'Hasta tutsakların durumu ağır, kamuoyu duyarlı olmalı'

3 kentte düzenlenen eylemlerde, hasta tutsakların ölüme terk edildiği vurgulandı, kamuoyuna duyarlılık çağrısı yapıldı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu tarafından her hafta hasta tutsakların durumuna ilişkin yapılan F Oturumu’nun 536’ncısı dernek binasının önünde gerçekleştirildi. Eyleme, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, tutsak yakınları ve insan hak savunucuları katıldı. Eylemde, “Hasta mahpus Muhlise Karagüzel serbest bırakılsın”, “Tedavi haktır engellenemez” pankartlarının yanı sıra tutsakların fotoğraflarının yer aldığı dövizler taşındı.
 
Bu haftaki eylemde, Kayseri Bünyan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan 60 yaşındaki hasta tutsak Muhlise Karagüzel’in sağlık sorunlarına dikkat çekildi. Açıklama metnini okuyan İHD İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu üyesi Mehmet Acettin, cezaevlerinde devam eden hak ihlalleri nedeniyle tutsakların yaşam koşullarının zorlaştığını ifade etti. Acettin, “Sağlıklı bir şekilde hapishaneye giren mahpuslar hapishane koşulları nedeniyle kısa sürede sağlıklarını yitirmektedirler” dedi.
 
Muhlise Karagüzel’in kalp, diyabet, hipertansiyon, astım, bel ve boyun fıtığı gibi hastalıklarının olduğunu kaydeden Acettin, “Şekeri çok yükseldiği için günde dört kez insülin iğnesi yapılmaktadır. Şeker yüksekliği gözlerine ve böbreklerine zarar vermiş olduğu için şiddetli ağrılar çekmektedir. Hastalıkları nedeniyle diyet beslenmesi gerekmesine rağmen bu ihtiyacı karşılanmamakta, bu durum sağlık sorunlarını artırmaktadır. Gözlerindeki rahatsızlık nedeniyle defalarca göz anjiyosu yapılan Karagüzel’e, doktorları tarafından acilen ameliyat olması gerektiği söylenmiş. Ancak bu ameliyat sırasında gözlerini kaybetme ihtimali bulunduğundan ameliyat edilememiştir. Karagüzel, giderek ağırlaşan astım hastalığına bağlı olarak nefes almakta güçlük çektiğinden uyuyamamakta, bu durum sağlığı yanında günlük yaşamını da olumsuz etkilemektedir” dedi.
 
Karagüzel’in, 2021 yılında geçirdiği ilk kalp krizi nedeniyle durumunun daha da ağırlaşmasıyla Kayseri'de hastaneye kaldırıldığını dile getiren Acettin, “Hastanede anjiyo yapılmış, 2 gün yoğun bakımda tutulmuştur. Yapılan anjiyoda kalbe giden çok sayıda damarın tıkalı olduğu tespit edilmiştir. 3 gün sonra tekrar anjiyo yapılmış, 8 gün hastanede kalmıştır. Hastanede kaldığı 8 gün boyunca elleri yatağa kelepçelenmiştir. 9 Mart 2022’de üçüncü kez kalp krizi geçiren Karagüzel, Kayseri Şehir Hastanesi’ne kaldırılmış,  burada tıkalı damarlarına stent takılmıştır. Karagüzel, hastanede kaldığı süre boyunca yine yatağa kelepçeyle bağlanmıştır” diye konuştu.
 
Karagüzel’in kızının anlatımına yer verilen açıklamada, şunlar ifade edildi:

“Kızının anlatımına göre, annesinin hastaneye götürülmesi bilerek geciktirilmekte bu durum sağlığını ve yaşamını tehdit etmektedir. Üçüncü kalp krizini geçirmeden 20 gün önce göğüs ağrıları başladığı halde önce revire götürülmüş, ‘Hastaneye gitmesi gerekir’ denmesine rağmen koğuşuna geri getirilmiş, daha sonra Kayseri Bünyan Devlet Hastanesi’ne götürülüp oradan da Kayseri Şehir Hastanesi’ne sevk edilmiş. Ancak ‘Randevu yok, yoğunluk var’ denilerek geri hapishaneye getirilmiş. 20 gün sonra kalp krizi geçirdikten sonra Kayseri Şehir Hastanesine kaldırılmıştır."

Kamuoyunun duyarlılığa çağrıldığı açıklamada “Muhlise Karagüzel serbest bırakılsın" mesajı verildi.

ANKARA
 
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi üyeleri, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için düzenlediği eylemin 408’inci haftasında da İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube önünde bir araya geldi. Eylemde konuşan İHD Merkez Hapishaneler Komisyonu Eşsözcüsü Nuray Çevirmen, Bodrum S Tipi Cezaevi’ndeki hasta tutsak Adem Amaç ve Suphi İsmail’in durumuna dikkat çekti.
 
