F Oturumu: Hapishaneler hasta ediyor!-YENİLENDİ

İHD İstanbul, Ankara ve İzmir'de eylemler düzenleyerek, cezaevlerinin hasta ettiğini, tutsakların tedavi haklarının engellendiğini belirtti.

İSTANBUL
İnsan Hakları Derneği ( İHD) İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için her hafta düzenlediği F oturumlarının 408’incisini gerçekleştirdi. İHD binası önünde, polis ablukası altında yapılan eyleme, HDP Milletvekilli Musa Piroğlu'nun yanı sıra çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı.

'CEZAEVLERİNDEN BAŞVURULAR ARTIYOR'

Bu haftaki açıklamayı okuyan İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu üyesi Taylan Beki, cezaevlerinde tedavi hakları engellenen hasta tutsakların durumuna dikkat çekti. Türkiye’deki hak ihlalleri ve özgürlüklerin kısıtlanması durumunun en çok da cezaevlerini etkilediğini hatırlatan Beki, cezaevi idaresinin hak ve özgürlükleri zaten kısıtlayan Ceza İnfaz Yasasını bile uygulamama noktasına geldiğini vurguladı. Bu durumun sorunların büyümesine neden olduğunu belirten Beki, cezaevlerinden İHD’ye yapılan başvurulardaki artışın bu kötü gidişatın aynası olduğunu ifade etti.

'ÖLÜMLER ARTIYOR'

Beki, hasta tutsakların tedavi hakkının engellenmesinin ölümlere sebebiyet verirken, tecrit uygulamasının ise intiharlara neden olduğuna işaret etti. Beki, sürgün edildiği Balıkesir Burhaniye Cezaevi’ndeki baskıcı koşulları protesto etmek için yaşamını son veren hasta tutsak Nurcan Bakır'ı örnek gösterdi. Bakır’ın ailesiyle yaptığı son telefon görüşmesinde, "Zulme karşı sessiz kalmayacağım" dediği aktaran Beki, 27 yıllık tutsak Nurcan Bakır'ın bir gün sonra cezasının bitimine iki yıl kala cezaevi koşulları nedeni ile yaşamına son verdiğine işaret etti.

'457’Sİ AĞIR DURUMDA'

Zamanında ve yeterli tedavi ve tıbbi bakım sağlanmadığı için 2019 yılında en az 48 tutsağın yaşamını yitirdiğine dikkat çeken Beki, 2020 yılının ilk 15 gününde bu tabloya 3 tutsağın daha eklendiğini belirtti. Hasta mahpus listesinde yer alan 1333 tutsağın 457'sinin ağır hasta kategorisinde olduğunu aktaran Beki, “Yani her saniye ölümle burun buruna dört duvar arasında tedavi hakkından, aileleriyle vedalaşma hakkından yoksun bir şekilde idare tarafından ölüme terk edilmiş durumdalar” dedi.
Bakımını yapamayacak durumda olan ağır hasta tutsaklar için kullanılan R Tipi Cezaevi’ndeki durumun ise içler acısı olduğuna dikkat çeken Beki, bu cezaevlerinde mahpusların tedavi edilmediği gibi, tamamen yalnızlaştırıldığını ve yaşamları işkenceye dönüştürüldüğünü vurguladı.
Hasta tutsakların hastaneye sevklerinin da tam bir eziyete dönüştürüldüğünü söyleyen Beki, ring araçlarının kullanılmasının, hastanelerdeki mahpus bölümlerinin tıbbi ve insani ihtiyaçları karşılayacak yerler olmamasının, dayatılan kelepçeli muayenenin, İstanbul Protokolünün çiğnenmesi nedeniyle tutsakların hastaneye gitmek istemediğine işaret etti.
Uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan tüm hakları çiğnediğini vurgulayan Bekin, şöyle konuştu: “Hapishanelerin hasta ediyor. Tedavi hakkı ve giderek yaşam hakkı ihlaliyle sonuçlanıyor, ölümlere yol açıyor. Ağır tecrit koşullarında tutulan ve hak ihlallerinin her türlüsünün yaşandığı hapishanelerde, yaşamı işkenceye dönüştürülen mahpusların durumu ülkeyi yönetenlerin sorumluluğunda bir insanlık ayıbıdır.”

İZMİR
İzmir'de de İHD üyeleri, hasta tutsak Ramazan Taş’ın durumuna dikkat çekti.
Konak eski Sümerbank önündeki oturma eylemlerini sürdüren dernek üyeleri adına açıklamayı şube yöneticilerinden Ali Aydın okudu.
Aydın, İzmir Kırıklar F Tipi Cezaevi'ndeki hasta tutsak Ramazan Taş’ın durumuna dikkat çekerek, şu bilgileri verdi: “1995’de Mardin’de doğan Ramazan Taş, küçükken üzerine çay döküldüğü için tedavi görmüş ve ameliyat olmuştur. Ameliyat sonrası eve getirilmiş ama tekrar sancıları artınca Mardin’de hastaneye götürülmüş orası da Diyarbakır’a sevk etmiştir. Diyarbakır’da acil ameliyata alınmış ve bağırsağından 43 cm kesilmiştir.”

ANKARA
Ankara’da ise, Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi eylemlerinin 280’ninci haftasında Bolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan hasta tutuklu Abdulvahap Kavak’ın sağlık durumuna dikkat çekti.
İHD Şubesi önünde yapılan eylemde konuşan İHD üyesi Zarife Çamala, şunları kaydetti: "Doktor bile kelepçenin çıkarılmasına ‘gerek yok’ diyebilmekte, Tabipler Birliği'nin kararı hatırlatıldığında ise ‘Tabipler Birliği'nin kararı beni bağlamıyor’ diyebilmekteler. Doktor kelepçenin açılmasını istediğinde ise, asker ‘tutanak tutarım’ diye doktoru tehdit etmektedir. Bu sorun ile ilgili yaptığı başvuruya İl Sağlık Müdürlüğü’nün ‘orada kesici, delici aletler var, doktorun güvenlik kaygısı oluyor’ diye cevap ermiştir. 1980'den beri bulunduğu bu hapishanede tek bir siyasi mahpusun doktorlara saldırdığını duymadığını aktarmıştır."