HDP Dış İlişkiler Komisyonu eş sözcüleri Feleknas Uca ve Hişyar Özsoy tarafından yapılan yazılı açıklamada, "20 Ocak Perşembe günü IŞİD’in, onlarca farklı milliyetten binlerce üyesinin tutulduğu Hesekê Sina’a Hapishanesine düzenlediği saldırı sonucunda çıkan çatışmalar devam etmektedir. Saldırıyı takiben Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) başlattığı operasyon sonucunda şehir çevresindeki IŞİD çeteleri yenilgiye uğratılsa da cezaevi içindeki bazı bölgelerin IŞİD’li mahkûmlar tarafından kontrol altında tutulduğu bilgisi basına yansımıştır" denildi.

'TEK BAŞINA PLANLAMASI MÜMKÜN DEĞİL'

Açıklamada şunlar da kaydedildi:

"Suriye’de devam eden savaşta insanlığa karşı en ağır suçu işleyen IŞİD’in tek başına böylesi bir saldırıyı planlaması ve organize etmesi mümkün değildir. Saldırı büyük oranda kontrol altına alınmış olsa da IŞİD, karanlık güç odaklarından aldığı destekle bölge halklarına karşı büyük tehdit olmaya devam etmektedir. Medyaya yansıyan bilgilere göre, saldırıyı düzenleyen IŞİD üyelerinin TSK denetimli bölgelerden geçtiği ve ele geçirilen bazı silahların NATO menşeli olduğu tespit edilmiştir. Üstelik saldırıyı bastırmak için Kobanî’den yola çıkan birliklere SİHA saldırısı yapılmıştır ki bu da IŞİD’e hava desteği verildiği anlamına gelmektedir. Başta Türkiye olmak üzere, NATO üyesi ülkelerin bu saldırının arka planını aydınlatma ve basına yansıyan iddiaları açığa kavuşturma sorumluluğu olduğunu hatırlatıyoruz.

Bugüne kadar IŞİD üyelerinin, ailelerinin ve çocuklarının yargılanmak üzere vatandaşı oldukları ülkeler tarafından alınmasına yönelik çağrılar büyük oranda yanıtsız bırakılmıştır. IŞİD’in bugün saldırıya devam ettiği hapishanede en az 850 çocuk olduğu bilinmektedir. Farklı ülkelerin vatandaşları olan 5 bine yakın tutuklunun can güvenliği sadece DSG’nin değil aynı zamanda muhatap ülkelerin de sorumluluğundadır. Bu vesileyle IŞİD’li üyelerin, başta çocuk ve kadınlar olmak üzere vatandaşı oldukları ülkelere gönderilerek hapishanede bulunan herkesin derhal tahliye edilmesi çağrımızı tekrarlıyoruz. Aksi bir durum, hapishanede tutulan IŞİD üyelerinin başta Suriye olmak üzere bütün Ortadoğu ve Dünya’ya tehdit olmaya devam etmesi ve çocuk ve kadınların da bu karanlık savaşın içerisinde ölüme terk edilmesi anlamına gelecektir."