Hasta tutsak Abdülkadir Fırat için buluştular

İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, vücudunun sağ tarafı felç olan hasta tutsak Abdülkadir Fırat’ın durumuna dikkat çekti.

 İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için her Cumartesi günü Galatasaray Meydanı’nda yaptığı F Oturumu’nun 329’üncüsünü gerçekleştirdi. Hasta tutsakların fotoğraflarının taşındığı ve Türkçe ve İngilizce “Hasta mahpuslar serbest bırakılsın” yazılı pankartın açıldığı bu haftaki oturumda, vücudunun sağ tarafı felç olan hasta tutsak Abdülkadir Fırat’ın serbest bırakılması istendi. Sık sık, “Hasta mahpuslar serbest bırakılsın”, “Tedavi haktır engellenemez”, “İnsan haklarıyla insandır”, “Tek tip elbiseye hayır” sloganlarının atıldığı eylemde açıklamayı insan hakları savunucusu Hatice Onaran okudu.

'FIRAT İHTİYAÇLARINI TEK BAŞINA KARŞILAYAMIYOR'

Onaran, toplumsal hafızayı köreltmeye çalışan egemen güçlerin, bugün hapishane gerçekliğinin üzerini örterek ve hiçbir sorunun olmadığı algısını yaratarak içeride yaşanan insanlık dışı uygulamaları gizlemeye çalıştığını vurguladı. Bu insanlık dışı uygulamaların en büyük mağdurlarının hasta mahpuslar olduğunu hatırlatan Onaran, bu hasta mahpuslardan biri olan Abdülkadir Fırat’ın durumuna dikkat çekti. Fırat’ın 2013 yılında tutuklanmadan 1 yıl önce felç geçirdiğini anlatan Onaran, vücudunun sağ tarafı tutmayan 60 yaşındaki Fırat’ın sol tarafında ise güç kaybının mevcut olduğunu belirtti. Erzurum Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Grubu’nun verdiği, “Kişisel ihtiyaçlarını tek başına karşılayamaz” yönündeki rapora rağmen ATK’nin Fırat’ın hapishaneden çıkması için olumlu rapor vermediğine dikkat çeken Onaran, halen Tekirdağ 1 No’lu T Tipi Hapishanesi’nde tutuklu bulunan Fırat’ın durumunun git gide ağırlaştığını aktardı. Onaran, gelinen noktada Fırat’ın tuvalet ihtiyaçlarını dahi tek başına karşılayamadığına işaret etti.

İNSANLIK GÖREVİNE ÇAĞRI

Hapishanelerle ilgili mevzuatın bir an evvel düzeltilerek hasta haklarının uygun hale getirilmesini isteyen Onaran, sistemin kendisi gibi düşünmeyeni yok sayma, tecrit ve yok etme politikasına karşı tutuklu ve hükümlülerin yalnız bırakmamanın insanlık görevi olduğunu altını çizerek, tüm kamuoyunu insanlık görevini yapmaya çağırdı.