ETHA editörleri rehin tutulmaya devam edecek

ETHA editörlerinin yargılandığı duruşmada tahliye çıkmadı. Gazeteciler, yaptıkları haberleri sahiplendi.

Aralarında Etkin Haber Ajansı (ETHA) editörleri Pınar Gayıp ve Semiha Şahin’in bulunduğu 4 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşması Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi 23’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma öncesi adliye önünde bir araya gelen çok sayıda gazeteci açıklama yaptı. Açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Ahmet Şık ve Saruhan Oluç da katıldı.

'GERÇEKLERİ YAZANLAR HAPSEDİLİYOR'

Basın açıklamasını ETHA Muhabiri Ebru Yiğit yaptı. Yiğit, iktidarın farklı sesleri susturarak, gerçekleri yazan ve haberleştiren gazetecileri hapsederek, işten atarak tek sesli medya yaratmaya çalıştığını ifade etti. Uluslararası basın örgütlerinin verilerine göre Türkiye'de gerçekleri yazdığı ve haberleştirdiği için 183 gazeteci tutuklu bulunduğunu aktardı.

'ÖZGÜR OLMALILAR'

Basının özgür olması, halkın haber alma hakkı önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini vurgulayan Yiğit, “Bizler basının özgür olmasını, halkın haber alma hakkı önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Biliyoruz ki, basın özgür değilse halk özgür değildir. Bizler, editörümüz Semiha Şahin, muhabirimiz Pınar Gayıp ve tüm tutuklu gazetecilerin serbest bırakılmasını istiyoruz. Ayrıca bu hafta içinde davaları görülecek Özgürlükçü Demokrasi gazetesi çalışanlarının, Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Seda Taşkın'ın özgürlüğüne kavuşmasını istiyoruz” dedi.

'İKTİDAR ÇÜRÜDÜKÇE GAZETECİLERE SALDIRIYOR'

Son olarak sözü HDP Milletvekili Saruhan Oluç aldı. Bir iktidarın baskıcı, otoriter olmaya başladığının, ilk göstergelerinden bir tanesinin o ülkedeki gazetecilerin susturulmaya çalışması olduğunu vurgulayan Oluç, ‘’Bir iktidar çürüdükçe, yolsuzluklar yaptıkça, siyasi ahlakın bütün ilkelerini çiğnemeye başladıkça, faşizan uygulamaları arttırdıkça bunu yazan, anlatan bunun halka ulaşmasını çalışan insanların çalışamaz hale gelmesini ister. İşte Türkiye’de olan budur. Düşünce ve ifade özgürlüğünü bir iktidar çiğnemeye başladıysa bilin ki o iktidar tüm dünyanın yaptıklarından haberdar olmamasını istediği için bunu yapıyor. Ne kadar çok gazeteci yargılanıyorsa o ülkede o kadar çok rezalet, o kadar çok demokrasi ve insan hakkı ihlali vardır’’ diye belirtti.

AKP ve MHP koalisyonunun yaptıklarının ortada olduğunu vurgulayan Oluç, ‘’Gazetecilik yapmak suç değildir. Gazetecilerin yanında olacağız" mesajını verdi.

Açıklama, “Özgür basın susturulamaz” sloganının ardından son bulurken, grup duruşmayı izlemek üzere adliyeye geçti.

İstanbul 23’üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya yargılananların yakınları, ETHA çalışanları, ESP MYK üyeleri ve uluslararası gazetecilik meslek örgütleri katıldı. Kimlik tespitiyle başlayan davada ilk olarak sözü olarak tutuklu Gülsen İmre savunmasını yaptı. İmre, “5 aydır hukuksuz bir şekilde tutukluyum" dedi.

Ardından savunma yapan tutuklu gazeteci Semiha Şahin de, bu hafta adliyelerde 84 gazetecinin yargılanacağına dikkat çekerek konuşmasına başladı. Gazetecilerin serbest bırakılmasını isteyen Şahin, “ETHA suçlu gösterilerek kriminalize edilmeye çalışıyor” dedi.

ETHA’nın hak odaklı habercilik yaptığına dikkat çeken Şahin, “Gazeteciliğin tarafsızlık olmadığını belirtti.

'HABERLERİMİZİN ARKASINDAYIZ'

Ardından Pınar Gayıp savunma yaptı. Gazetecilik mesleğini tanımlayarak söze başlamak istediğini belirten Gayıp, "Dünyanın her yerinde gazetecilere iki şey dayatılır; ya iktidarın verdiği bilgiler doğrultusunda egemenlerin görmek ve duymak istediklerini servis eder ya da ezilenlerden yana taraf olup halka ulaştırır. Yani özgür basın geleneğinin saflarında yer alırsınız. Gerçeklerden taviz vermemek ideali ile çıktıkları yolda gerçeğin izini süren Musa Anter, Metin Göktepe, Hrant Dink gibi özgür basın geleneğinin nice temsilcisi katledildi. Yürünecek bu uzun yolda adımlarıyla bize yol gösteren basın şehitlerini saygıyla anıyorum” vurgusunda bulundu.

Gayıp, yazdıkları suçsa, bu suçu defalarca işlediği mesajını verdi.

Son olarak tutuklu Harun Ferhat Pehlivan savunmasını yaptı. Pehlivan, dosyanın aslı astarı olmayan gizli tanık beyanlarıyla doldurulduğunu belirterek konuşmasına başladı.

TAHLİYE TALEBİ REDDEDİLDİ

Savunmaların ardından söz alan avukatlar müvekkillerinin tahliyesini talep etti. Avukatların talebini reddeden mahkeme heyeti, 4 kişinin tutukluluk halinin devamına karar vererek bir sonraki duruşmayı 5 Aralık'a erteledi.