ESP ve SGDF'den İmralı tecridine karşı açlık grevi

ESP ve SGDF üyeleri, İmralı tecridi ve cezaevlerindeki işkencelere karşı Kırıklar Cezaevi önünde açlık grevi başlattı.

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ve Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyeleri, İmralı tecridi ve cezaevlerindeki işkencelere karşı İzmir'de 3 günlük açlık grevi başlattı.

Buca Kırıklar Cezaevi önünde yapılan eylemde "Dayanışmayı yükseltelim, tecridi kıralım” pankartı açılırken, sık sık, “Siyasi tutsaklar onurumuzdur”, “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek”, “Faşizme karşı omuz omuza sloganları atıldı. Açıklamayı, ESP İzmir İl Yöneticisi Birkan Polat okudu.


Cezaevlerindeki ihlallerin arttığını belirten Polat, şunları söyledi:

“İnfaz yakma saldırısıyla tahliyeler engelleniyor, sürgün sevkler durmuyor. Ağır hasta tutsaklar faşizmin mevcut hukukunu dahi hiçe sayan kayıtsızlık ve ATK marifetiyle ölüme itiliyor. En basit tedavi olma hakkı ise kelepçeli muayene veya ağız içi arama dayatmalarıyla imkânsızlaştırılıyor. Kitap, dergi, gazete yasaklamaları ve yayın sınırlamasıyla; sohbet, görüş ve mektup hakkının keyfi disiplin cezalarıyla, arkadaş görüşü hakkının güvenlik soruşturmaları ile gasp edilmesiyle tecrit koyulaştırılıyor. Hapishane girişinde çıplak arama, sayım veya hücre araması sırasındaki linç girişimleri, süngerli hücre, cinsel taciz, tehdit ve hakaretler, polis/MİT sorgusuna götürmelerle işkence çarkı dönüyor."
İmralı Cezaevi’nde tecridin en ağır haliyle devam ettiğini belirten Polat, “Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın dünyayla bağlantısı tümden koparılmış durumda. Hapishanelerde süren faşist baskı ve tecrit siyasi iktidarın aynasıdır. Faşist Saray rejiminin beka sorununu çözmek için, baskı ve terörü artırmaktan, hapishaneleri çoğaltmaktan, tecridi katmerleştirmekten başka çaresi yok. Bu baskı ve işkence rejimi, emekçilerin, halklarımızın isyanını bastırmak içindir. Bunun için sayısız devrimci ve yurtsever, HDP’nin binlerce üyesi ve yöneticisi, insan hakları savunucuları, avukatlar, gazeteciler, eylemlere katılanlar, twit atanlar hapishanelerde. Bunun için hapishaneler bir ‘içeri’ değil, ‘dışarı’ sorunu. Devrimci, yurtsever tutsaklar bütün bu koşullara boyun eğmeden direnmeye, üretmeye, yaşamın içinde olmaya devam ediyor” diye belirtti.

 'BİRLEŞİK MÜCADELEYİ BÜYÜTELİM'

Siyasi tutsaklarla dayanışma çağrısı yapan Polat, şöyle dedi:
"Hasta tutsakların serbest bırakılması; yayın yasağı-sınırlaması ve görüşçü engeli gibi tüm hak gasplarının kaldırılması; yeni infaz uygulamasının iptali; infaz yakma ve sürgün sevklerin durdurulması; İmralı hapishanesinde Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit terörünün son bulması, avukatları ve ailesiyle görüşmesinin sağlanması için bir araya gelelim, birleşik mücadeleyi yükseltelim. Mahallelerde, işçi havzalarında, kampüslerde, kent merkezlerinde, ATK önlerinde eylemlerimizi yaygınlaştıralım. Yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla, açlık grevleriyle, duvar yazılarıyla, pankartla tutsakların sesini büyütelim. Mektup arkadaşlarımızla, tutsaklara görüşçü olma görevini omuzlamakla, hapishane önlerinde yaşanan hak gasplarına alacağımız tutum, tutsakları sahiplenme tavrıyla duvarları aşalım, tutsaklar ve yakınlarıyla dayanışmamızı geliştirelim.”