Halk Yeşil Sol Parti’yi benimsedi

Baraj, siyasi soykırım ve kapatmalara yabancı olmayan halkın, Yeşil Sol Parti’yi hemen benimsediğini kaydeden Amed Eşsözcüleri, “Halkımız, bilinçli bir tercih yapacağını biliyor” dedi.

Yeşil Sol Parti Amed İl Eşsözcüsü  Pınar Tekin, partisine ve mücadelesine bağlı bir seçmenin sandıkta kesinlikle kafasının karışmayacağını belirterek, şunun altını çizdi: “Halkımızın tercihi konusunda kesin bir netlik var.” 

Yeşil Sol Parti’nin Amed İl Eşsözcüleri Abbas Şahin ve Pınar Tekin, ANF’ye konuştular. Partilerinin aslında çok da yeni bir parti olmadığını, 2012’de kurulduğunu, ancak aktif sahaya çıkmasının bu yıl içerisinde gerçekleştiğini belirten Şahin, parti kapatmaları ve demokratik siyasetin önündeki engellerin bir Türkiye klasiği olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi: “Özellikle Türkiye'de yargının, baskı unsuru olarak muhalif kesimler üzerinde kullanılmasının bir sonucu olarak bizim demokratik siyaset içerisinde her şeye hazırlıklı olmamız gerekiyordu. Halkımızdan aldığımız bir gelenektir bu. Yani biz siyasal anlamda öncülüğü yapabiliriz ama bu öncülüğün asıl görevlerini halkımız gerçekleştiriyor. Sahaya indiğimiz zaman ‘Yeşil Sol Parti’ denildiğinde halkımız zaten tanımaya başlamıştı. Demokratik siyasetin önünü alabilmek için her türlü yol ve yöntemin denendiği zaten biliniyor. Yüzde 10’luk seçim barajının kurulmasının tek sebebi Kürt halkının parlamentoda temsiliyetinin önüne geçmekti. Bu gerçekleştirilemeyince bu sefer farklı bir sistem oluşturdular. Bu sistemi oluştururken de demokrasinin olmazsa olmazı olan yargı bağımsızlığının ortadan kaldırılması amaçlandı. Yargının, yasamanın ve yürütmenin tek elde toplanması sonucunda çok ciddi bir baskı ortamı olacağından kaynaklı, böyle durumlarla karşılaşacağımızı biliyorduk. Halkımız bunu çok iyi biliyordu.”

ÖZÜMÜZÜ DEMOKRATİK SİYASET OLUŞTURUYOR

Sahaya indiklerinde halkın partilerini nasıl sahiplendiğine de değinen Şahin, şöyle devam etti: “Sonuç itibarıyla halkımız, sahaya indiğimiz zaman çok çabuk kabullendi, çünkü her an her şeyin olabileceğini düşünüyordu. Özellikle demokratik siyaseti çok önemseyen bir halk var karşımızda. Kürt halkı politik bir halktır. Politik olması, vermiş olduğu mücadele ve çekmiş olduğu sıkıntılardan kaynaklanıyor. Özellikle sistemin muhaliflere karşı yaklaşımı 100 yıldır hiç değişmedi. Değişmediği gibi artarak devam etti. Muhalif kesim ve siyasal anlamda demokratik siyaseti yok etmek için her türlü yol ve yöntem kullanıldı, ancak başarılı olamadılar. Yeşil Sol Parti’nin tüzüğüne baktığımız zaman aslında çağın gerekliliğini yerine getirebilecek olan demokratik siyasetin özünün oluşturulduğunu görüyoruz.” 

HALKIMIZ BİLİNÇLİ, TERCİHİNİ BİLİYOR

Partilerinin ekolojik ve toplumsal cinsiyet eşitliği, özgürlükler, yerellik ve doğrudan demokrasi anlamında birçok şeyi kapsadığından kaynaklı Kürt halkının buna çok uzak olmadığını vurgulayan Şahin, şu değerlendirmelerde bulundu: “Halkımız, bilinçli bir tercih yapacağını biliyor. Şimdi iki aylık bir süre içerisinde partiyi halka nasıl tanıtacağımızı soruluyor. Bu çok önemli bir sorudur. Bunun çok kolay bir cevabı da vardır. Okuma-yazma bilmeyen yaşlılarımızın eline ip alıp da metreyle ölçer gibi partilerin kutucuklarını seçip, bizim partimize oy verdiği süreçleri halk unutmadı. Sistem de unutmadı. Hala onun acısını yaşıyorlar. Onun için sürekli yöntem değiştirerek seçim sistemini değiştirdiler. Birçok anlamda değişiklik yaparak kafa karışıklığı yaratmaya çalışsalar da halkımız çok çabuk adapte oluyor.”

BİRLİKTE GELECEĞİ İNŞA EDECEĞİZ

Eşsözcü Pınar Tekin ise partisine ve mücadelesine bağlı bir seçmenin sandıkta kesinlikle kafasının karışmayacağını belirterek, şunları söyledi: “Halkımızın tercihi konusunda kesin bir netlik var. Biz tabii ki yine sokaklarda halkımızla beraber olacağız. Onlara yeni bir geleceği inşa etmeyi, özellikle kadınlar ve gençler boyutuyla anlatmaya çalışacağız. Mahallelerde, köylerde ve tüm alanlarda halkımızla birlikte el ele vererek gerçekten artık 100 yıllık bir faşizmi hep beraber yıkacağız ve ‘Faşizm düştü, düşecek’ diyeceğiz.”

KADINLARLA ORTAK DİL KURABİLİYORUZ

Kitle çalışmalarında kadınların partilerine olan ilgilerinin önemli ölçüde yüksek olduğunu kaydeden Tekin, “Hemcinsler olarak birbirinizin dilinden çok iyi anlıyorsunuz. Çünkü aynı kaygılarla yaşadığınız ve aynı tahakküme maruz kaldığınız için ortak dili çok rahat yakalayabiliyorsunuz. Hem beklentiler hem de yaşanmışlıklar doğrultusunda hep beraber umut ettiğimiz için, özellikle kadınlarla doğru bir iletişim kurabiliyoruz. Kadınlar, ailesinden başlayıp topluma, toplumdan devlete, devletten bütün dünyayla uğraşan bir mücadeleye sahiptirler. Kadınların bedeni, kimliği ve varlığı yok sayılıyor. Yani bu yok sayılma üzerinden biz varlığımızı tekrardan mücadele ederek kazanmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

TOPLUM KADINLARLA GÜZELLEŞİR

Kadınlar olarak birbirlerinden güç aldıklarını ve bu güçle mücadele ettiklerini söyleyen Tekin, şunları ekledi: “Bizler bir araya geldiğimizde kaygılarımız, acılarımız, beklentilerimiz ortak olduğu için o manevi gücü birbirimizin gözlerindeki temastan da alabiliyoruz. Yaşamın tüm alanlarında kadını kabul etmeyen bir devlet aklıyla uğraşmak kolay değil. Biz kadınlar bunun mücadelesini verirken, bu mücadelemizle de onur duyuyoruz. Örneğin Nagihan Akarsel’in kalemini yerde bırakmamak için mücadele ediyoruz. Kadınlarımız her yerde söz sahibi olabilmeleri için mücadelemizi büyütüyoruz. Çünkü toplum kadınlarla güzelleşir. Bugün tüm dünyaya ‘Jin, Jiyan Azadî’ şiarını duyuran kadınların sesi oldu ve bu çok önemli bir yerde durmaktadır.”