Amaç’ın 12 kez ayrı ayrı ameliyat edildiğini kaydeden Çevirmen, “15 yıl önce ciddi bir yaralanma sonucunda karın içi organlarda ve karın duvarında, kas yapısını tamamen ortadan kaldıran ciddi bir hasar meydana gelmiştir. Toplam 12 kez ayrı ayrı ameliyatlar geçirmiştir. Ancak geçirmiş olduğu tüm ağır ameliyatlara rağmen tedavisi tamamlanamamıştır. Özellikle 2010-2011 yılları arasında Adana Numune Hastanesinde karın ön kısmına, kasların yerine koydukları protestik yama yapmak için ciddi bir ameliyat geçirmiştir. Bu ameliyat sonucunda oluşan enfeksiyon ile karnındaki ameliyat yerinde 2 tane delik açılmıştır. Bu deliklerden uzun yıllardır sürekli iltihap aktığı için yaraları bir türlü kapanmamaktadır” diye konuştu.
 
İnfaz erteleme taleplerinin de karşılanmadığını dile getiren Çevirmen, şunları söyledi:

“Karnında 3 açık yaranın olduğunu ve bunlardan sürekli olarak kan iltihap aktığını, ameliyat olması gerektiğini ancak defalarca hastanelere gitmesine rağmen ameliyatının yapılmadığını ifade etmiştir. Adem Amaç’ın karnındaki yaralar ve geçirmiş olduğu ameliyatlardan kaynaklı olarak yaşamı risk altındadır. Yapılması gereken ameliyatları geciktirilmeden yapılmalı, tüm tetkik ve tedavileri eksiksiz bir şekilde tamamlanmalı ve bu süre zarfında da yaşam hakkının korunması amacıyla ailesinin yanında daha sağlıklı koşullarda tedavisinin yapılması amacıyla infazının ertelenmesi için gerekli çalışmalar yapılmalıdır."
 
Suphi İsmail’in tek başına kalamaz raporunun olduğunu hatırlatan Çevirmen, “Suphi İsmail’in bir bacağı, kasık kısmından itibaren kesiktir ve koltuk değneği kullanmaktadır. Tek başına banyo yapamıyor, temizliğini yapamıyor, tek ayağının üzerinde yemeklerini almakta sorun yaşıyor. Tekirdağ’da ve daha önce kaldığı cezaevlerinde iken arkadaşlarının yanında kalmasına rağmen, Bodrum S Tipine geldiği günden bu yana tekli yerde tutulmaktadır. Tek başına kalamaz raporu olmasına rağmen tekli yerden alınmamış ve en son olarak da raporunun iptal edildiği ve tekrar hastaneye sevk edileceği söylenmiştir. Gittiği günden bu yana eşyaları verilmemiş, sıcak ve nemli bir yerde olmasına rağmen zor koşullarda tutulmaya devam edilmektedir” diye konuştu.
 
Çevirmen, kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundu.

İZMİR
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için Konak Eski Sümerbank önünde basın açıklaması yaptı. Sivil toplum kuruluşları ve siyasi parti temsilcilerinin katıldığı eylemde İHD İzmir Şube Başkanı Zafer İncin, Ödemiş T Tipi Cezaevi'nde kalan ağır hasta tutsak Turgut Koyuncu’nun durumunu aktardı.
 
Koyuncu'nun 26 yıldır cezaevinde olduğunu ve yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle uzun süredir tedavi gördüğünü belirten İncin, ileri boyutta sedef hastalığının olduğunu vurguladı. Bu hastalığın diğer organlar üzerinde yıpratıcı etkisi olduğunu dile getiren İncin, bu hastalık için kullanılan ilaçların da pahalı olduğunu hatırlatarak, bedelini karşılamakta zorluklar çektiğini söyledi.
 
Koyuncu’nun yine yıllardır boğazındaki bir rahatsızlıktan dolayı, sık sık kanama geçirdiğini, bundan dolayı sürekli acile kaldırıldığını ifade eden İncin, şöyle devam etti:

“Eklem, kas hastalıkları vardır. Ayrıca kalp kapakçığında da sorunlar yaşamaktadır. 28 Haziran 2022’de yapılan avukat görüşünde ise sedef hastalığının yoğunlaştığını, cildindeki yaraların, lekelerin giderek arttığını ve büyüdüğünü dile getirmiştir. Ayrıca revire geç çıkarıldığını ve hastaneye sevk talebinin zamanında karşılanmadığını, kullanması gereken ilaçların geç verildiğini ve bunun da hastalığın tedavisinde kesinti yarattığını söylemiştir. Bütün bunların yanı sıra tedaviye gidişlerde insan onuruna yakışmayan uygulamaları reddettiği için tedavi randevularının iptal edildiğini de belirtmiştir.”
 
İncin, “Turgut Koyuncu’nun hastalıkları ve bağışıklık sisteminin zayıflığı göz önüne alındığında hapishane onun hastalığını derinleştirmektedir. Bu nedenle derhal tahliye edilmelidir” dedi.