Hamburg'da 7-8 Temmuz tarihleri arasında yapılan G20 zirvesine yönelik protestolar sırasında yapılan kayıtlardan yola çıkan polisin ev baskını ve gözaltıları sürüyor.

G20 protestoları sırasında polisin 25 bin kayıttan yola çıkarak sürdürdüğü gözaltıların sonu gelmiyor. Almanya'nın Berlin, Bonn, Köln, Götingen gibi büyük kentlerinin de içinde yer aldığı bazı merkezlerde, geçen hafta içinde ev baskınları düzenlendi, bilgisayar ve cep telefonlarına el konuldu.

Ver.di'nin Bonn Gençlik Kolları'ndan 6 kişinin evi basıldı. Onlardan biri olan Nils Jansen ve Julia Kaufmann, yaşadıklarını ANF ile paylaştı.

Julia Kaufmann, sabah 7.30 kapısının kırarcasına vurulduğunu, avukatını aramasına bile fırsat vermeden evinin altı üst edildiğini söyledi. Polisin kendisini çalıştığı hastahanede de aradığını kaydeden Kaufmann, sebep olarak Hamburg'da yapılan G20 protestolarına katılmasının gösterildiğini belirtti. Kaufmann, şunları söyledi: "Elimde taş değil, beyaz bir megafon bulunuyordu. Bunu bildikleri halde kriminalize ediyorlar. Savaşa karşıyım, barış istiyorum; Kürtlerle dayanışma içindeyim, dolayısıyla protesto gösterilerine katılmak benim en doğal hakkım. Polis baskınları, temel insan haklarına; gösteri ve yürüyüş hakkına darbedir."

Sendikanın genç üyesi üniversite öğrencisi Nils Jansen de ev baskınlarını oldukça sinir bozucu bir durum olarak gördüğünü belirterek, Hamburg'da yoğun şiddet uygulayan polisin kendisini haklı çıkarmaya çalıştığını söyledi. Mesela genç İtalyan aktivist Fabio'nun elinde bir taş dahi bulunmamasına, savcının bile suç tesbiti yapmamasına rağmen Temmuz ayında tutuklanıp Kasım ayında şartlı tahliye edildiğini hatırlatan Jansen, "Evlerimiz bunun devamında basıldı. Oysa biz Anayasanın bize tanıdığı yasal gösteri haklarımızı kullandık. Gösteri hakkımızı elimizden alamazlar" dedi.