HDP: Türk yargısı da ‘Cumhur İttifakı’na katıldı 

HDP, Türk yargısının tasfiye aracına dönüştüğü ve adeta 'Cumhur İttifakı'na katıldığını belirterek, rehin tutulan Selahattin Demirtaş ve HDP'lilere dönük uygulamalara tepki gösterdi.

HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Türk yargısının HDP'ye yönelik hukuk dışı uygulamalarına ilişkin bugün yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Bugün Cumhurbaşkanı adayımız Selahattin Demirtaş’ın 19. Ağır Ceza’daki tahliye talebinin reddine ilişkin itirazın yapıldığı üst mahkeme olan 20. Ağır Ceza da oybirliğiyle ‘delil karartma’ şüphesi nedeniyle alt mahkemenin kararını onadı.

Mitingler ve toplantılarda yaptığı konuşmalardan dolayı yargılanan ve rehin tutulan Demirtaş’ın tahliyesi hakkında ‘delil karartma ihtimali’ gibi abes, tutarsız ve hukukla alakası olmayan bir gerekçeye sığınılması dahi siyasi iktidarın eşit ve adil bir seçim istemediğinin açık göstergesidir. Hazin olan iktidarın bu saçma gerekçesinin mahkemeler tarafından da dile getirilmesidir.

Dün ise eski Meclis Grup Başkan Vekilimiz ve Diyarbakır Milletvekilimiz ve 24 Haziran seçimlerinde Batman milletvekili adayımız Sayın İdris Baluken’e, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin vermiş olduğu ceza, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4'üncü Ceza Dairesi tarafından onanarak kesinleşti.

'İKTİDARIN TASFİYE ARACI'

Yargı bir kez daha iktidarın tasfiye aracı olma görevini yerine getirdi. Doğrudan milletvekili aday listemize müdahale etti. İdris Baluken, çözüm sürecinde İmralı Heyeti içinde yer almış ve o dönem boyunca Kürt sorununun demokratik ve barışçı çözümü için büyük çaba sarf etmiştir. İktidarın bilgisi ve onayı dahilinde yürütülen bütün çalışmaları bugün suç olarak kabul edilmiştir. Bugün cezalandırılan İdris Baluken şahsında yürütülen çözüm sürecidir.

Cumhurbaşkanı adayımız Selahattin Demirtaş’ın tahliye talebinin reddedilmesi ve İdris Baluken’e verilen cezanın onanması AKP Hükümeti’nin seçimlere giderken siyasi muhaliflerini tasfiye etmek adına her türlü hukuksuzluğa ve haksızlığa başvurmaktan çekinmeyeceğinin açık göstergeleridir.

YSK’ya öneriyoruz; oy pusulasındaki ‘Cumhur İttifakı’ listesine yargıyı da ekleyin. Hukuk ilkeleri açısından skandal olan bu kararlar Türkiye yargısının utanç hanesine elbette yazılacaktır. Bu iktidar değişmeden, onun siyasi baskı aracı haline gelmiş olan yargı mensuplarının evrensel demokratik hukuk ilkelerine dönmelerinin mümkün olmadığı çok açıktır."