HDP adayı Öztürk: Gençliğin sesini yansıtacağız

HDP İstanbul 3. Bölge Milletvekili adayı Rıdvan Öztürk, partilerinin genç bir parti olduğunu belirterek, "Gençliğin sesini ve taleplerini yansıtmak adına HDP’den aday oldum" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP), 24 Haziran seçimlerine giderken, çok renkli ve her temsiliyetten olan milletvekili adaylarını hafta içinde tanıttı. Tanıtılan adaylar içerisinde en çok dikkati çeken genç adaylar oldu. Gençlik kotasının tam uygulandığı anlaşılan HDP’nin aday listesinde, hemen hemen her ilden en az bir genç adayın gösterilmesine dikkat edilmiş. Bu genç adaylardan biri de İstanbul 3. Bölge adayı Rıdvan Öztürk. Kendisiyle neden aday olmak istediğini, HDP’de siyaset yapma fikrinin nereden doğduğunu, gençliğin sorunlarını ve Cumhurbaşkanı adayları Selahattin Demirtaş hakkında konuştuk. 

'HDP ÜLKEYE, SİYASETE VE YAŞAMA YENİ BİR SOLUK KATMIŞTIR'

HDP'den aday olma gerekçesini partilerinin eşbaşkanlarının, belediye başkanlarının, PM üyeleri ve binlerce çalışanının tutuklandığı bir süreçte HDP'de ısrarla siyaset yapılması gerektiğine bağlayan Öztürk, HDP’ye yapılan baskıların nedenlerinin iyi analiz edilmesini istedi.

"HDP kuruluşundan bugüne ülkeye, siyasete, yaşama ve doğaya yeni bir soluk katmıştır" diyen Öztürk, şunları belirtti: "Bu soluk barışın, adaletin, halkların eşitliğinin, çoğunluğun, kadınların ve gençlerin soluğudur. Bu çoğunluğun 7 Haziran 2015 seçimlerinde elde ettiği başarı sonrası seçimlerin iptal edilmesi ve ardından yaşanılan baskı süreci karşısındaki duruş HDP’yi siyasette gerçekçi tek parti haline getirdi. Bu temelde HDP’de ve ülkede gençliğin sesini, soluğunu, ruhunu ve taleplerini yansıtmak adına HDP’den aday oldum."

'EĞİTİMİN ANADİLDE, BİLİMSEL VE PARASIZ OLMASININ MÜCADELESİNİ VERECEĞİZ'

Genç bir aday olarak HDP’de siyaset yapma tarzlarının sokağı ve sandığı birleştiren bir düzlemde bütün gençlerle buluşmak olacağını aktaran Öztürk, "Güvencesiz çalışmanın, okulların bölünmesinin, anadilde eğitimin olmamasının ve ticarethaneye dönüşen yurt ve okulların kader olmadığını anlatacağız.

Eğitimin parasız, bilimsel ve anadilde olması, çoğulcu ve demokratik olmasının gerektiğini savunacak, bunun mücadelesini vereceğiz. Gerontokrasiye karşı çıkıp, partiyi pratikte de daha genç hale getirme çaba içinde olacağız. Gençlik meclislerinin taleplerini baz alarak siyasete yeni bir soluk katacağız" diye konuştu.

'GENÇLERİN KÖLELİK KOŞULLARDA ÇALIŞMASININ ÖNÜNE GEÇECEĞİZ'

Gençliğin sorunlarının farkında olduklarını ve bunun için nasıl bir mücadele hattı izleyeceklerine de değinen Öztürk, şunları kaydetti: "Gençliğin eğitim sorunu var. Parasız, bilimsel ve anadilde eğitimin talepçisi olacağız. Gençler adına karar veren değil, gençler ile birlikte meclislerde çıkan perspektife göre hareket edeceğiz.

Gençlerin iş sorunu var. Güvencesiz çalışmaya, sömürü düzenine karşı çıkacağız. ‘Stajyer’ adı altında gençlerin kölelik koşullarında çalışmasının önüne geçeceğiz. Merdiven altı üretim, güvencesiz işçiliğe karşı duracağız. Gençliğin yaşama sorunu var. Zorunlu askerliğe karşı vicdani reddi savunacağız. Gençliğin kendi hayatı üzerinde söz sahibi olamama sorunu var. Gençliğin özerkliğini baz alacağız.

