Avrupa Birliği’nin (AB) 2016 yılının Mart ayında Ankara ile yaptığı mülteci anlaşmasıyla Türkiye’den Yunanistan’a kaçak göçmen akışı son iki yılda gözle görülür şekilde azalmıştı. Ancak Türkiye’den göçmen artışı son iki ayda neredeyse birkaç kat arttı.

Yunan makamlarının verilerine göre Türkiye güzergahını kullanarak ülkelerine ayak basan ve yakalanan mülteci sayısı bu yılın Mart ayından bu yana 15.500’e ulaştı. Kendisi Yunan olan AB’nin Mülteciler Komiseri Dimitris Avramopoulos Türkiye’den Yunanistan’a yönelik yeniden başlayan göçmen akışından endişe duyduklarını bildirdi.

Kağıt üzerinde Türkiye’nin kaçak göçmenlere kapılarını sıkı şekilde kapatması anlamına gelen mülteciler anlaşmasının sürdüğüne belirten Avramopoulos, Brüksel’de yaptığı açıklamada “Hem Yunan ve hem Türk yetkililerle görüşerek bu akışın neden yeniden başladığını araştırıyoruz” diye konuştu.

‘YUNANİSTAN’DAN RED EDİLENLERİ TÜRKİYE KABUL ETMELİ’

Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlığı sırasında Almanya başbakanı Angela Merkel’in öncülüğünde Ankara ve Brüksel arasında imzalanan anlaşmanın pürüzsüz şekilde işlemesi gerektiğini hatırlatan AB yetkilisi Avramopoulos Yunanistan’da sığınma başvuruları kabul edilmeyen mültecilerin derhal Türkiye’ye gönderilmesi gerektiğini belirtti.

AB yetkilisi, devamla iltica talepleri ret edilen mültecilerin Türkiye tarafından kabul edilmesi gerektiğini ve en önemlisi de Türk hükümetinin kapılarını sıkı şekilde kapatmasının önemli olduğuna dikkat çekti. Özellikle Meriç nehrinde geçen mültecilerin sayısının iki kat artması Atina’yı endişelendiriyor. Yunan polis yetkililerinin açıkladığı rakamlara göre sadece Nisan ayında 3 bin 986 kaçak göçmen Meriç nehrini kullanarak Türkiye sınırından Yunanistan’a geçti.

Özellikle son bir yılda Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Almanya, Avusturya ve Hollanda gibi Avrupa ülkeleriyle yaşadığı kriz ile gerginliklerde birçok kez “Bakın kapıları açarız” diyerek tehditler savurmuştu. Başını Berlin ve Viyana yönetimlerinin başını çektiği hükümetler, 24 Haziran seçimleri için AKP rejiminin ülkelerinde miting ve propaganda yapmasını yasaklayarak, Ankara ile yeniden bir krizin kapılarını aralamışlardı.

AB: ANKARA’YA 3 MİLYAR EURO DAHA ÖDEDİK

Ancak AB’nin Mülteciler Komiseri Dimitris Avramopoulos, anlaşma gereği Ankara’ya ödenmesi planlanan 3 Milyar Euro’nun daha verildiğini hatırlatarak, Türk hükümetinin anlaşmaya sadık kalması gerektiği mesajını verdi. Brüksel daha önce de iki ayrı para transferi şeklinde Erdoğan rejimine toplam 6 Milyar Euro ödemi yapmıştı.

Ancak AKP iktidarının AB’nin verdiği paraları başka amaçlar için kullandığı birçok kez belgeleriyle ortaya çıkmıştı. Ankara’nın söz konusu paraları sayıları 3 milyonu bulan Suriye, Irak ve Afganistanlı mültecilerin sağlık, eğitim ve istihdamı için harcaması gerekiyordu.

Türkiye’nin parasını aldığı projeleri şimdiye kadar hayata geçirmemesi AB ülkeleri içeresinde ciddi rahatsızlıklara yol açıyor. Parayı vermekle mükellef ülkelerin geri kalan miktarı vermemek için Brüksel’e direndiği ve bu durumun mülteciler anlaşmasını tehlikeye soktuğu belirtiliyor.

İlk pakette Ankara rejimine verilen 3 milyar Euro’nun üçte biri AB’nin kasasından, geri kalan üç iki de üye ülkelerin bütçe büyüklüğüne göre paylaştırılmıştı. AB’nin en güçlü ekonomisine sahip Almanya bu hesaplama yüzünden yaklaşık 500 milyon Euro vermek zorunda kalmıştı.

AB Komisyonu ikinci paketteki 3 milyar Euro’yu da hesaplamayla Ankara’ya ödemek istemiş, fakat başını Almanya’nın çektiği Fransa, Avusturya, İsveç, Danimarka ve Finlandiya gibi ülkeler Erdoğan iktidarının parasını aldığı projeleri hayata geçirmediğini belirterek Brüksel’e bayrak açmışlardı.