Hasta tutsak Özkan’ın kızı: Oturma eylemi yapacağız

22 yıldır cezaevinde bulunan hasta tutsak Mehmet Emin Özkan’ın kızı Selma Özkan, babalarının tahliye edilmemesi durumunda oturma eylemi yapacaklarını söyledi.

Amed’in Lice ilçesinde 22 Ekim 1993’te Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ı öldürdüğü iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan davanın tek tutuklusu 79 yaşındaki Mehmet Emin Özkan’ın, tutuklandığı günden bugüne kadar adalet beklentisi sürüyor.

Mersin’de 1996 yılında ‘örgüt üyesi olduğu’ iddiasıyla gözaltına alınan Özkan, 2 itirafçının verdiği, daha sonra ise geri çektiği ifadeler nedeniyle Tuğgeneral Aydın’ı öldürmek ile yargılandı. Yargılama boyunca olay ile hiçbir ilgisi olmadığını anlatmaya çalışan Özkan’a ağırlaştırılmış müebbet hapis verildi.

ADLİ TIP RAPORUNA RAĞMEN TUTULUYOR

Özkan, cezaevinde olduğu 22 yıllık zaman zarfında 6 cezaevi değiştirdi. Amed Cumhuriyet Başsavcılığı, 2014 yılında Lice dosyasının zaman aşımından düşmesine bir gün kala hazırladığı iddianamede, ‘Bu beyanlara dair tutanaklar ilgili mahkemeden celp edilerek incelenmiş; ancak Mehmet Emin Özkan'ın bu eyleme katıldığına dair herhangi bir bilgiye rastlanmamıştır’ yönündeki tespiti, 1996 yılından bu yana cezaevinde olan Özkan için umut oldu.

TAHLİYE BAŞVURUSU REDDEDİLDİ

Lice’de yaşanan olayların yıllar sonra JİTEM’in organizasyonu olduğunun açığa çıkmasına rağmen 1996’dan bu yana hapiste tutulan Özkan, guatr, kalp ve kronik akciğer hastalıklarının olduğu Adli Tıp Kurumu’nca verilen raporda yer alıyor. Hastalığı nedeniyle tahliye talebinde bulunan Özkan’ın isteği, Adli Tıp Kurumu’nun 2011 yılında verdiği raporla reddedilirken, 79 yaşındaki Özkan'ın durumu her geçen gün ağırlaşıyor.

Hapishanede bulunduğu süreçte dört defa kalp krizi geçiren Özkan, hastalıklarının ağırlaşması sonucu geçtiğimiz haftalarda yine hastaneye yatırılmıştı. Babasının durumu hakkında konuşan tutsak Özkan’ın kızı Selma Özkan, babasının sağlık durumunun gittikçe kötü bir noktaya doğru ilerlediğini söyledi.

BİRDEN FAZLA AĞIR HASTALIĞI MEVCUT

Babasının hemen hemen her gün hastanelere kaldırıldığı kaydeden Özkan, babasının hafızasını da yitirdiğini belirterek, şu bilgileri paylaştı: "Babam zaten 4 kez kalp krizi geçirdi, 4 kez de anjiyo oldu. Şimdilerde de büyük bağırsak sorunu ortaya çıktı. Geçtiğimiz hafta gittiğimizde karnının şişkin olduğunu gördük. Biz daha görüşteyken ambulans çağırtıp onu hastaneye kaldırdılar. Biz hastaneye yetişene kadar onu tekrar ambulans ile cezaevine göndermişler.

Bu hafta da görüşüne gittik. Yine arkadaşlarının yardımıyla görüşe geldi. Bize bakıyor ama hiç tanımıyor. Hafıza kaybı yaşıyor. Zaten kalp hastalığı vardı. Zehirli guatr, yüksek tansiyon, böbrek ve büyük bağırsak hastalıkları var. Kışın ortasında bile soğuk su ile yıkanması gerekiyor. Beyninde kist olduğu için en küçük bir sıcak su temasında bile hemen bayılıyor. Kaldı ki defalarca banyoda düşmüş. Yine kulaklarında azami işitme kaybı var. Görüşlerde ve telefon konuşmalarının biz ona ‘Sadace konuş. Senin sesin bize gelsin’ diyoruz."

'CEZAEVİNİN ÖNÜNDE OTURMA EYLEMİ YAPACAĞIZ'

Babalarının 79 yaşında olduğunu ve artık cezaevi koşullarında yaşamasına imkan olmadığını belirten Özkan, "Çünkü 22 yıldır zaten zindandadır. Bu hastalıklarla artık orada kalması mümkün değil. Tahliye etmiyorlarsa da en azından hastaneye yatırsalar ki biz onun yanında olabilelim. Eğer onlar bu isteklerimizi yerine getirmeseler, tahliye olması için hapishanenin önünde gidip oturacağız. Babamızın içinde bulunduğu duruma inanmayan kim varsa da gidip görebilirler.

Konuyla ilgili komisyonlar, milletvekilleri veya insan hakları kurumları kim olursa olsun gidip görsünler. Avukatımız artık ellerinden gelen her şeyi yaptığını söylüyor. Çünkü Bahtiyar Aydın olayını İzmir’de görülen Lice Davası’na bağladıkları ve o davada henüz sonuçlanmadığı için yapacak hiçbir şeyimiz yok. Babamı mahkemelere bile çıkarmıyorlar. Lice Davası da en son yine 4,5 ay ertelendi" diye konuştu.

SİYASİLER TALEPLERİNE KULAK ASMAMIŞLAR

Babasının durumuna ilişkin defalarca mecli’e gittiğini ifade eden Özkan, şunları söyledi: "Meclisteki partilerle görüşmeler yaptık, ama hala olumlu bir sonuç almış değiliz. Babam, bugün var yarın yok. Her telefon çaldığında kötü bir haber alacağımızı sanıyoruz. Telefon görüşünün olduğu gün o bizi arayana kadar yaşadığına inanmıyoruz.

Onu hastaneye getirip, yatırsalar ve bize de yanında kalmayı yasaklamasalar bizim için yeterliydi. En kötü ihtimal bunları bile yapsalar razıyız. Zaten tahliye etseler bile babamın durumunun kötü olmasından kaynaklı sonuç pek parlak görünmüyor. Çünkü babamın koğuş arkadaşları sabaha kadar başının nöbet tutuyorlar. O yüzden babamızın bir an önce tahliye olmasını ya da hastaneye yatırılarak bizim nezaretimizde olmasını istiyoruz."