HDP İstanbul Örgütü’ne yönelik saat 15.00 sıralarında silahlı saldırı gerçekleştirildi. Ruhsatsız silahla parti binasına 7 el ateş açan M.S.H binanın yakınında bulunan polis merkezine sığındı.

Saldırıyı sonrası HDP İstanbul il binası önünde bir araya gelen HDP’liler, yaptıkları kitlesel açıklamayla iktidarın kışkırtmasıyla giderek artan provokasyonlara tepki gösterdi. HDP Milletvekilli Musa Piroğlu’nun yanı sıra çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcinin katılımıyla gerçekleşen eylemde, ilk konuşma HDP İstanbul İl Eş Başkanı Elif Bulut tarafından yapıldı.

‘SALDIRI BİREYSEL BİR EYLEM DEĞİL’

Silahlı saldırı esnasında binada toplantıda olan Bulut, bu olayın ölümle de sonuçlanabileceğine dikkat çekti. Saldırıyı gerçekleştiren şahsın 2 gün önce il binalarına gelerek çay içtiğine dikkat çeken Bulut, saldırının bireysel bir eylem olamayacağına işaret etti.

Bu saldırının HDP’nin sürekli iktidar ve medyası tarafından kriminalize edilmesiyle birebir bağlantılı olduğunu belirten Bulut, şunları kaydetti: “Sabah, akşam basının yaptığı tüm kışkırtmaların sonucunu ateş açılaması olarak gördük. Cumhurbaşkanı’ndan, İçişleri Bakanı’na kadar partimize yönelik kışkırtıcı sözler böyle bir fiili harekete dönüşüyor. Yaşananların önüne geçilmesinin yolu, demokratik mücadeleyi yükseltmektir.”

İktidarın “menfaat” alanının daralmasıyla saldırıların daha da artacağının uyarısında bulunan Bulut, “Saldırının her türlüsünü deniyorlar. Bir tiyatro oyunun onlar üzerindeki yıkımını gördük” diyerek tüm partilileri ve dostlarını dikkatli davranmaya çağırdı.

‘MÜCADELEMİZ KESİNTİSİZCE SÜRECEK'

HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Erdal Avcı, yapılan bu saldırının münferit olmadığını iktidarın dili ve pratiklerinin bu saldırılara zemin hazırladığını vurguladı. “Bu mücadelede defalarca deneyimlediğimiz ve siyasi iktidarın Türkiye’de oluşturduğu dil, üslup, söylem ve partimizi hedefe koyma biçimi bu kişilerin partimize saldırılarına zemin oluyor” diyen Avcı bu saldırının planlanmış ve hem HDP’ye hem demokratik güçlerine dönük bir mesaj niteliği taşıdığına dikkat çekti.

Burada amaçlanın Türkiye’yi çatışmanın eşiğine getirmek olduğunu vurgulayan Avcı, diğer saldırılar gibi bu saldırının da hedefine ulaşmayacağını vurguladı. Avcı, “Biz daha ciddi saldırılara maruz kaldık ve mücadelemizi kesintisizce sürdürerek Türkiye’nin demokratik ana muhalefet partisi konumuna gelmiş bulunmaktayız” diye konuştu.

‘YA HEP BERABER GERİ PÜSKÜRTECEĞİZ…’

HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu ise uzun bir süredir iktidarın saldırılarının arttırdığına işaret ederek, “Meydana gelen saldırının siyasal iktidarın bir yönelimi sonucu ortaya çıktığını görmek gerekiyor” dedi.

Bu saldırının sadece HDP’ye yönelik değil, tüm emek güçlerine yönelik bir saldırı olduğunun altını çizen Piroğlu, şöyle konuştu: “Kürt sorunu adil şekilde çözümlenmediği sürece, emekçileri rahatça söylemediği sürece kimse özgür olmayacaktır. Biz bu çeşit saldırıları geçmişte de gördük. Milletvekillerimiz, sözcülerimiz saldırıların mağduru oldu, hayatını kaybedenlerimiz oldu. Bu saldırganı yönlendirenler ve arkasında duranlar bilmelidirler ki ne şimdiye kadar diz çöktük ne bundan sonra çökeriz. Sadece kendimizi değil, ülkedeki tüm demokrasi değerlerini savunmaya devam edeceğiz. Bu pazartesi Hrant Dink’in katledildiği gün. Bu saldırılar ‘tesadüf’ değil.”

HDP’ye yönelik yaşanabilecek her olumsuzluktan iktidarın sorumlu olacağını vurgulayan Piroğlu, demokrasi güçlerine de “Saldırılar hepimize yöneliktir. Ya hep beraber geri püskürteceğiz ya hep beraber faturasını ödeyeceğiz” çağrısında bulundu.

Açıklama, “HDP umuttur, umut dimdik ayakta”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganlarıyla sona erdi.