Eşiyle irtibatı var diye kamudan ihraç edildi

Bir kamu kurumunda personel olarak çalışan A.K ‘Eşiyle irtibatlı olduğu’ gerekçesiyle ihraç edildi.

Manisa’da yaşanan bir ihraç öyküsü, OHAL KHK’larıyla, devleti yönetmeye çalışan AKP iktidarının uygulamalarının Aziz Nesin’in hikayelerini aratmıyor. Manisa’da KHK ile ihraç edilen OHAL Komisyonuna başvurduğu için şimdilik ismini vermek istemeyen A.K’nin eşinin herhangi bir yargı kararı olmadan YDGH’lı ilan eden devlet A.K’yi de ‘Eşiyle irtibatlı’ olduğu gerekçesiyle işten çıkardı.

EŞİYLE İRTİBATLI OLDUĞU GEREKÇESİYLE AÇIĞA ALINDI

Manisa’da bir kamu kurumunda çalışan A.K, çalıştığı kurum tarafından 26 aralık 2016 tarihinde, “ Halen PKK/KCK ve YDG-H terör örgütünün içerisinde faaliyet yürüten eşi A.K ile irtibatlı olduğu ve bu yüzden tedbirli” olarak açığa alınması” kararıyla önce açığa alındı.

Açığa alınan A.K’ya tebliğ edilen yazıda ise “Yükseköğretim Kurulu Başkanının teklifi üzerine, Yükseköğretim Kurulunun Kararıyla, Yükseköğretim Kurumları ile, Yükseköğretim Üst Kuruluşlarındaki 657 sayılı Kanuna tabi personel bakımından ise Yükseköğretim Kurumları ile Yükseköğretim Üst Kuruluşlarının üst yöneticisinin teklifi üzerine, Yükseköğretim Kurumlarında Üniversite Yönetim Kurulunun, Yükseköğretim Üst Kuruluşlarında ise Yükseköğretim Kurulunun Kararıyla Kamu görevinden çıkarılmıştır” denildi. Açığa alınmasına ilişkin kendisine tebliği edilen bu garip tebligat ile açığa alınan şeklinde ki ne olduğu tam anlaşılmayan garip bir yazıyla ihraç edildi.

AÇIĞA ALAN KURUM YARGI YOLUNU KAPATMAK İSTEDİ

A.K tarafından açılan davaya savunma gönderen, Kamu kurumu A.K’nin yargı yoluyla görevine dönmesini engellemek için yaptığı savunmada “ Belirtilen nedenlerle, PKK/KCK ve YDG-H terör örgütüyle ile bağlantısı olan davacının Üniversite Yönetim Kurulu’nun… tarih ve … sayılı kararı uyarınca kamu görevinden çıkarma işleminin ardından buna bağlı olarak maddi tazminat istemi de haksız ve mesnetsizdir” iddiasında bulundu.

A.K’ye verilen tebligatta ise A.K’nin eşinin, PKK/KCK ve YDG-H içerisinde faaliyet yürüttüğü gerekçesiyle açığa alındığına dikkat çeken idare, Mahkemeye sunulan savunmada ise A.K’nin PKK-KCK ve YDH ile irtibatlı olduğu iddiasına yer vererek, ilk kararıyla çelişen savunma yaptı.

Mahkemeye gönderilen savunma da “Dava konusunda idaremizin kusura bağlı sorumluluğu yoktur. Zira Kusur sorumluluğunun söz konusu olabilmesi için öncelikle madde hükmünden anlaşılacağı üzere öncelikle bir idari eylem veya işlem bulunması gerekmektedir. Olayın niteliği göz önüne alındığında idaremize kusur atfedilesi söz konusu dahi olamaz. Öte yandan kusur olması için davacının zarar görmesi gerekmektedir. Oysa böyle bir durum somut olayda söz konusu olmadığından davasının taleplerinin reddi gerekmektedir” dedi.

A.K tarafından açılan dava devam ederken, yayınlanan KHK ile A.K’nın görevine son verildi.

AVUKAT: KARAR HUKUKİ DEĞİL SİYASİ VE İDEOLOJİKTİR

A.K’nin Avukatı ise, KHK’ya dayandırılarak işten çıkarılan ve buna bağlı olarak A.K’nin mahrum kaldığı haklara istinaden tazminat davası açtıklarını söyledi. A.K’nin eşinin herhangi bir örgüt üyesi olduğuna dair tek bir mahkeme kararı bulunmadığını belirten Avukatı, ‘eşiyle irtibatlı’ olduğu gerekçesiyle verilen kararın dünya başka bir örneğinin bulunmadığını söyledi. Kişinin eşiyle irtibatlı olması kadar doğal bir durum olmadığını kaydeden Avukatı, söz konusu davanın bu konuda yaşanan ihraç kararlarının ne kadar adil olmayan şartlarda siyasi ve ideolojik saiklerle alındığına dikkat çekti.