‘Halk adına karar vererek hizmet üretmenin bir anlamı yok’

Silvan Belediyesi Eş Başkanları Abbas Hilmi Azizoğlu ve Naşide Toprak, halk adına karar vererek hizmet üretmenin bir anlamı olmadığını belirtti. Eşbaşkanlara göre, halkın gönüllülük esasına göre dahil olması gerekiyor.

31 Mart yerel seçimlerinden sonra Halkların Demokratik Partisi (HDP), kayyumlar atanan tekrar belediyelerini kazandıktan sonra derhal çalışmalarına başladılar. Özellikle kayyumların yarattıkları tahribatları onarmaya çalışan eş başkanlar, birçok sorun ile karşı karşıyalar. Kentlerdeki şehir planlamalarına, belediye içindeki fazladan personel sayılarına, usulsüz ihalelere ve gereksiz harcamalara dair ortaya çıkan kötü tabloyu iyileştirmeye çalışan HDP belediyeleri, bu sürece halkı da dahil ederek tüm sorunların üstesinden geleceklerini söylüyorlar.

Kayyum yönetiminden alınan Silvan belediyesi de benzer sorunları yaşayan belediyelerden sadece biri. %75,69 oy oranıyla Silvan belediyesini kazanan HDP Eş Başkanları Abbas Hilmi Azizoğlu ve Naşide Toprak, kayyum yönetiminin neden olduğu sorunları ve 5 yıllık stratejik planlamaları ile ilgili ANF'ye konuştular.

KAYYUMUN YARATTIĞI TAHRİBATLAR

2016 yılından beri belediyelerinin gasp edilmesinden dolayı 31 Mart 2019 yerel seçimlerinin kendileri açısından bir milat olduğunu belirten Silvan Belediyesi Eş Başkanı Abbas Hilmi Azizoğlu, Silvanlıların ezici bir çoğunlukla kendilerini belediye eş başkanları olarak seçtiklerini kaydetti. Seçim çalışmalarını yürütürken belediyelerini karakol görüntüsünden kurtaracakları sözünü verdiklerini söyleyen Azizoğlu, mazbatalarını alıp belediyeye geldiklerinde ilk olarak halkın belediyeye gelmesini sağladıklarını ifade etti. Belediye etrafındaki tel örgüleri kaldırdıktan sonra Silvan halkının belediyeye yoğun ziyaretler gerçekleştirdiklerini aktaran Azizoğlu, 2,5 yıl boyunca kayyum tarafından yönetilen belediyenin büyük tahribatlara neden olduğunun altını çizdi.

KAYYUMUN HEM MALİ HEM DE MANEVİ ENKAZI

Azizoğlu, konuşmasına şu sözlerle devam etti: "İlk meclis toplantımızdan sonra oluşturmuş olduğumuz araştırma ve inceleme komisyonumuzun verilerini de paylaştığımızda Silvan'da çok büyük bir yıkımın olduğunu görmüş olacağız. Bütün bunların belgeleri ve verileri şu anda bizim elimizde. Yaklaşık olarak 68 milyonluk bir borç ile belediyeyi devralmış bulunuyoruz. Bu, mali açıdan oluşan bir enkaz. Onun dışında da belediyelerimizde kalifiye ve nitelikli birçok personel arkadaşımızın ihraç edildiğini biliyoruz. Bunu birebir de görmüş olduk. Şu anda belediyede çalışma yürütebilecek nitelikli personel sayısı çok az maalesef. Kayyumların bıraktıkları enkazın sadece mali boyutu yok. Çalışma sisteminde de bir bozukluk söz konusu. Çünkü ilk göreve geldiğimizde birim amirleri ile yaptığımız toplantılarda, onların hiçbir mevzuata uymadan sadece talimatlar ve telefonlar üzerinden çalışma yürüttüklerini gördük. Dolayısıyla neler alınmış, neler gelmiş veya gelir nereye harcanmış ortada hiçbir evrak yok."

'ELİMİZDEKİ BELGELERİ AÇIKLAYACAĞIZ'

Kayyum döneminde belediyenin yaptığı alımların doğrudan teminlerle yapıldığına dikkat çeken Azizoğlu, "Alımlar genelde davetiye usulü ihalelerle yapılmış. Bu da, küçük de olsa bu belediyeyi yandaşlarına nasıl peşkeş çektiklerinin bir göstergesidir. Halkın parasını nasıl çarçur ettiklerinin bir özetidir. Tabi bizde elimizdeki belgeler ışığında bu paraların nerelere gittiğini mahkemeler huzurunda hesabını soracağız. Bu yolsuzluk ve usulsüzlüklerin mutlaka takipçisi olacağız" diye konuştu.

