Ekolojik mücadele ittifakı önemli görevler üstlenmeli

Ekoloji mücadelesi yürütenlerin Cumhur ve Millet İttifakı’ndan bir beklentisi olmadığını vurgulayan Polen Ekoloji’den Cemil Aksu, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın bu mücadele için önemli görevler üstlenmesi gerektiğini belirtti.

Seçime 40 günden az zaman kalmışken Türkiye’de farklı alanlarda mücadele veren birçok kesim hem taleplerinin hem de mücadelelerinin görünür olması açısından da çağrı yapıyor. Ekoloji mücadelesi içinde yer alan Polen Ekoloji Derneği, başta iklim krizi olmak üzere ekolojik yıkımın siyasetin önemli bir gündemi olması gerektiğini vurguluyor.

Polen Ekoloji’den ANF’ye konuşan Cemil Aksu, ekolojik mücadelenin önemini vurgularken Yeşil Sol Parti’nin bu anlamda çizdiği programa da dikkat çekti.

ÖNÜMÜZDEKİ YILLAR DAHA DA ZOR OLACAK

Aksu, Türkiye’nin AKP iktidara geldiğinden beri çok büyük ekolojik yıkıma sahne olduğunu hatırlatarak şunları dile getirdi: “AKP dönemi hemen hemen bütün il ve ilçelerimiz, özellikle ormanlık alanlarda maden, enerji, yol projeleri, termik santraller ve nükleer santral nedeniyle çok büyük risk altına girdi. Çok büyük kayıplar yaşandı ve buna karşı da çok ciddi direnişler gerçekleşti. Ama AKP'nin yaptığı hukuksuzluk, anayasayı tanımayan uygulamaları nedeniyle de bu yıkıma karşı mücadeleler büyük oranda baskıyla durdurulmuş oldu. Fakat halkın bu açıdan mücadelesi de durmuş değil. Kuşkusuz önümüzdeki yıllarda bu ekolojik yıkım açısından çok daha büyük sorunlarla karşı karşıya olacağız. En başta da iklim krizinin küresel olarak geldiği boyut, önümüzdeki yılların felaketlerle geçeceği konusunda bir veri sunuyor. Daha iki yıl önce yaşadığımız Covid-19 salgını koşullarının bile kat be kat daha ağırını yaşayacağız maalesef.

Örneğin Türkiye, son birkaç yıldır sürekli artan oranda şiddetli kuraklıklar yaşıyor. Artan sıcaklıklardan dolayı da özellikle Akdeniz ve Ege bölgelerinde günlerce, aylarca süren orman yangınlarıyla karşılaşıyoruz, birçok kentte de susuzluk sorunu baş göstermiş durumda. Geçici çözümlerle su sorunu çözülüyor ama bu yeni felaketlerin olduğu gerçeğini değiştirmiyor.”

UMUDUMUZ HALKIN ÖRGÜTLÜ GÜCÜNDE

Anlattığı bu tablonun seçimin hayati boyutta olduğuna işaret ettiğini söyleyen Cemil Aksu, şöyle devam etti: “Ekoloji hareketleri açısından son derece hayati ve zor bir seçimin olduğunu görüyoruz. Bu bakımdan kuşkusuz önümüzdeki seçeneklerin çok az ve umutsuz olduğunu da görüyoruz. Çünkü zaten Cumhur İttifakı'ndan herhangi bir beklentimiz olmadığı gibi Millet İttifakı'nın hazırladığı ortak mutabakat da ekolojik yıkımı durduracak, yıkım alanlarını rehabilite edecek politikalar yok. Bunun yerine yeni ekolojik yıkımlar yaratacak, örneğin yeni madencilik projeleri sunan bu anlamda konuya bir sanayileşme ve kalkınma programı olarak bakma durumu mevcut. Bu açıdan düşünüldüğü zaman 14 Mayıs seçimleri sonrası olası iktidar değişikliği ekoloji mücadelesi açısından hiçbir şey ifade etmiyor.

Dolayısıyla halkın bilinçlenmesi ve örgütlülüğü açısından en çok görev üstlenmesi gereken ittifak elbette HDP ile Emek ve Özgürlük İttifakı.

HDP ile Emek ve Özgürlük İttifakı’nın da Millet İttifakı ve Cumhur İttifakı'nın programlarında öngörülen ve küresel olarak da dünya egemenlerinin sürdürdüğü bu programlara bakarak, ekolojik yıkımlara karşı mücadeleyi kendi mücadele programlarının esas bileşiği ve gündemi haline getirmesi gerekiyor. Bu açıdan evet kadın cinayetleri kadar, Kürtlerin demokratik ulusal talepleri kadar ekolojik yıkıma karşı mücadeleyi de esas almak gerekir. Çünkü her halükarda ekolojik yıkımın getireceği koşullar diğer koşulların daha da katmerlileşmesine neden olacak bir zemin yaratıyor. Zira tüm sorunlar açısından ekolojik yıkım bir çarpan etkisi yaratıyor. Bu açıdan tüm ezilenler gibi ekoloji hareketlerini de önümüzdeki dönemde çok zor bir dönem bekliyor.

Özel olarak emekçi kimselerden, sendikalardan, meslek örgütlerinden ve tabii ki bunların bir şekilde temsilcisi olan Emek ve Özgürlüğü İttifakı’ndan ve de onun dışındaki sol sosyalist partilerden ekoloji alanında daha güçlü bir pratikle, daha güçlü programlar talep ediyoruz. Umudumuz da ne Millet İttifakı'nda ne de Cumhur İttifakı'nda. Tek umudumuz, halkın örgütlü gücünde.”

EKOLOJİ MÜCADELESİNİN YÜKSELMESİNDE HEMFİKİRİZ

Benzer bir tartışmayı ekoloji hareketlerinin yaptığını da hatırlatan Cemil Aksu, son olarak şunları ekledi: “Ekoloji örgütleri olarak seçimlerde ve seçimler sonrasında neler yapılması gerektiğine dair geçtiğimiz aylarda bir ekoloji hareketleri buluşması örgütlendi. Orada da bu konu konuşuldu ve ağırlıklı olarak burada ifade ettiğim görüşler benimsendi. Hem mevcut iktidardan hem mevcut iktidarın yerine geçebilecek Millet İttifakı'ndansa daha çok toplumsal mücadele örgütleriyle beraber ekolojik taleplerin ve görünürlüğünün yükseltilmesi hedefiyle hareket edilmesi gerektiği konusunda bir hemfikirlik var. Kuşkusuz bu mücadelenin başarıya ulaşması, Türkiye'deki faşist yönetimin yıkılarak yerine demokratik bir sistemin kurulması mücadelesiyle birebir bağlantılı. Bu açıdan bütün demokrasi güçlerinin de ekolojik yıkıma karşı mücadeleyi kendi esas görevleri bilmesi gerektiğinin de altını çiziyoruz.”