Güleryüz: Bu yardımların nesinden rahatsız oldunuz?

HDP Örgütlenme Komisyonu Eş Sözcüsü Mahfuz Güleryüz, deprem bölgelerinde ilk günden beri iktidarın engelliye karşılaştıklarını belirtti, "İlk gün alana gidebilen belki de tek yapıydık" dedi.

Merkez üssü Maraş olan iki büyük depremin ardından sahaya inemeyen AKP-MHP iktidarı ilk günden bu yana yardım ulaştırmaya çalışan HDP başta olmak üzere birçok yapıya engel oldu. Son olarak Maraş Pazarcık’ta HDP’nin kriz koordinasyonu olan cemevine valilik tarafından kayyum atandı. Birçok kez yardımları engellenmeye çalışılan HDP’nin kriz koordinasyon merkezinden, HDP Örgütlenme Komisyonu Eş Sözcüsü Mahfuz Güleryüz, ANF’ye tüm bu süreci anlattı.

'KENDİNE RANT SAĞLAMAYA ÇALIŞIYOR'

Kayyum politikasının yeni olmadığını hatırlatan Güleryüz, AKP’nin amacının toplum yararı değil, kendine rant sağlamak olduğunu ifade ediyor:
“Bu hükümetin kayyum politikası yeni değil. Yapmak istedikleri her şeyi tek elde toplayıp tek güç merkezi olduğunu kamuoyuna yansıtmak. Ama bunu yaparken de çok büyük bir beceriksizlikle yapıyorlar. İşin hukuki tarafını bir yana bırakalım, eğer bu yaptıkları gerçekten toplum ya da kamu yararına olsaydı bu kadar büyük oranda bir tepkiyle karşılaşmazlardı.

Hem biz hem bütün Türkiye kamuoyu şunu çok iyi biliyor ki AKP hükümeti bunu daha çok kendine doğru bir rant devşirme amacıyla yapıyor. Tepkimizin esas nedeni de bu, yoksa bizim orada oluşumuz devletin neyini rahatsız ediyor? Hangi meseleden dolayı rahatsız bu hükümet? Bizim orada oluşumuzun devlet kurumlarına vermiş olduğu zarar ne ya da topluma vermiş olduğu zarar ne?”

'KAMUOYU İLE PAYLAŞMADIĞIMIZ ENGELLEMELER OLDU'

Mahfuz Güleryüz, çalışmalarının birçok defa iktidar tarafından engellendiğini ama çözüm adına çaba harcadıkları için çoğunu kamuoyu ile paylaşmadıklarını anlatıyor: “Kamuoyuna çok fazla yansıtmak istemedik ama ilk günden itibaren bizim yardım kampanyamıza, çalışmamıza bu hükümet bir şekilde engel koymaya çalıştı. İlk andan itibaren! Bunu yer yer diyaloglar kurarak, kamuoyuna çok yansıtmadan, yer yer devletin çeşitli mercileriyle istişareler yaparak, onları ikna ederek, orada olma gerekçemizi anlatarak çözmeye çalıştık. Kamuoyuna yansıtmayı doğru bulmadık ama Pazarcık’ta ortaya çıkan durum çok farklı. AKP'nin genel zihniyetinin bir tezahürü olarak ortaya çıkan bir kayyum gerçekliğiyle karşı karşıyayız, dolayısıyla da bunu artık kamuoyuna yansıtma ihtiyacı duyduk.

 Zira bizim orada var olma gerekçemiz sadece ama sadece oradaki halkımıza yardım eli uzatabilmek, onlarla dayanışabilmek. Çünkü biz şunun farkındayız. Oradaki insanlar yoksul halk, bizim halkımız ve dayanışmaya muhtaçlar. Partimizin kuruluş felsefesine uygun olarak yoksullarla dayanışma meselesi olarak yaklaştık duruma ve o felsefeyle bugüne kadar çalışmalarımızı yürüttük.

3 BİN HDP’Lİ DEPREM SAHASINDA

Şimdiye kadar bine yakın noktaya yardım ulaştırdıklarını da belirten Güleryüz, halen sahada 3 bine yakın HDP gönüllüsünün çalıştığını da açıklıyor:
“Hem buradaki parti örgütlerimiz hem de çevre çeperimizdeki dostlarımızla bugüne kadar bine yakın noktaya yardım götürdük. Bunun dışında direkt bizim parti yetkilimiz olarak 3 bine yakın arkadaşımız sahada birebir çalışma yürüttü. Hala sahadalar. İlk günden bugüne hala evine gitmemiş yüzlerce arkadaşımız var. Bazılarını değiştirebilme imkânı bulduk, rotasyonla arkadaşları evlerine gönderip yerine yeni arkadaşlar gönderebildik ama bazılarını hiç çekebilme imkânımız olmadı.

 Yüzlerce tır, kamyonet erzak, çadır, konteynırlar götürüldü. Bunun dışında Avrupa'daki temsilciliğimiz ayrı bir çalışma yürüttü. Onlar da çok yüklü miktarda tırlarla depremzedeleri yardımlarda bulundu. Bunlar devletin de kayıtlarına geçmiştir. Çünkü Kapıkule'ye gelip buradan geçenler oldu. Direkt limanlardan geçen yardımlar oldu. Bunlar hepsi ispatlı. Ve biz bunları bir reklam malzemesi olarak bugüne kadar kullanmak istemedik. Erdoğan'ın ya da hükümet yetkililerinin yaptığı gibi çıkıp kamuoyuna ‘Biz bunu yaptık, şunu yaptık, şu kadar çalışma yürüttük’ demeyi tercih etmedik çünkü yapmak zorundaydık. Yapmaya da devam ediyoruz."

'BU YARDIMLARIN NESİNDEN RAHATSIZ OLDULAR!'

İlk günden beri sahada olduklarını ifade eden HDP’li Mahfuz Güleryüz, şunları aktarıyor: “Deprem saat 5 civarında oldu, biz saat 6 gibi koordine olduk. Kriz koordinasyon merkezleri oluşturduk. Ve ilk gün alana gidebilen belki de tek yapıydık. Elbette diğer sivil toplum örgütlerinin, siyasi partilerin emeğini hiçleştirmek anlamında bir şey söylemiyorum. Hala devletin, hükümetin ulaşamadığı yerleri özellikle tespit ederek gitmeye çalıştık. Özellikle Maraş ve Adıyaman köylerinde bu konuda çok ciddi bir mesafe kaydettik ve çok ciddi ihtiyaçlar karşıladık. Sahada beklenmedik bir taraftan oradaki durumu gözlemleyip yerinde tespitler yaparak yardımlar götürdük. Tüm bunlar devletin nesiyle çelişiyor? Devlet bu konuda hangi zararı gördü? Ya da nasıl bir toplumsal rahatsızlık oluştu da bu hükümet bizim çalışmalarımıza müdahale etme gereksinimi duydu?"