Ekici’nin ailesi: Cezaevinde ölümle tehdit edildi, infaz edildi

Diyarbakır Cezaevi’nde konulduğu hücrede cenazesi çıkan siyasi tutsak Kadri Ekici’nin ailesi, çocuklarının daha önce ölümle tehdit edildiğini ve infaz edildiğini kaydetti.

25 yaşındaki Kadri Ekici, “devletin birliğini ve ülkenin bütünlüğünü” bozma suçlamasıyla Diyarbakır 2 No'lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutsak edilmişti.

Ekici, 21 Temmuz’da kaldığı hücrede yaşamını yitirmiş halde bulundu. Cezaevi yönetimi, ailesine verdiği bilgide “intihar ettiğini” ileri sürdü.

Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Ekici'nin "rutin kontrol esnasında intihara teşebbüs ettiğini” iddia etti.

Müdürlük, olaya dair adli ve idari soruşturmanın başlatıldığını bildirdi.

Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre Bağlar ilçesinde bulunan Hewêdanlılar Yas Evi’nde taziyeleri kabul eden aile, çocuklarının infaz edildiğini belirtti

Oğlunu en son Kurban Bayramı nedeniyle yapılan cezaevi ziyaretinde gördüğünü söyleyen anne Netice Ekici, bayram öncesi yaptığı görüşlerden birinde oğlunun gardiyanlar tarafında darp edildiğini ve burnunun kırıldığını anlattı.

Oğlunun yaklaşık bir yıldır tek kişilik hücrede tutulduğunu sözlerine ekleyen anne Ekici, "Oğluma ilaçlarını vermiyorlardı. Tedavi etmiyorlardı. Defin işlemleri sırasında da devlet bize baskı ve işkence yaptı. Ben oğlumun öldüğüne inanamıyordum, saatlerce mezarı başında oğlum uyanır diye bekledim. Madem oğlum intihar etti, cezaevi gardiyanları nasıl görmedi? Nasıl müdahale etmediler?” şeklinde konuştu.

Oğlunun yaşamını yitirmeden bir gün önce telefonla arayarak para istediğini belirten Ekici, “İntihar etmek isteyen biri neden para istesin? Para istediği günden bir gün sonra ‘oğlun intihar etti’ dediler bana. Biz gittiğimiz de bize ‘Kadri Ekici için mi geldiniz?’ dediler. ‘Oğlumu öldürdünüz’ dediğim de bana bakıp güldüler” şeklinde konuştu.

 Ekici, oğlunun gardiyanlar tarafından defalarca ölümle tehdit de edildiğini belirterek şöyle devam etti: “Oğlum intihar etmedi, şayet intihar etmiş olsa bile gardiyan tarafından intihara sürüklendi. Gardiyanlar oğlum ölsün diye müdahale etmedi. Gardiyanlara, ‘oğlumu hücreden çıkartın’ dediğim de bana hücrede ‘kesici alet, ip, yorgan, battaniye bunların hiçbiri yok, maksat intihara teşebbüs etmesin’ dediler. Gardiyan nerden biliyor da bunu söylüyor? Gardiyanlar oğluma ‘kendini öldür sende kurtul bizde senden kurtulalım’ diye söylemlerde bulunmuşlardı. Gardiyanlar hücre ve koğuşları hiç mi kontrol etmiyorlar? Oğlumu görmediler mi? Benim oğlum ölüme terk edildi. Oğlumun ölümünde devlet sorumludur.”

Ekici’nin dayısı Aydın Kayar ise, Ekici’nin cenazesini kendisinin yıkadığını belirterek, sağ kolunun bileğinde şişkinlik ve morarma olduğunu ifade etti.

Kayar, Kadri’nin sağ kolunun çocukken kırıldığını dile getirerek, şunları ekledi: “Hücrede kesici alet, ip battaniye, nevresim ve yorgan bulunmaz. Kesici aleti nerden buldu da sol kolunu kesti. Üstelik sağ kolunun kırık olmasına rağmen bunu nasıl yaptı? Sağ kolunun kırık olmasından dolayı tıraşını yaparken bile yüzü komple yara olurdu. Kırık koluyla hiçbir iş yapamazken bileklerini kesmesi imkansızdır. Kadri, cezaevi ve gardiyanların ihmalkarlıktan dolayı yaşamını yitirdi. İntihar değil yeğenimi infaz ettiler. Biz bu davadan vazgeçmeyeceğiz. Bu ölümün tek sorumlusu devlettir.”