DTK Eş Başkanı Leyla Güven, Amed’de atanan kayyumlar eliyle kültürel değerlerin hedef alınmasını ANF’ye değerlendirdi.

Amed'de kayyum yönetimi tarafından Cegerxwîn Gençlik Kültür ve Sanat Merkezi'nin tabelasının indirme girişiminin ardından Park Orman’ın ismi “15 Temmuz Şehitleri Parkı” olarak değiştirildi. Hükümet eliyle yürütülen bu kültürel soykırımına tepki gösteren Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Leyla Güven, peş peşe gelen bu uygulamaları, 2014 yılında Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında da ele alınan ‘Çökertme Planı’nın bir parçası olarak değerlendirdi.

AKP'nin uzun süredir Kürt siyasetini demokratik alandan tasfiye etmek için uğraştığını söyleyen Güven, Kürdistan'da atanan kayyumların da bu politikadan bağımsız olmadığını vurguladı. Kayyum eliyle DAİŞ zihniyetinin hayata geçirilmek istendiğine dikkat çeken Güven, daha önce de Tahir Elçi’nin isminin kaldırıldığını, Roboski Anıtı’nın söküldüğünü, Ehmedê Xani büstüne saygısızlık yapıldığını , yine Uğur Kaymaz’ın büstünün kaldırıldığını hatırlattı.

‘TABELALARDA DEĞİL HAFIZALARDA!'

Güven, "Her ne yaparsa yapsınlar Kürtlerin hafızası hep tazedir; ne Roboski, ne Cegerxwîn, ne Ehmedê Xani’yi unutacaklar. Kürtler kendi değerlerini her şartta yaşatacaktır. Ceğerxwîn ‘in ismi o tabelada olsa da olmasa da Kürtlerin hafızalarına kazılıdır ve asla yüreklerinden silinmeyecektir.” diye konuştu.

AİHM’E TAŞINACAK

Güven, Kürt halkına yapılan saygısızlık ve hukuksuzluğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) kadar taşıyacaklarını aktardı. Bu yıkıcı zihniyetin mutlaka yargılanacağını vurgulayan Güven, Kürtlerin büyük bedeller ödeyerek koruduğu kültürel değerleri kayyum eliyle yok etmenin mümkün olmadığının altını çizdi. Hem savaşta, hem uluslararası arenada büyük bir yenilgi yaşayan AKP’nin, Kürtlerin değerlerine saldırarak ayakta kalmaya çalıştığını belirten Güven, "Bu boş bir çaba. Kürt halkı her şartta değerlerimize sahip çıkacak. Artık AKP’nin sonu gelmiştir ve Türkiye halkları bütün bunların mutlaka hesabını soracaktır.” dedi.

KÜRTÜREL YIKIMA 15 TEMMUZ KILIFI

Güven, yapılan kültürel yağmaya darbe girişiminin alet edilmesine de tepki gösterdi. 15 Temmuz’un AKP’nin kendi lehine çevirdiği bir darbe girişimi olduğunu vurgulayan Güven, 15 Temmuz’u bahanesiyle yüz binlerce insanı işinden ederek, belediyelere kayyumlar atayarak AKP’nin iktidarı boyunca parlamentoda yapamadığını Kanun Hükümde Kararnamelerle (KHK) yaptığını kaydetti. Güven, "Hükümet gerçekten FETÖ ile mücadele ediyorsa o zaman Kürdistan ‘da taş üstüne taş bırakmayan, katliamlara imza atan FETÖ’cü generallerin yaptığı saldırıların aynısını yapmaktan vazgeçsin." diye konuştu. Ne pahasına olursa olsun Kürt halkının iradesine sonuna kadar sahip çıkacağını vurgulayan Güven, "Belki bugün kayyumlarla belediyeleri ele geçirmiş olabilirler ama bu halk önümüzdeki seçimlerde belediyelerini de kapatılan kurumlarını da açacak güçtedir. Bugüne kadar kimse Kürtlere bir şeyleri lütfederek vermemiştir; Kürtler her bir hakkını ağır bedeller ödeyerek kazanmıştır.” dedi.

‘15 TEMMUZ FETÖ İLE AKP’NİN İKTİDAR SAVAŞI'

Birinci yılına giren darbe girişimini de değerlendiren Güven, 15 Temmuz’un FETÖ ile AKP’nin iktidar savaşının sonucunda yaşadığını vurguladı. "Bunun faturası Kürt halkından, emekçilerden, muhaliflerden çıkartılamaz” diyen Güven, "Biz geçmişte darbeleri yaşadık ve 15 Temmuz bu anlamda bir darbe değil, bir karşı darbedir. Eğer bir muhalefet lideri elinde ‘Adalet’ pankartı ile kilometrelerce yürümek zorunda kaldıysa Türkiye‘de ne iktidar, ne demokrasi, ne de yargı kalmıştır; bunların tamamı darbeye maruz kaldığını iddia edenlerin tekeline geçmiştir” diye belirtti.