Gazeteci Nuh Köklü anıldı: Mücadeleden bir milim geri adım atmadı

Gazeteci Nuh Köklü , 5 yıl önce bıçaklı saldırıyla katledildiği Kadıköy Yeldeğirmeni Mahallesi’nde anıldı.

Köklü, 17 Şubat 2015 tarihinde Yeldeğirmeni Karakolhane Caddesi'nde arkadaşlarıyla kartopu oynarken esnaf Serkan Azizoğlu tarafından bıçaklanarak öldürülmüştü.

Anmaya Nuh Köklü’nün hayat arkadaşı Ferda Sayın, HDP Milletvekilli Musa Piroğlu, CHP eski milletvekilli gazeteci Barış Yarkadaş, ÖDP eski başkanı Alper Taş, Gezi direnişi sırasında polisin katlettiği Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan yanı sıra Yeldeğirmeni sakinleri katıldı.

Nuh Köklü’nün çiçeklerle donatılmış resminin yer aldığı anmada, mumlar yakılarak “ Nuh Köklü daima bizimlesin” yazılı döviz taşındı. Köklü’nin resminin yanına anısına bir bardak rakı ve sigara da bırakıldı.

NEFRET CİNAYETİ !

Anmada ilk konuşma Nuh Köklü’nün arkadaşı Murat Mıhçı tarafından yapıldı. Bugün buraya sadece Nuh Köklü değil aynı zamanda nefret cinayetiyle tüm katledilenleri anmak için buluştuklarını ifade eden Mıhçı, “ Geçmişte bu sokakta 6-7 Eylül olaylarından beri çok büyük acılar yaşandı. 5 sene öncede Nuh kardeşimiz nefret cinayetine kurban gitti” dedi.

Bu cinayetin ideolojik baskı sonucunda meydana geldiğine dikkat çeken Mıhçı, “ Nuh bir basın emekçisiydi. Zorda olan her insanın haberini yaptı. Bu bir cinayetti. İçimizden bir parçayı yok etmeye çalışanların bir çabasıydı. Ama şu bilinsin ki her zaman güçlüyüz ve bir milim geriye gitmedik” diye konuştu.

12 EYLÜL’ÜN KARANLIĞINDA BİR DEVRİMCİYDİ

Nuh Köklü’nün üniversite arkadaşı olan ÖDP eski başkanı Alper Taş, Nuh’un hayatında önemli bir yere sahip olduğunu ifade ederek sözlerine başladı.

Üniversiteye onunla beraber başladıklarını anlatan Taş, şunları belirtti: “ Nuh üniversitede tanıştığım ilk arkadaştı. Aynı evleri paylaştık, aynı yemek ve sofralardan beslendik, aynı mücadelenin parçası olduk. Biz 12 Eylül kuşağıydık, zor bir dönemin kuşağıydık. Bu anlamda Nuh sadece gazeteci değil 1984 ‘te tekrar filizlenen devrimci gençlik hareketinin de aynı zamanda özverili yoldaşıydı. Çok içtendi, sevecendi, paylaşımcıydı, can dostu bir insandı. O gazetecilik döneminde de grevler örgütleri, hep mücadele etti. O hep yüreğimizde yaşayacak.”

YAŞASAYDI GREV ÖNLÜĞÜ YİNE ÜZERİNDE OLURDU

CHP eski dönem milletvekilli gazeteci Barış Yarkadaş , Nuh Köklü’nün nefret dilinin bir kurbanı olduğunu vurgulayarak sözlerine başladı.

O günden bugüne çok şeyin değişmediğini hatırlatan Yarkadaş, Nuh’u katleden nefret dilinin hâlâ yerini koruduğunu ve her geçen gün katmerleşerek arttığını kaydetti.

Nuh Köklü’nün verdiği mücadeleden bir milim geri adım atılmadığını ifade eden Yarkadaş, şöyle konuştu: “Nuh’u en çok arkadaşlığımızın en sıcak olduğunu, hem Çağdaş Gazeteciler Derneği’nde, hem Gazeteciler Meclisi Girişimi’nde , hem de Türkiye Gazeteciler Sendikası içinde verdiğimiz mücadeleyle hatırlarım. Nuh Köklü dendiğinde benim aklıma Sabah gazetesi önünde üzerinde Grev yazılı yeleğini çıkarmadığı günler gelir. Bugün eğer Nuh aramızda olsaydı emin olun ki o grev önlüğünü yine üzerinden çıkartmazdı; yine mücadelesine kaldığı yerden devam ederdi.”

NUH’U AKP’NİN NEFRET DİLİ ÖLDÜRDÜ !

HDP Milletvekilli Musa Piroğlu da, işlenen cinayetlerin iktidarın nefret diliyle bire bir alakalı olduğunu vurguladı. “Bütün bu cinayetleri, katliamların arkasında devlet politikalarını rolü vardır” diyen bulunan Piroğlu şunları ekledi: “ Nuh katledildiği dönemde, bugün cumhurbaşkanı olan dönemin başbakanı, esnafları, sokak eylemlerini durdurmak için rol ve görev almaya çağırmıştı. Biz bu olayın ne olduğunu, Ali İsmail’in katledilmesinden biliyoruz. Buna rağmen çıkıp yeni güvenlikçi politikalar için uğraş veriyorlar.”

Bu nefret dilinin toplumu karşı karşıya getirdiğini hatırlatan Piroğlu, bu düşman dilden dönülmeden de toplumun bir bütün olarak huzura kavuşamayacağını ifade etti. Nuh Köklü cinayetinin temel sorumlusunun iktidar olduğunu tekrarlayan Piroğlu, “ Nuh’u katleden bir bakkal veya fırıncı değildir. Onu bu cinayete sevk eden, iktidarın kullandığı dildir. Ve şu andaki dil, bundan sonra yaşanacak cinayetlerin ve saldırıların temel sorumlusu olacaktır. Bu dilden erkenden vazgeçilmelidir” dedi.

Gezi direnişi sırasında polisin attığı gaz kapsülünün başına isabet etmesi sonucunda ağır yaralanan ve hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan ise, yine bir acı gününü daha yaşadıklarını ifade ederek, “Artık analar ağlamasın, başka çocuklar katledilmesin. Bu cinayetler son buluna kadar mücadelemiz sürecek” diye konuştu.