GES’in vaadi düşük, ilgi az olacak

Ekonomist Mustafa Sönmez, iktidarın döviz garantili KKM formülünden dolayı hazineden 21 milyar TL’nin üstünde para çıktığını söylerken son açıklanan GES’in ise vaadinin düşük olduğu ve ona ilginin de az olacağı görüşünde.

AKP ve MHP iktidarı yaşanan ekonomik kriz için çeşitli formüller deniyor. Bu formüller genel olarak zengine para aktarımına yarayan ve devleti iç borçlanmaya sürükleyen formüller. Son olarak Kur Korumalı Mevduat (KKM) formülü geliştiren ve vatandaşa TL’de kalması karşılığında faiz garantisi veren iktidar, yakın zamanda da Gelire Endeksli Senet (GES) uygulamasını başlattı. Yükselen döviz karşısında gece yarısı Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan bu uygulama, Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) ile Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü (KEGM) için aktarılan hasılat payı üzerinden yüzde 23’lük bir faiz getirisiyle yapılacak.

HAZİNE 3 AYDA 21 MİLYAR TL’DEN FAZLA PARA ÖDEDİ

İktidarın KKM ve GES formüllerini ANF’ye anlatan ekonomist Mustafa Sönmez, KKM ile hazineye bir yük bindiğini ifade etti: “KKM, mevduatınızı getirin bir kısmını banka ödesin, geriye kalan kısmını da hazine ödeyecek formülü üzerine bir mevduat faiz uygulaması. Bunun sonucunda üç ayda 21 milyar liranın üzerinde bir para hazineden çıkmış vaziyette. Yani hazine insanlar Türk lirasında kalsınlar, dövize geçmesinler, Türk lirası korumalı mevduata paralarını yatırsınlar diye döviz getirisini garanti eden bir mevduat türü yarattı. Bankalar bunun cüzi bir kısmını karşılıyor. Geri kalan kısmını hazine karşılıyor ve vergilerimizden üç ayda 21 milyar liradan fazla bir ödeme yapıldı.”

GES’E İLGİ OLACAĞINI SANMIYORUM

GES’in ise devletin iç borçlanma türü olduğunu ifade eden Sönmez, şunları kaydetti: “GES’te hazineden bir gider öngörmüyor. İktidar diyor ki, iki kamu kuruluşunun; Devlet Hava Meydanları İşletmesi ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nün bütçeye aktardıkları gelirleri ortaya koyuyorum, bundan gelir ne kadar artarsa size buradan pay vereceğim. Buradan öngördüğü pay, yıllık yüzde 23’lük faizle verilecek. Yani bu aslında çok ilgi görecek bir enstrüman gibi görünmüyor. Çünkü enflasyonun yüzde 100’e doğru gittiği bir ortamda paranızı yüzde 23 getirecek bir enstrümana yatırmazsınız. Onun için bunun iş göreceğini sanmıyorum.

Bu daha çok muhafazakar kesim için formüle edilmiş bana kalırsa. Faizden hoşnut olmayan, muhafazakar kesime dönük bir enstrüman olarak ortaya çıkarıldı ama onlar da mutlaka hesap kitap yapıyorlardır. Örneğin, dini açıdan döviz almayı mubah görüyorlar. Yani paranızı dövize ya da altına çevirip saklayabilirsiniz. Onlar açısından bile bir ilgi olacağını sanmıyorum. Çünkü vaadi çok da ikna edici gibi görünmüyor.”

ÖZAL DÖNEMİNDE DE İLGİ GÖRMEDİ

GES’in ilk olarak Turgut Özal döneminde hayata geçirildiğini de hatırlatan Mustafa Sönmez: “İlk olarak Özal döneminde köprü ve Keban Barajı geliri ortaya konarak yapılmıştı ama o dönemde enflasyon bu kadar yüksek değildi. Diğer yatırım araçları ile yarışabilir bir hali vardı. Ama o da çok işe yaramadı hatta bir süre sonra ilgi görmedi” diyor.

VAKİT KAZANMAYA ÇALIŞIYORLAR

Son dönem art arda açıklanan ekonomi önlem paketleri ve bu formülleri ile iktidarın ekonomik açıdan ne yapmaya çalıştığını sorduğumuz Mustafa Sönmez, soruyu şöyle yanıtladı: “Bir şey yapmaya çalışmıyor, aslında top çeviriyorlar. Seçim sandığının kurulacağı güne kadar durumu oyalamaya çalışıyorlar. Enflasyona dönük herhangi bir gayretleri ve niyetleri yok. Çünkü enflasyonu indirmeye dönük bir çaba, tatsız bir reçetedir. Ekonomiyi soğutmak, talebi düşürmek, yatırımları durdurmak ve hatta işsizliği göze almak gerekir. Sandığa giderken bunu yapmak istemiyorlar. Onun yerine ekonomiyi bugünkü haliyle biraz ‘canlıymış’ gibi tutmaya çalışıyorlar.

Hem dövizin yükselmesini hem de faizin yükselmesini istemiyorlar. İkisi bir arada olmaz halbuki. Ya faiz yükselir, ya döviz yükselir. Bunların ikisine de gem vurmak üzere bir şeyler yapıp vakit kazanmaya çalışıyorlar.”

MİLLİYETÇİ VE MUHAFAZAKAR OYLARIN KONSOLİDESİ İÇİN

Sönmez’e bu ekonomik kriz içindeki devletin Kürtlere karşı yürüttüğü savaş politikalarını ve olası Suriye operasyonunu da sorduk. Sönmez, bunların milliyetçi oyları konsolide etme çabası olduğu görüşünde: “Savunmaya sanıldığı kadar bütçe ayrılmıyor. Öyle görünüyor ama öyle değil. Bütçenin çok büyük bir kısmı daha çok borçlara ayrılıyor. Elbette o hamle de daha çok iç tribünlere dönük. Yani içerideki milliyetçi, muhafazakar oyları konsolide etmek. Gündemi ekonomiden dış politikaya, güvenliğe vesaireye çekmeye dönük bir çaba ama o da eskiden bir dönem işe yaradı, şimdi yaramıyor. Ne yapsalar gündem olmuyor aslında. Çünkü geçim meselesi çok baskın.”