da bugün yapılacak mitinge ilişkin konuşan Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, yeni müfredatla başlayan tartışmanın yeni olmadığını 2012 Nisan ayında getirilen 4+4+4 sisteminin devamı olduğunu ifade etti.

'MÜFREDATA DAHA ÖNCE PRATİKTE ÇOK ŞAHİT OLDUK'

Pratikte ve özelde 2013'ten bu yana müfredatın içeriğindeki gerici, milliyetçi, cinsiyetçi ve piyasacı bütün uygulamaları eğitimciler ve toplum olarak çok yoğun bir şekilde yaşadıklarını ifade eden Aydoğan, "Bunu, birincisi devlet okullarına ayrılmayan bütçelerin özel okullara trilyonlarca teşvik adı altında ayrılmasında ve yoksul ailelerin çocuklarının eğitim hakkının tamamen yok edilmesinde gördük. Bunu, 9 yaşından itibaren yasal olarak, fiilen okul öncesinden itibaren tüm kız çocuklarının başının, bedeninin kapatılmasında gördük. Kütüphanelerimiz, laboratuarlarımız, sanat atölyelerimiz yokken, yazın çıkan son yönetmenlikle okul öncesinden itibaren tüm kurumlara, okullara mescit açılmasıyla gördük. Düzenledikleri Hac, Umre yarışmalarıyla, kuran kurslarıyla gördük" dedi.

'İMZALANAN PROTOKOLLERDE CİNSEL İSTİSMARIN ÖNÜ AÇIK'

MEB'in, Ensar Vakfı'nın yanı sıra İlim Yayma Cemiyeti ve Bilim Vakfı ile bu yaz imzaladığı protokolle yetki ve görevlerinin bir kısmını devrettiğini hatırlatan Aydoğan, "Bu protokol, herhangi bir cinsel istismar vakası yaşandığında dahi Milli Eğitim Bakanlığı'nın tek taraflı protokolü bitireceği bir madde bile yok. Ancak iki taraf kabul ederse bitirilebilecek bir madde şeklinde var. Aynı zamanda müfredatta da yansıdığı haliyle kız çocuklarının evlenmesinin örf kapsamında sayılması ve kadının toplumdaki görevinin kocaya itaat üzerinden ifade ediliyor. Medeni Kanunu'nu yok sayılarak kadına dair hakların sadece erkek bahşettiğinde olabileceğinin altı çizilerek müfredatta ifade edilmiş. Yine ders kitaplarının görsellerinde 3-4 yaşındaki çocuğa ve bebeğe bile türban giydirdiğini gördük" ifadelerini kullandı.

'IRKÇI, MİLLİYETÇİ, ÖTEKİLEŞTİREN BİR MÜFREDAT'

Müfredatın aynı zamanda ırkçı, milliyetçi, kutuplaştıran, ötekileştiren bir müfredat olduğunu söyleyen Aydoğan, çok çeşitli, çok dirençli, çok kimlikli, çok kültürlü bir toplumda yaşadığımızı tamamen unutturduğunu vurguladı. "Bunu, Aleviliğin inanç kapsamında sayılmamasında, farklı inançların ibadethanelerinin sadece yer olarak tarif edilmesinde, yine en temel hak olan anadilinde eğitim hakkından hiçbir şekilde bahsedilmemesinde görüyoruz. Felsefede Pisagor, Thales gibi isimler yokken şeriatçılığı benimseyen Kınalızade Ali Çelebi'nin girmesinden görebiliyoruz" dedi.

'HER DÖNEM AKP'YE KARŞI DİRENDİK'

AKP'nin, "Yeni Türkiye" adı altında yeni bir rejim ve sistem inşası yapmak istediğini söyleyen Aydoğan, bunu da tüm Dünya'da değişen sistemlerde olduğu gibi eğitim sistemi üzerinden dizayn ettiğini vurguladı. Aydoğan son olarak şunları ifade etti: "Biz Eğitim Sen'liler AKP'ye, 4+4+4 yasası çıktığı andan itibaren yaptığımız 4+4+4 grevi ile de, 2015 yaptığımız 13 Şubat grevi ve şimdi de 17 Eylül'de Alevi örgütleriyle birlikte Kartal'da yapacağımız 'Karanlığa teslim olmayacağız' mitingi ile direneceğiz. Geleceğimiz ve çocuklarımız karanlığa teslim edilmek isteniyor. Bu karanlığa teslim olmayacağız. Teslim olmadığımız için Eğitim Sen'liler tutuklanıyor, açığa alınıyor, ihraç ediliyor, sürgün ediliyor. Dayanışma ve mücadele ile bu zor günleri hep birlikte atlatacağız. Ne olursa olsun geçmişimizden aldığımız güç ile okullarımıza da, çocuklarımıza da, geleceğimize de sahip çıkmaya devam edeceğiz."