Halkların Demokratik Kongresi (HDK) 8’inci dönem 2’nci Genel Meclis (GM) toplantısını Taksim’de bulunan Hill Otel’de gerçekleştirdi. “Direnişin ve özgürlüğün rengi kadındır”, “Halkların baharı için HDK var” ve “1 Mayıs birlik, mücadele dayanışma” pankartları asıldığı toplantıya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Erdal Ataş ve çok sayıda HDK üyesi katıldı.

Saygı duruşuyla başlayan toplantıda ilk olarak söz alan HDK Yürütme Kurulu Üyesi Sedat Şenoğlu, “Ortadoğu karanlık ve zor bir dönemden geçiyor. Halkların mücadelesini bastırmak için her şeyi yapıyorlar. Ama önümüz bahar. 8 Mart, Newroz ve 1 Mayıs var. Halkların barışını sağlamak için HDK’ye ihtiyaç var” dedi.

Şenoğlu’nun konuşmasının ardından HDK Emek Meclisi Üyesi Oya Öznur, Sincan 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan HDK Eşsözcüsü Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu’nun gönderdiği mektubu okudu.

Hamzaoğlu’nun gönderdiği mektup şu şekilde:  

Dostlarım, kıymetli divan, en kalbi duygularımla hepinizi selamlıyorum. Sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Bir kısmınızın genç yaşlarda kazanmış olduğu tecrübelerden bazılarına ben bugünlerde 57 yaşımda iken sahip olabileceğim. Bu nedenle, henüz hapishaneden el yazımla hazırlanmış metin çıkarmayı bilmiyorum. Onun için bu selamlama da oldukça kısa olacak ancak gelecek toplantımızda ya özgür olarak ya da bu tecrübeye sahip olarak her zamanki gibi uzun sözümü sizlerle paylaşmaya söz veriyorum.

Yoldaşlarım 8. Genel Kurulumuzu ‘Yeniden başlangıç’ hedefiyle, birlikte başarıyla tamamladık. HDK’nin kurumsallaşması ve örgütlenerek gelişip büyümesi için almış olduğumuz kararların hayata geçirilmesi büyük önem taşıyor. 8. Dönem Birinci GM toplantımızda yapmış olduğumuz planlamanın, bırakın iptali en küçük bir ayrıntısının dahi ertelenmemesi gereken bir dönemdeyiz.

Emekleme dönemimiz sona erdi. HDK, zengin ve nitelikli bileşenlerden oluşan bir platform olarak, yerelde, meclislerde, bürolarında, GM’de ve sokaklarda üreterek, güçlü adımlar atmanın hazırlığını tamamlamıştı. Günümüz koşulları bu adımların kararlı ve emin bir biçimde tavizsiz olarak atılması sorumluluğunu omuzlarımıza yüklemiş durumda. Bunları hep birlikte büyük bir şevk ve coşku ile başarabiliriz.

Son toplantımızda 2. GM toplantımızın ilk gününü ‘birlikte okuma’ olarak gerçekleştirmeyi hedeflemiştik. HDK’nin tüzük ve programını birlikte okuyarak, kendimizi, rolümüzü, kongremizi kolektif olarak zihinlerimizde var etmek hedefini taşıyan bu etkinlik, bir grup arkadaşımızın 1. toplantıdan bugüne kadar devam eden özverili çalışmalarıyla hazırlandı. Başarılı olacaklarına olan inancım tamdır. Şimdiden tümünü kutluyor ve teşekkür ediyorum. Tüzük ve programımızda var olup, aynı zamanda aklımızda da olanların pekişmesi, aklımızda olmayanların anımsanması ve bugünün koşullarında hayata nasıl geçirebileceğimizin yenilenmesi ve kolektif akıl oluşturması hedefini gerçekleştirmemizin önemli bir adı olacak. Hepimiz daha da HDK’lileşeceğiz.

Yarın (Bugün) gerçekleşecek olan GM toplantımız, anahtar niteliğinde bir GM toplantısı olacak. Hem 8. Gene Kurulda aldığımız kararların 1. GM toplantısındaki yapmış olduğumuz planlamaları gözden geçireceğiz hem de ‘birlikte okuma’ etkinliğimizin yaratacağı katkı ve coşkuyla, planlamalarımızı daha da ayrıntılandıracağız. HDK’nin kurumsallaşması ve yerellerde gelişerek büyümesi için önemli bir gün olacak.

Daha önce de sizlerle paylaştığım gibi 16 Nisan 2017 referandumu öncesindeki sürecin ve çıkan sonucun analitik olarak sosyoloji ve siyaset bilim alanlarının zenginliğinde değerlendirilmesi Türkiye halklarının yakın geleceği için ışık tutacağına olan inancım devam ediyor. Bunun sağlanması için atılacak her adım sürecin örülmesinde vazgeçilmez önemde katkı saplayacaktır.

Dostlarım birlikte yapmış olduğumuz planlamanın hayata geçirilmesi yalnızca HDK için değil tüm bileşenlerimiz ve Türkiye sol muhalefeti için de önem taşıdığı düşüncesindeyim. Bununla birlikte kongremizin kolektif emeği, dostlarımız için de ışık tutacaktır. Karanlığı hep birlikte, kol kola, omuz omuza, aklımızla ve yüreğimizle aydınlığa çevireceğiz.

Mutlaka başaracağız, başaracağız, başaracağız!

An serkeftin, an serkeftin, an serkeftin.”