Erdoğan Londra'ya neden çağrıldı?

Türkiye’de Erdoğan dönemi, Aralık 2002’de ABD’de dönemin Bush yönetimi ile yapılan bir görüşme sonrası başladı. Kritik bir dönemdi. Ekonomik kriz vardı. 16 yıl sonra Erdoğan bu kez Londra’ya davet edildi. Kırmızı halı ile karşılandı.

Görüşme çok daha kritik bir dönemde gerçekleşti. Ekonomik ve siyasi kriz hiç olmadığı kadar derinleşmiş durumda. Erdoğan Londra’ya neden çağrıldı, ne umuyordu, nasıl bir mesaj aldı?

ÖNCE ABD, SONRA BERLİN, ŞİMDİ LONDRA

2002’deki kayıt dışı görüşmenin yapıldığı dönem ile bugünkü koşullar, kritik olması itibariyle ortak bir noktada buluşsa da, krizi boyutları açısından çok farklı dönemleri ifade ediyor. Türkiye hiç olmadığı kadar faşist bir yönetim altında bulunuyor. Ekonomik kriz derinleşiyor. Komşularla ilişkiler hiç olmadığı kadar sorunlu. Yanı başında Suriye gibi, 2013 yılından beri devam eden ağır bir iç savaş var. Türkiye, bu savaşı besleyen ve derinleştiren güçlerin başında geliyor. Sömürgeci heveslerle, Kürtlere karşı savaşa yeni bir boyut kazandırıldı. Türkiye demokrasiden, Kürtlerden ve Avrupa Birliği’nden hızlı bir şekilde uzaklaştı. “Ilımlı İslam modeli”, istikrasızlığın kaynağı haline geldi. Erdoğan’ı alkışlayan kalmadı.

Ancak 24 Haziran seçimleri yaklaşırken, Londra ziyareti kapalı kapılar ardında yeni bir oyun sahnelenmekte olduğu kuşkusunu güçlendirdi. ABD ile krizli olan Türk yönetimi, Washington yerine Londra’da ağırlandı. 2015’teki seçimler öncesi ise Almanya’da Başbakan Angela Merkel ile yapılan görüşme Erdoğan için kaldıraç rolünü oynamıştı.

Londra’da Başbakan Theresa May ve Kraliçe II. Elizabeth, Erdoğan ile görüştü. Önüne kırmızı halı serildi. Görüşmelerin detayları gizlense de, görüşmeye karşı tepkiler gizlenemedi. Erdoğan’ın ziyareti ifade ve basın özgürlüğü kuruluşları tarafından “utanç verici” olarak tepki gördü. Kürtler ve dostları “terörist” yazılı Erdoğan posterleri ile eylem halinde oldu. Muhalefet partileri, ziyareti çok sert sözlerle eleştirdi. Bu kadar tepkiye rağmen May, neden Erdoğan’ın ziyaretini kabul etti?

LONDRA ZİYARETİ BİR İTİRAF

Ziyaretin ekonomik olduğu kadar, siyasi boyutları var. İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkış süreci içerisinde olduğu bu dönemde, Türkiye de Rusya ilişkilerini Batı’ya karşı bir şantaj olarak kullanıyor. Mülteci şantajının da sürdüğü bu dönemde Türkiye, özellikle Yunanistan ve Kıbrıs ile de çok gergin ilişkiler içerisinde bulunuyor. Türk devletinin DAİŞ çeteleri ile olan doğrudan ilişkileri de ağır bir sorun olarak kalmaya devam ediyor.

Ziyaret aynı zamanda bir itirafı barındırıyor. İçerde özgürlük ve hukukun yok edildiği, medya ve yargının denetime alındığı, gazeteciler, aydınlar ve seçilmişlerin hapse atıldığı bir ortamda, Londra’da yapılan görüşme Erdoğan’ın kendi geleceğini de içeride değil, dışarıda aradığına işaret ediyor. Bu ziyaret, endişe ile karşılanmakla birlikte Erdoğan yönetiminin hangi güçlere dayanarak ayakta kaldığına dair de bir itiraf niteliği taşıyor.

HAK İHLALLERİ REALPOLİTİK’E KURBAN MI EDİLECEK?

İngiliz basınında da bu ziyaret geniş yer aldı. Daily Telegraph’a göre “Erdoğan savunulması kolay biri” olmasa da bu ziyaret İngiltere’nin çıkarına. Türkiye’deki hak ihlallerini hatırlatan ancak, Realpolitik’e kurban etmekten de çekinmeyen gazete, şu yorumda bulunuyor: "Batı'nın, siyaset yapıcılar tarafından uzun süredir Avrupa'da barışı korumak ve Ortadoğu veya Rusya'dan yükselebilecek tehditlere karşı muhafız olarak görülen Türkiye'yle arasını iyi tutması gerekiyor. Ankara'nın tersine, protestocular burada istediklerini söylemekte özgür, ancak Erdoğan'ı burada ağırlamak İngiltere'nin ulusal çıkarlarına uygun."

