Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AİHM’in Kürt siyasetçi Selahattin Demirtaş hakkındaki kararına bir kez daha tepki göstererek, AİHM’e ilişkin garip ifadeler kullandı ve “sırça köşklerden” bahsetti.
48’inci kez muhtarları etrafında toplayan Erdoğan, AİHM’in Demirtaş’ın tutukluluğuna son verilmesi yönündeki kararına tepki gösterdi. Kararın verildiği gün “bu karar bizi bağlamaz” yönünde bir açıklama yapan Erdoğan bu kez, AİHM ile alakasız ifadeler kullandı.
TÜRKİYE ETKİN VE YAYGIN DEMOKRASİYMİŞ!
AİHM’in yapılan başvuruları değerlendiren bir mahkeme olduğunu unutan, bilmeyen ya da bilerek çarpıtan Erdoğan, başında olduğu rejimi “etkin demokrasi” olarak tanımlamaktan geri durmadı.
Erdoğan, “Dünyada demokrasinin böylesine yaygın ve etkin bir şekilde uygulanabildiği pek az ülke vardır” dedi. Erdoğan’ın “etkin ve yaygın demokrasi” olarak tanımladığı ülkesinde, 200’ü aşkın gazetecinin, belediye başkanlarının, aydınların, milletvekillerinin, insan hakları savunucuları, çocuklar, kadın aktivistler, feministler, sendikacılar, öğrenciler dahil onbinlarce kişi tutuklu bulunuyor. Yine bu “demokrasi”de işgal var, kent ve köy yıkma, zorla göçertme, sömürü, gasp, talan, yolsuzluk ve bir yönetimi faşist yapan tüm özellikler var.
ERDOĞAN AİHM’DEN NE ANLIYOR?
Erdoğan’ın AİHM’e ilişkin söyledikleri ise şöyle: “Mesela AİHM dün ülkemiz aleyhine bir karar açıklamış. Neymiş? Türkiye terör örgütü PKK ile iltisaklı bir partinin eski genel başkanının yargılandığı davada özgürlük güvenlik ve seçim hakkını ihlal etmiş (...) Bugün Avrupa'nın hangi şehrine giderseniz gidin terör örgütü yandaşları at koştururken, ülkesini ve milletini seven vatandaşımıza adeta nefes aldırmıyor. AİHM sen neredesin? Bunları görüyor musun? Bunlar hakkında verilmiş bir kararın var mı?”
Erdoğan AİHM gibi bir mahkemenin neden böyle bir yaklaşım içinde olması gerektiğine ve Avrupa’da hangi “vatanını milletini seven Erdoğan yandaşının nefes alamadığına” açıklık getirmedi. Erdoğan, yandaşları ve istihbarat servisleri, Avrupa’da cinayet işlemeye, alıkoymaya, suikast planları ve yaygın bir şekilde casusluk yapmaya varan faaliyetlerde bulunabiliyor. Öyleki, Erdoğan rejimine muhalefet edenler Avrupa ülkelerinde de kriminalizasyon politikalarının mağduru olabiliyorlar.
SIRÇA KÖŞK MÜ, SARAY MI?
Avrupa ve kurumlarını “terör perest” ve “terör sevici” olarak tanımlayan Erdoğan, “Diyoruz ki, siz varın kendi sırça köşklerinizde dilediğiniz kararları alın. Dilediğiniz oylamaları yapın” diye konuştu. Sırça köşkten neyi kast ettiğine de açıklık getirmeyen Erdoğan’ın bu ifadeleri, ülkeyi tek elden yönetmeye çalıştığı 1100’ü aşkın odalı Saray’ı akla getirdi.
