Garibe Gezer’in katledilmesine takipsizlik kararı

Kandıra F Tipi Cezaevi’nde tek kişilik hücrede katledilen Garibe Gezer’in ölümüne dair takipsizlik kararı verildi.

Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nde zorla tutulduğu tek kişilik tecrit hücrede 10 Aralık 2021 tarihinde katledilen siyasi tutsak Garibe Gezer’in ölümüne dair açılan soruşturmaya takipsizlik kararı verildiği ortaya çıktı. Olayın araştırılması için suç duyurusunda bulunan İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Avukatlar Jiyan Tosun, Jiyan Kaya, Elif Taşdöğen soruşturmaya ilişkin İHD İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı düzenlendi.


Toplantıda ilk konuşmayı yapan Eren Keskin, işkenceye maruz kaldığı kamera görüntüleriyle mevcut olan müvekkilleri Garibe Gezer’in şüpheli ölümü hakkında yaptıkları suç duyurusuna savcılık tarafından takipsizlik kararıyla sonuçlandığını duyurdu.
Gezer'in katledilmeden önce de cezaevindeyken gördüğü cinsel işkenceleri nedeniyle suç duyurusu yaptıklarını hatırlatan Keskin, "Garibe kaldığı tüm cezaevlerinde kendisine dayatılan her türlü baskıya itiraz eden bir kadındı. Bu itirazlarının sonucunda da henüz yargılama aşamasında olmasına rağmen hep tek kişi olarak bırakılmıştı. Defalarca arkadaşı Deniz'in yanına geçmek istediğini söylemesine rağmen bu talebi kabul edilmemiştir” dedi.

 ‘İŞKENCEYİ BİZ GÖRDÜK, SAVCI GÖRMEDİ!’

İnsan hakları savunucuları olarak Türkiye Cumhuriyeti devletinin izolasyon sistemine geçme tartışmalarını başlattığı 1999 yılının sonlarında bir kitapçık hazırladıklarını belirten Keskin, o kitapçıkta izolasyon tipi cezaevlerinin ne amaçla kullanıldığını belirtti. Keskin, izolasyon tipi cezaevi projesi bir CIA projesi olduğunu ve Amerika'da bir insanın cezaevinde kendisi olmaktan nasıl vazgeçer üzerine bir profesörün yaptığı araştırma sonucunda devreye sokulduğunu anlattı.

Garibe Gezer’in işkence gördüğüne dair kamerada görünen fotoğrafları gösteren Keskin, “Garibe’nin nasıl yerlerde sürüklendiğini, süngerli odada nasıl bırakıldığını biz gördük ama savcı görmedi maalesef. Savcı avukatları tamamen sistemin dışına çıkararak, hiçbir bilgi ve belge göstermeden takipsizlik kararı verdi. Garibe’in ölümünden hiç kimse sorumlu değil bu devlete göre” diye tepki gösterdi.

‘GARİBE GEZER EMİNİ'NİN KARDEŞİ’

 Garibe Gezer olayının sonuna kadar takipçisi olacaklarını kaydeden Keskin, Türkiye’nin iç hukukundan hiçbir beklentilerinin olmadığını, dosyayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıyacaklarını aktardı. İran ve Rojhilat'ta kadınlar öncülüğündeki direnişin sembolü olan “Jin jiyan Azadî” sloganını hatırlatarak, “Garibe Gezer, Masha Emini'nin kardeşidir. Mahsa Emini neye itiraz ettiği için öldüyse, Garibe Gezer de aynı şeye itiraz ettiği için yaşamını yitirdi” vurgusunda bulundu.

'İŞKENCE DE YAPTILAR'

Avukat Jiyan Tosun da verilen ‘kovuşturmaya yer yok’ kararına bakıldığında, şüpheli olan hiçbir gardiyanın, cezaevi müdürünün ifadesinin alınmadığını görüldüğünü belirtti. Tosun, "Oysa cezaevinde meydana gelen bir ölümle ilgisi olan cezaevinin savcılıkta hiçbir şeyi yok" dedi. Gezer'e iddia edildiği gibi asılı bulunduktan tam 3 dakika sonra müdahale edildiğine dikkat çeken Tosun, ama buna dair de bir araştırma olmadığını söyledi. Tosun, “Bu çok korkunç bir olay. Garibe’nin nabzı olduğuna dair beyanlar olmasına rağmen. Bunu araştırmayan savcı kovuşturmaya yer yok kararı veriyor” dedi.

Tosun, “Garibe, Mart ayında Kocaeli Cezaevi’ne geldikten sonra birçok işkenceye maruz bırakılmış, izole yaşamaya itilmiş. Daha önce uğradığı işkence nedeniyle intihara kalkışmış. Buna rağmen talepleri karşılanmıyor. Tek kişilik bir koğuşa götürülerek, ‘öl’ diyorlar aslında. Garibe de buna karşı isyanda bulunuyor” diye konuştu.