HDP'den silahlı kişinin parti binasına girmesine ilişkin açıklama

HDP İl Eşbaşkanı İlknur Birol, parti binasına giren silahlı kişiye dikkat çekerek, "Şahıs binamızın önüne geliyor, binanın tam karşısında nöbette olduğu kanaatini uyandıran iki resmi üniformalı polise el işareti ile binayı onaylatıyor" dedi.

 Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul il binasına, 1 Mayıs'ta kimse yokken polis gözetiminde silahlı bir kişinin girmesine ilişkin parti binasında basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya, HDP İstanbul il eşbaşkanları İlknur Birol ve Ferhat Encu ile partinin avukatı katıldı.  

İlknur Birol, 1 Mayıs günü eski bir çalışanlarının uyarı telefonu ile durumu fark ettiklerini belirtti. Birol, “İl binamızın kapısının açık olduğunu söyledi. 1 Mayıs günü alanlardaydık, çalışanlarımız yoktu. Görüntülerde  kimliği bilinmeyen bir şahsın binamıza girdiği 6-7 dakika içeride kaldığı, sonrasında çıktığını ve polislerle konuşarak olay yerini terk ettiğini gördük” dedi.

'SİLAHIYLA GİRDİ'

İl binalarına giren şahsın görüntülerden anlaşıldığı üzere silahlı olduğunun altını çizen Birol, “Şahıs binamızın olduğu sokağın aşağısından çıkıyor, sakin bir şekilde binanın önüne geliyor, binanın tam karşısında nöbette olduğu kanaatini uyandıran iki resmi üniformalı polise el işareti ile binayı onaylatıyor. Sonrasında binaya giriyor. Binada şu an tespit edemediğimiz her ne ise bir işlem yaptıktan sonra çıkıyor. Çıkışta yine aynı polislerle hararetli bir görüşme yapıyor. Ardından olay yerini terk ediyor” diye belirtti.

KAMERADA TESPİT EDİLENLER

Birol,  aynı gün için kamera görüntülerinden yaptıkları tespitleri şu şekilde aktardı: “Elde ettiğimiz toplam manzara sokağın içinde çeşitli araçların olduğu, üniformalı,  üniformasız polislerin bulunduğu bu araçlardan yine tespit ettiğimiz bir tanesinin plakasız olduğunu ve binanın karşısında bulunan 2 resmi üniformalı polis ile plakasız araçta tespit edilen üniformalı bir polisin olay yaşandıktan sonra bir ilişkide bulunduklarını görüyoruz. Sonrasında araca geri geldiğini ve ardından hepsinin olay yerini terk ettiği gözlemleniyor.”

“Bunları niye anlatıyoruz” diyen Birol, “Partimize yönelik her biçimde saldırının acı şekilde muhatapları olan bizler, bu durumun büyük soru işareti barındırdığına, yeni kumpas ve saldırı planlarının zemini olup olmadığını, şahsın binamızda ne yaptığını, bu şahsın kim olduğunu sorarak hem resmi hem de gayri resmi cevapları almakla yükümlüyüz. Biz İzmir’de Deniz Poyraz’ı katleden şahsında benzer rahatlık ve rabıta ile binaya girdiğini ve bir katliam gerçekleştirdiğini, yine resmi güçlerin resmi onayıyla parti binamızın önüne bir bölüm insanın getirilerek provokasyon yaratılmak istendiğini, parti binalarına saldırıların gerçekleştirildiğini, parti çalışanlarımıza, görevlilerimize saldırıların gerçekleştiğini bildiğimiz bir tarihten geliyoruz” ifadelerini kullandı.

Partilerini sürekli kriminal bir alanda tutulmaya çalışan resmi ve gayriresmi güçlerin varlığından haberdar olduklarını dile getiren Birol, “Dolayısıyla karşılaştığımız bu durumu kamuoyunun dikkatine sunarken, resmi rakamların da ilgili soruşturmayı gerçekleştirmesi gerektiğini söylüyoruz. Görüntüleri izledikten sonra birkaç soruyu ile kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz” diye belirtti.