5 YILLIK STRATEJİK PLAN

Belediye olarak önlerine 5 yıllık bir stratejik plan koydukları bilgisini veren Azizoğlu, şunları paylaştı: "Aslında belediye mevzuatı gereği her belediye 5 yıllık stratejik planlama yapması gerekiyor. Fakat bizim kendi seçim beyannamemizde de belirtmiş olduğumuz ve belediyecilik anlayışımız içerisinde de bu planlama zaten var. Hangi şehirde olursa olsun ki biz Silvan'ı baz alarak söylüyoruz, buradaki tüm bileşenlerle ve halkımızla bir araya gelip bir karara varacağız. Bizim temel şiarımız 'Halkçı belediyecilik' ve halkla birlikte çalışma yürütmek olduğu için halkı karar süreçlerine dahil etmemiz gerekiyor. Dolayısıyla stratejik plan bizim için bu anlamda çok önemli. Hem halkın karar hem de bütçe belirleme süreçlerine dahil olacağı bir anlayış ile hareket ediyoruz. Yer yer halkımızla beraber temizlik yapacağız, kilitli parke taşı döşeyeceğiz. Aynı zamanda sorgulanabilir ve hesap verebilir olmamız lazım. Halkla birlikte aldığınız kararlarda onların yapmış olduğunuz hizmete aidiyet duyguları daha gelişkin oluyor. Mesela belediyeler olarak halka danışmadan yapmış olduğumuz parkların çokta bir önemi yok. Ama onlara danışıp yaptığımızda halkın kendisi o alana sahip çıkmış olacak."

'YAPAMADIKLARIMIZIN BAŞINDA HALKLAŞMAMAK GELİYOR'

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın son zamanlarda avukatlarıyla yaptığı görüşmelerde yerel yönetimlerle ilgili yaptığı önerilere de değinen Azizoğlu, şunları vurguladı: "Aslında o öneriler, bizim belediyecilik anlayışımızla da örtüşen söylemler ve önerilerdir. Olması gerekenler ama bizlerin şimdiye kadar yapamadıklarımız. 2016'da belediyeler gasp edildiklerinde halk toplantıları gerçekleştirmiştik. O toplantıların isimlerini 'Özeleştiri toplantıları' olarak belirlemiştik. Gerçekten de eksik olan yanlarımız çoktu. Bu eksik yanlarımızı ve yapamadıklarımızı tamamen bir değerlendirmeden geçirip, geleceği ona göre örme üzerinden çalışmalarımız söz konusu oldu. Dolayısıyla yapılan öneriler, yapamadıklarımızı bize tekrardan hatırlatmış oluyor. Bu yapamadıklarımızın başında halklaşamamak geliyor. Halk adına karar vererek hizmet üretmenin bir anlamı yok. Halkın kendisinin dahil olması gerekiyor. Halk da dahil olurken gönüllülük esasına göre dahil olması gerekiyor."

'HALK, KENDİ İRADESİNİ GÖRMEK İSTİYOR'

16 Nisan'da mazbatalarını aldıktan sonra belediyeye geldiklerinde yoğun bir halk ziyareti ile karşılaştıklarını söyleyen Eş Başkan Naşide Toprak, ilk 15 gün hiçbir şekilde yukarı çıkamadıklarını belirtti. Toprak, halkın 3 yıldır belediyelerine rahatlıkla gelemediklerinden dolayı büyük bir heyecanla belediye binasına akın ettiklerini ifade ederek, şunları dile getirdi: "Halk çok büyük bir umut ve mutlulukla geliyordu belediye binasına. Silvan halkının gözlerindeki o mutluluğu görmek bile kayyum döneminde ne kadar sıkıntı çektiklerini anlatıyordu aslında. Seçimleri kazandıktan ve belediyeyi devraldıktan sonra bizimde halk ziyaretlerimiz oldu. Halkımız sadece kayyum döneminde kendi eş başkanlarını ve meclis üyelerini göremeyişi onları çok yıpratmıştı. Kendi iradelerini görmek istiyorlardı."

'HALKIMIZLA BÜTÜNLEŞECEĞİZ'

Silvanlıların çok rahat bir şekilde belediye binasına gelip taleplerini dile getirdiklerini belirten Toprak, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Temizlik, park ve bahçe gibi konularda taleplerini çok rahatça gelip bize iletiyorlar. Zaten işe ilk başladığımız sıkıntılı bir sürece denk geldik. Personel sıkıntısı çekiyorduk. Çalıştıramama sorunları yaşadık. Çünkü bizden önceki kayyum yönetiminde sistemli bir işleyiş yoktu. Bir-bir buçuk ay sadece bunlarla uğraşmak zorunda kaldık. Ama şimdilerde en azından sistemimizi oturtmuş olduk. Bundan sonrada halk buluşmalarımız ve toplantılarımız olacak. Bu ay içerisinde de stratejik planımız ile başlayacağız halk toplantılarına. STK, diğer kurumlar ve mahallelilerin görüşlerini alarak bu çalışmaya koyulacağız. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde ne yapabiliriz konusunda bilgi alışverişinde bulunacağız. Silvan halkı kendi geleceği noktasında karar sahibi olacak. Projelerini onlar bize sunmuş olacaklar. Kısacası, yapamadıklarımızı yapacağız. Halkımız ile daha iyi bütünleşeceğiz."