Cezaevlerinin ölüm evlerine dönüşmemesi için Çağlayan Adliyesi önünde açıklama yapmak isteyen tutsak anneleri işkenceyle gözaltına alındı. Bu keyfi uygulamayı protesto etmek için adliyeden Taksim Galatasaray Meydanı’na yürüyen HDP milletvekilleri Musa Piroğlu ve Dilşat Canbaz Kaya’nın önü Şişli’de önü polis tarafından kesildi. Bu duruma tepki gösteren Piroğlu, polislerce darp edildi. Tüm engellemelere rağmen açıklama yapan vekiller, tutsak yakınlarına yönelik bu saldırganlık son bulana ve hasta tutsaklar serbest bırakılana kadar mücadelenin süreceğinin altını çizdi.

'BU HUKUKSUZLUĞA SESSİZ KALMAYACAĞIZ'

İlk konuşmayı yapan Vekil Dilşat Canbaz Kaya, Çağlayan Adliyesi önünde nöbet tutmak isteyen tutsak annelerinin sürüklenerek gözaltına aldığını hatırlattı. Bu hukuksuzluğun son bulması için HDP milletvekilleri olarak bugün adliyeden buraya yürüyerek annelerin sesini duyurmaya çalıştıklarını belirten Kaya, ancak iktidarın polisinin önlerine barikat kurduğunu söyledi. Kaya, bugün Ankara’da İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına karşı Danıştay’a giden kadınların önüne barikat kuran polisin ve İstanbul’da anneleri gözaltına alarak, vekillerin önüne barikat kuran polislerin aynı zihniyet tarafından yönetildiğini vurguladı. Kadın katillerinin "tahrik" indirimiyle serbest dolaştığı ülkede çocukları için ses çıkaran anneler, siyasiler, gazeteciler, kadınların tutsak olduğunu kaydeden Kaya, “Biz buna bir kez daha ses çıkarıyoruz. Bu hukuksuzluğa son verilmeli ve bütün hasta tutsaklar serbest bırakılmalı. Biz hasta tutsakların sesi olmayı her yerde devam edeceğiz” dedi.

‘HALKA YASAK KOYDUĞUNUZ HER YERDE OLACAĞIZ!’

HDP Milletvekili Musa Piroğlu ise Çağlayan Adliyesi önünde her hafta yaşanan çifte standarda dikkat çekerek sözlerine başladı. Adliye önünde herkes açıklama yaparken, tutsak annelerinin her seferinde kaymakam yasağı gerekçe gösterilerek darp edilerek gözaltına alındığını hatırlatan Piroğlu, ülkenin adeta bir yasak cehennemine çevrildiğini vurguladı.

Piroğlu, "Tutsaklar dört duvar arasında, biz açık havada tutsağız ve bir kişinin iki dudağı arasında sıkışmış hayatlarımız var. Ancak bunu kabul etmeyeceğiz ve halka yasak olan her yerde sesimizi duyurmaya çalışacağız. Halkın engellendiği her yerde biz milletvekilleri olarak bu sesi taşımak için elimizden geleni yapacağız. Önümüze barikatı kurduğunuz her yerde o barikatın karşısında direnmeye devam edeceğiz. Ülkenin bir polis devletine dönmemesi için, bir zulüm iktidarına dönmemesi için, bir zorba diktatörlüğe dönmemesi için mücadele yükselteceğiz” diye konuştu.