'Hatay'da devlet yok, örgütlü yapılar var'

Hatay'daki HDK görevlisi Neslihan Acar, kentte devletin değil örgütlü yapıların halkla dayanıştığını belirterek, kadınlara da çağrıda bulundu.

Hatay'daki HDK görevlisi Neslihan Acar, Hatay'daki tabloyu ANF'ye değerlendirdi.

 Acar, "Bütün halk burada perişan, yüzde 100'ü bitmiş durumda kentin. İnsanlar cenazelerini bekliyor. Sokakta terlikle dolaşan insanlar var, ısınma problemi var, kent tamamen boşaltılmaya çalışıyor. Kenti terk etmek durumunda kalan insanlar da var, barınma, beslenme sorunu var çünkü. Çadır vb. ihtiyaçlar da mevcut. Korunabilecek alanı yok insanların. Kentte geniş bir alan kalmamış durumda. Bazı alanların zeminleri, çevresi problemli, çok fazla sarsıntı da oluyor. Kentte ciddi anlamda şebeke, iletişim problemi var" dedi.

Acar, şunları da söyledi:

"Biz ortalama her gün 10 TIR indiriyoruz buraya. Burada çalıştığımız bir bölüm var, insanlar buradan gelip alıyor; battaniye, kıyafet, çocuk bezi, hasta bezi, ilaç gibi malzemeleri. Bununla birlikte köyler eve ilçelere de ulaşmaya çalışıyoruz. Gönüllüler, örgütlü yapılar dışında planların da bir yardım yok.

Hastaneler sağlıksız. Sahra hastanesi yıkık dökük hastanenin içine yapılmıştı. Doktorlar, sağlık çalışanları kurtarabildikleri kadar hastayı kurtardılar. O hastane morga dönüştürüldü şimdi. Sahra çadırı kurulmuş ama medikal malzemeler ve sağlıkçılar açısından eksik var. AFAD ekibi yok. Gördüğümüz 2-3 tane Kızılay çadırı var ama eskiden kalma, çadır takviyesi yok devletten. Herhangi görevlendirme yok. AFAD çalışması yok, AFAD çalışanı gibi iş yapan kolluk kuvvetleri de arama kurtarma işini yapan gönüllü insanların denetimini yapıyorlar, 'siz çıkartabilirsiniz çıkartamazsınız' gibi tartışmalarla meşguller.
Dün burada oluşturduğumuz arama kurtarma ekibi çok insan çıkardı ama binaların hepsinde ceset çok fazla. Terk edilmiş binaların hepsinde can kayıpları var, büyük ihtimalle ailelerin çoğu da başka hastanelere sevk edilmiş durumdalar. Burada çoğu bekleyen kişi cenazelerini bekliyor. Çadır kente dönmesi gerekiyor ama imkân ve koşullar yaratılmadı. İnsanlar dışarıdalar. Kenti terk etmek durumundalar, akrabalarının yanına geçiyor çoğu. Göçlere baktığımızda insanlar hâlâ toptaklarından çok uzaklaşmamaya çalışıyor. Çok mecburi akrabalıkların dışında Mersin, Adana'ya gidip topraklarına yakın olmaya çalışıyorlar.

'DEMOGRAFYAYI DA DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞIYORLAR'

Tüm sokaklarda hâlâ kefenlenmemiş cenazeler, kayıt altına alınmamış cenazeler var. Cenazeler bina diplerinde battaniyede. Arama kurtarma ekibi arkadaşlarımız birkaç canı kurtarabildi dün. Duygusal zamanlar da yaşıyoruz. Her türlü şeye ihtiyaç var, bu kent yok olmuş durumda. Bu kentin demografyasını da değiştirmeye çalışıyorlar. Bu kente herhangi müdahale yapılmadı çünkü. Yağma, talan vs. görüntülerle kolluk kuvvetleri manipüle de ediyor. Yağma riski olmayan yerlerde askerler yönlendirilmiş durumda. Bu halkın mecburiyetlerini yağmacı, hırsız gibi pozisyona çekmeye çalışıyorlar. Onurları, gururlarını incitmeye ve bu kentin sahibi olmaktan çıkarmaya çalışıyorlar. Hiçbir yardım yok resmi kurumlardan gelen, hiçbir yeterli ihtiyaç yok. Zaman zaman kalabalık grupların videoları çekilip burada çalışıyormuş gibi gösteriyorlar.
Hem çoğu cenazenin kaydı yapılmamış durumda hem de insanlar cenazelerini gömemez durumdalar. Mezar yeri, ceset torbası, kefen bezi gibi ihtiyaçlar da karşılanmamış durumda. Dün karşıalştığımız durum vardı. Bir arkadaşımızın hem eşi hem kayınbiraderi hem de iki çocuğu enkaz altındaydı günlerdir. Hepsi hayatlarını kaybettiler ama arkadaş arama kurtarma çalışmasındaydı. Bir yandan gerçekten bütün travmaya, vahşete karşı bu kıyamete karşı da mücadele ediyor insanlar.

 Burada bizimle de dayanışmaya çalışan insanlar var. Buradaki insanlar bize ısınma ihtiyacımızı, barınma ihtiyacımızı soruyorlar. Hâlâ misafirperverliği karşılamaya çalışıyorlar.

 'BURADA OLANLAR ÖRGÜTLÜ YAPILAR VE GÖNÜLLÜLER, DEVLET YOK'

İlk etapta sağlık çalışanı arkadaşlarımız ilk müdahaleleri yapıyor, bazı vakalar iç kanama vs. yaşamış durumdalar ama farkında değiller, onları yönlendirmeye çalışıyorlar. TTB, SES ve Eczacılar Birliği sağlık bölümü yarattı. İkinci bir sahra hastanesini örgütlü güçler yapıyor. Örgütlü yapılar gönüllülerdir burada olan. Var olan herhangi bir kurum, kuruluş yok."

KADINLARA ÇAĞRI

HDK görevlisi Neslihan Acar, kadınların durumunu da aktararak, şu çağrıyı yaptı:

"Buraya gelen gönüllü kadın arkadaşlarla tüm kadınlara ulaşmaya çalışıyoruz. Hijyen malzemeleri çok sıkıntılı durumda. Kente yetmiyor. Sağlık problemleri çok öne çıkmış durumda. Kadınlar hem yaşı bakımı hem çocuk bakımı, hem de hasta bakımı ve beslenme ile ilgileniyor. Travmatik halde bunu yapıyorlar. Kadın birimi oluşturmayı düşünüyoruz. Buradaki kadınlarla dayanışmak ihtiyaçlarını tespit etmek, gidermek yönünde çaba, temas içinde olmak çok önemli.
Kadın pedleri, çamaşırlar, termal çamaşır, çorap, ısınma problemleri çok var. Burada doğum yapan kadınlar var depremden çıkıp. Çocuk emziren kadınlar var, hasta, yatalak çocukları olan kadınlar var. Biz de mümkün mertebe ulaşmaya çalışıyoruz Tüm kadın hareketlerini kadınların hepsiyle dayanışmaya çağırıyoruz."