GÖRÜNTÜLER İZLETİLDİ

Toplantıda görüntüler de izletildi. Görüntülerin izlenmesinin ardından Birol, şu soruları sordu: “Bu şahsın emniyetle rabıtası nedir? Binamızın önünde resmi üniformalı kişinin girdiği plakasız siyah Skoda markalı araç kimindir, niye orada durmaktadır? Araçta başka kimler vardır? Araçta inen şahsın kapı önündeki diğer şahıslarla konuştuktan sonra mahalleyi terk etmelerinin anlamı nedir? İçeri giren şahsın bizce belindeki kabarıklığın uyandırdığı şüphe silah olduğu yöndedir. Şahsın içeri girerken polislerden işaret yoluyla onay aldığını görüyoruz. Girdikten sonra şahıs 6-7 dakika boyunca ne yapmıştır. Hangi niyet hangi eylem için içeri girmiştir? Şahsın içerde olduğu zamanda dışarıdaki polislerin adeta gözetleme pozisyonuna girdiğini görüyoruz. Binayı kontrol altında tutmalarını amacı nedir?”
Resmi kurumlardan bir açıklama beklediklerini sözlerine ekleyen Birol, “Türkiye’yi HDP üzerinden bir kutuplaştırma, kriminalize etme, HDP’yi yok sayma siyaseti yeni değildir. Biz 7 Haziran 1 Kasım arası ülkede her senaryonun vuku bulduğunu gördük . Devamında partimiz bu senaryoların bir çoğuyla yeniden muhatap olmak zorunda kaldı. Arkadaşlarımızı kaybettik, yaralanmalar oldu, parti binalarımız zarar gördü. Şimdi aynı oyunu oynama niyetinde olanlar karşısında hem bütün kamuoyunu hem de meseleye hukuki, ahlaki ve vicdani bütün kesimleri duyarlı olmaları için paylaşıyoruz. Biz durduğumuz yerdeyiz, yürüdüğümüz yoldayız. Demokratik siyaset alanının hak olarak tanınmış bütün hakları kullanmakta kararlıyız” şeklinde konuştu.

'NEDEN  POLİSLE DİYALOG KURDU?'

Daha sonra söz alan ÖHD avukatlarından Ferdi Yamar, HDP’nin sürekli sistematik bir şekilde saldırılara maruz kaldığını hatırlattı. HDP’nin yapılan saldırılarda birçok üyesinin hayatını kaybettiğini, yaralandığını söyleyen Yamar, şunları söyledi: “Saldırıların bir an önce sona ermesi ve HDP’nin siyasi faaliyetlerini can güvenliği endişesi olmadan faaliyetlerini sağlıklı bir şekilde yürütmesi gerekmektedir. Biz Beyoğlu ilçe Emniyet Müdürlüğüne, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğüne ve  İçişleri Bakanlığına soruyoruz. Bu iki polis, diğer kolluk görevlileri kimlerdir? Plakasız araç kimlere aittir ve içlerinde kimler vardır? Aynı şekilde bu polislerin il binamızın önünde bulunma sebepleri nedir? Ve bu şahsın polislere diyaloğunun sebebi nedir? Bu şahıs içeri neden girmiş, amacı nedir? İçeride birini mi aramış ya da içeri bir şey mi bırakmış yada içerde bir keşif mi yapmıştır. Bu şahıs il binasına girerek 6-7 dakika içerde ne yaptığını bilmemekteyiz. ÖHD olarak bu şahıs ve sorumlular hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı suç duyurusunda bulunacağımızı bildirmek isteriz.”
 Açıklamadan sonra resmi ve sivil polisler, HDP il binasını gören kameraların olup olmadığı yönünde çevrede incelemelerde bulundu.