FT: YATIRIMCILAR TÜRKİYE İŞTAHINI KAYBEDİYOR

Financial Times gazetesi ise Erdoğan’ın ziyaretini ekonomik gelişmeler çerçevesinde ele alarak, yatırımcıların Türkiye iştahlarını kaybetmeye başladığına dikkat çekti. Gazete, görüşmeye katılan bir kaynağın “Cumhurbaşkanı temel faiz oranı teorisine inanmazken, bir ülkeye nasıl yatırım yapabilirsiniz? Türkiye neredeyse yatırım yapılamaz gibi gözüküyor" dediğini aktardı.

Gazete, Erdoğan'ın düşünce kuruluşu Chatham House'da yaptığı özel toplantıya katılan uzmanların da benzer bir şaşkınlık yaşadığına işaret etti. Erdoğan’ın toplantıya katılanlardan "düşük faiz oranlarının düşük enflasyon getirdiğini lütfen öğrenmelerini istediği” belirtilirken, toplantıda yer alanlardan birinin, "Artık umut yok. Artık kimseyi dinlemiyor gibi görünüyor" şeklindeki değerlendirmesi aktarıldı.

MAY ERDOĞAN’A SEÇİMLER İÇİN BÜYÜK YARDIMDA BULUNUYOR

BBC’ye göre, merkezi Londra’da bulunan BlueBay portföy yönetimi şirketinin gelişmekte olan piyasalar masasından stratejist Timothy Ash, Erdoğan’ın ziyaretinin hem iç hem de dış politikada iki farklı amaç taşıdığına dikkat çekti.

Ash bunları şöyle sıralıyor:

-Birinci amacı yabancı yatırımcıyı Türkiye'nin hala yatırıma açık olduğu ve AKP'nin piyasa yanlısı bir ajanda izleyeceğine ikna etmek.

-İkinci amaç ve daha önemlisi ise Türkiye'ye AKP yönetimi altında hala Batı ile dost olunduğu ve Türkiye'nin izole olmadığı mesajını vermek.

Ash, "Bence May (İngiltere Başbakanı Theresa May) hükümeti burada Erdoğan'a seçimler için büyük bir yardımda bulunuyor" diye ekliyor.

Bir başka ekonomist esas sorunun yabancı yatırımcıyı ikna etmek olduğuna dikkat çekerken, Erdoğan'ın İngiltere ziyaretini gerçekleştirmeden önce düşük faiz konusunda ısrar etmiş olmasını, yabancı yatırımcıyı ikna etmek niyetinde olmadığı şeklinde yorumluyor.

ERDOĞAN’IN ZİYARETTEKİ AMACI BAŞKANLIK SEÇİMİNİ KAZANMAK

Londra merkezli Cribstone Strategic Macro danışmanlık şirketinin kurucusu Mike Harris ise ziyaret ile Türkiye’deki seçimler arasında bağ kurdu. Harris’e göre Erdoğan'ın yakın zamanda en büyük amacının başkanlık seçimini kazanmak olduğunun altını çizdi. Harris, Londra ziyareti ile Erdoğan’ın Kasım 2015’teki seçimler öncesi Almanya Başbakanı Angela Merkel ile yapılan görüşme arasında da paralellik kurdu:

"Doğal olarak herhangi bir ekonomik anlaşma Türkiye medyasında büyük yankı bulacaktır, ancak en büyük kazanç May ile düzenlenecek bir basın konferansındaki fotoğraf ve Kraliçe ile çay içmek olur (...) AKP'nin Kasım 2015'te tek parti olarak parlamentoda çoğunluğu kazanmaya çalıştığı zamanı hatırlayın. Seçimden sadece haftalar önce Erdoğan'ın İstanbul'da Merkel (Almanya Başbakanı) ile çektirdiği fotoğrafın seçimin başarısıyla ilgisi olduğunu düşünüyorum."

GUARDİAN: ERDOĞAN SEÇİM İÇİN KULLANMAK İSTEDİ AMA...

The Guardian gazetesi, “Erdoğan gazetecilere terörist diyerek Birleşik Krallık’tan ayrıldı” başlığı altında ziyareti değerlendirdi. May’ın Erdoğan’a insan haklarını hatırlattığına işaret eden gazete, Erdoğan’ın bunu görmezden gelerek “Gazeteciler ile teröristler arasına fark koymalısınız” dediğini yazdı. Erdoğan’ın bu ziyareti seçim amaçlı kullandığına işaret eden gazete şu yorumda bulundu: “Erdoğan, Kraliçe ile Buckingham Palace’da bir buluşmayı da içeren bu ziyareti 24 Haziran cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmak için kampanyasına zemin yapmak istedi, ancak Blomberg’e verdiği önemli bir görüntülü mülakatta faizler üzerindeki denetimi sürdürmek istediğini söylediği için kendisine karşı döndü.”

 

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN RESMİ!

The Guardian, ifade özgürlüğünün ayaklar altına alındığını anlatan bir karikatür de yayınladı. Karikatürde, İngiltere’den uzatılan bir dil üzerinde Erdoğan’ın cebindeki silah anlaşmaları ile yürümesi dikkat çekti.

LONDRA ERDOĞAN’I KURTARABİLECEK Mİ?

2002’deki ziyaret Türkiye’de Erdoğan dönemini başlatırken, yenilgi aldığı 7 Haziran 2015’teki seçimler ardından Erdoğan’ın imdadına Merkel yetişmişti. 24 Haziran 2018’deki seçimlerde Erdoğan’ı Londra kurtarabilecek mi?