Gençliğin fikirlerini dile getirme sorunu var. Sesi bastırılan gençlerin cezaevine konulduğu gerçekliğini değiştireceğiz. Sayısı 70 bini aşan genç cezaevinde bir o kadarı da ülkeden göç ediyor. Bu ceberut düzeni değiştireceğiz."

'GEZİ DİRENİŞİ İLE BİRLİKTE GENÇLİK SİYASETE YÖN VERMEYE BAŞLADI'

Öztürk, gençliğin siyasete olan ilgisini de değerlendirerek, şunları ekledi: "80 sonrası gençlik üzerinde yaratılan depolitizasyon gençliği siyasetin dışına itti. Bölgede bu durumun tam zıttı olarak gençlik her gün daha da politikada olup, mücadele etti. Ülkenin batısında gençlik Gezi Direnişi ile birlikte tekrar siyasete yön vermeye başladı.

Bugün gençlik son derece siyasete ilgi duyuyor ve dahil olmak istiyor. HDP Gençlik Meclisleri her gün biraz daha büyüyor. Her kimlikten genç bu mücadeleye dahil olup kendi renklerini ve taleplerini bu meclislerde tartışıp politik bir bilinç ve birliktelik oluşturuyor. Gençliği dışlayan, neoliberal politikaların kölesi haline getiren bu düzene karşı gençler, bu gün ülkenin her sokağında, mahallesinde, okulunda kendi renkleri ile politik mücadele içerisinde yerlerini alıyor."

'GENÇ BİR PARTİYİZ'

Partilerinin gençlik kontenjanı hakkında da konuşan Öztürk, partilerinin genç bir parti ve her düzlemde gençlik temsiliyeti olan tek parti olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı: "Milletvekili adaylarından, il ve ilçe yönetimlerine kadar gençler partimizin her alanında yer alıyor.

Partimiz, meclis tipi örgütlenmenin olduğu tek partidir. Meclis örgütlülüğü yerelden merkeze doğru bütün renklerin ve kimliklerin kendi taleplerini ve gündemlerini tartışıp karar altına aldıkları ve partinin meclisine sundukları bir işleyişe sahip. Gençlik meclisi kararlarını parti tartışmaz, direkt karar altına alır."

DEMİRTAŞ, HALKLARIN ADAYIDIR

Cumhurbaşkanı adayları Selahattin Demirtaş’ın mevcut durumu ve koşullarına ilişkin de yorumlarını paylaşan Öztürk, "Cumhurbaşkanı adayımız sayın Selahattin Demirtaş halkların, kimliklerin, gençlerin, kadınların, Kürtlerin, Türklerin, Ermenilerin, özgür akan derelerin, kök salmış ağaçların, özgürlüğün, hak, hukuk ve adaletin temsilcisi ve adayıdır.

Bu coğrafyada var olan sömürünün karşısında emeği, savaşın karşısında barışı, baskıya karşı özgürlüğü, çoğunluğu savunduğu için rehin alındı. Aday olması halklarda, kadınlarda ve gençlerde büyük bir heyecan ve moral yarattı. Yeni bir umut doğdu, bu umut muktedirleri çıkmaza sürükledi" şeklinde konuştu.

'DEMİRTAŞ’TAN KORKUYORLAR'

Muktedirlerin, Demirtaş’ın özelliklerinden dolayı kendisinden korktuklarının altını çizen Öztürk, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Korkmakta haklılar. Çünkü Demirtaş ve HDP bu düzeni değiştirecek ve saltanatlarına son verecek güce sahiptir. Bu güç HDP’nin tüzüğü ve radikal demokrasisidir. Farklılıkların eşitliğidir.

Sınırsız, sınıfsız, eşit bir yaşamdır. Sayın Demirtaş'ın rehin alınmasını demokrasi ve hukuk ile aynı cümle içinde kullanmak abesle iştigaldir. Ülkede zaten bir hukuk gerçeği yok. KHK'ler ile yönetilen bir ülke gerçeği ile karşı karşıyayız.

En temel insan haklarının ayaklar altına alındığı ve insanların zor aygıtları ile terbiye edilmeye çalışıldığı, savaşın ve kutuplaşmanın büyütüldüğü bu süreçte ülkenin kurtuluşunun Demirtaş ve HDP’de olduğunu tekrarlıyoruz. Bütün gençlere HDP Gençlik Meclisleri ile gücümüzü büyütme çağrısı yapıyorum.  'Genç başladık, genç başaracağız' diyorum."