Son Dakika: Stêrk ve Medya Haber: Baskın korsanvari ve komplodur, susturamayacaklar!

Gazeteciliğin yargılanmasına devam edildi

Cumhuriyet gazetesi çalışanlarının yargılandığı davanın duruşması sürüyor.

Cumhuriyet gazetesinin 11'i tutuklu 17 yazar, yönetici, çizer ve çalışanının yargılandığı davanın ilk duruşması dördüncü gününde devam ediyor. Çağlayan’da bulunan İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma, tutuksuz yargılanan Aydın Engin, Orhan Erinç ve Hikmet Çetinkaya’nın savunması ile devam etti. Duruşmada ilk olarak gazete yazarlarından Çetinkaya savunma yaptı.

ÇETİNKAYA: YAZDIKLARIMI SAVUNUYORUM

Çetinkaya, “İlk önemli haberimden birisi Fethullah Gülen ile ilgilidir. Bornova'da başlayan örgütlenmesini ve vaiz olarak İzmir Kestanepazarı Camii'ne atanmasını, Akevler Yapı Kooperatifi'nde Yaman Koleji'nde, Maltepe Askeri Lisesi, Işıklar ve Kuleli Liseleri'nde sahte sağlık raporları ile örgütlendiklerine kimseyi inandıramadık, inanmak istemediler. Bütün siyasal iktidarlar cemaatin ne kadar masum olduğunu ve benim ne kadar haksızlık yaptığımı sürekli söylediler. Hakkımda 'Hoca efendiye' karşı yazdıklarımdan ceza davaları açtılar" dedi.

"Yazdıklarım, haberlerim, iddianameye karşı savunmam ve sorgumdur" diyen Çetinkaya, "Yaşamın olağan akışına aykırı böyle bir iddianameyi kendim, yazılarım, yaptıklarım ve gazeteciliğim adına reddediyorum. Mahkemenizden beraat kararı verilmesini talep ederim” diye ekledi.

ENGİN: HUKUK VE ÜLKE ADINA UTANÇ

Aydın Engin ise savunmasında şu ifadelere yer verdi: “Şu anda üçü tutuklular arasında, ötekiler savunma sıralarında yer alan müdafiler benim kadim avukatlarımdır, yakın arkadaşlarımdır. Onların mesleki yeteneklerine, hukuk ve demokrasi kültürlerine güvenim tamdır. O yüzden iddianameyi bir de ben ele alıp üstünde konuşmaya, sizleri de yormaya hiç niyetim yok. Zaten 3 avukatım iddianameye gerekli yere koydular. İddianameye suç kanıtı gibi yerleştirilmiş ve yasal süre içinde basın savcılığınca herhangi bir soruşturmaya konu edilmemiş dokuz makalemle ilgili herhangi bir açıklama yapmayı da anlamsız buluyorum. O yazılar zaten benim ek cümleler kurmama gerek bırakmayacak bir açıklıkla iddianameye cevap veriyorlar. Soruşturma savcısının yazıların başlıklarına bakıp ama içeriğini bile okuma zahmetine girmeden iddianameye yerleştirdiğini düşünüyorum. Aksi takdirde ‘Savcı yazıları okumuş ama anlayamamış’ demek zorunda kalırım ki hukuk eğitimi görmüş bir savcının bu duruma düşeceğini düşünmek bile istemem. Bu konuda ben bir karar vermeyeceğim. Seçimi soruşturma savcısına bırakıyorum. Ancak tutanağa geçmesi için tek bir cümleme izin vermenizi diliyorum. Sayın yargıçlar, böyle bir iddianame ile benim ve arkadaşlarımın sanık iskemlesine oturtulmuş olmamız bana hukuk adına utanç, ülkem adına acı veriyor.”

Mahkeme Başkanı, Engin’e “İsrail İmamı Harun Topak isimli şahıs ve 13 Bylock kullanıcısı kişi ile irtibatınız var olduğu iddiası var. Ne diyeceksiniz?” sorusunu yöneltti. Engin, şu yanıtı verdi: “Benim mesleğim böyle insanlarla ilişki kurarak olur. Bu FETÖ olur, PKK olur. Çoğunu tanımıyorum. O zaman cemaat denilen, bugün FETÖ diye adlandırılan yapının önde gelenlerindendir. Benin işim, hakkın haber alma hakkını ete kemiğe bürümektir. Ben cemaatte yer alan birçok kişi ile görüştüm. Sadece mesleğimi yaptığımı için bunu söylüyorum. Ben cemaatin vitrinindeki ya da vitrininde yer almayanlarla görüşmem sonucunda daha darbe girişimi olmadan, AKP ile sarmaş dolaş olmadan aralarındaki çatışmayı ortaya çıkaramazdım. Ben daha bir şey yokken AKP ile cemaat arasında çatışma olduğunu ortaya koydum. Ben işimi yaptım. İyi yaptım. Savcının eksik bıraktığını söyleyeyim. Ben 3 Abant toplantısı izledim. Orada Cemil Çiçek de vardı ve açılış toplantısı yaptı, AKP milletvekilleri vardı. Ben orada yaşananları aktardım. Ben son gittiğimde cemaatin vitrininde olanların olmadığını gördüm. Tüymüşlerdi."

ERİNÇ: GAZETECİLİK ENGELLENİYOR

Çapraz sorgunun ardından gazetenin imtiyaz sahibi Orhan Erinç savunma yaptı. Erinç, sadece gazeteciliğin yargılanmadığını, gazetecilerin mesleklerini yapmalarının da engellendiğini dile getirdi.

Çapraz sorguda ise Erinç, “Cumhuriyet gazetesinde bir haberi yayınlatmayacak hiçbir güç yoktur. Bir haber doğru ise hiç kimse engelleyemez” dedi.

Erinç’in ardından duruşma avukatların savunmasıyla devam ediyor.