ICAD: Gözaltında kayıpların hesabını soralım
Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftasında açıklama yapan ICAD, "Kayıpları sahiplenmeye, sorumlulardan hesap sormaya çağırıyoruz" denildi.
Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftasında açıklama yapan ICAD, "Kayıpları sahiplenmeye, sorumlulardan hesap sormaya çağırıyoruz" denildi.
ICAD Uluslararası Büro, 17-31 Mayıs Uluslararası Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası vesilesiyle yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, "Gözaltında kaybetme saldırısı, egemen sınıfların sömürüye ve baskıya dayalı iktidarlarını sürdürmek için toplumsal muhalefete yönelik uyguladıkları saldırı yöntemlerinden biridir. Baskıya, sömürüye, yoksulluğa, kadına yönelik şiddete, doğanın ve iklimin tahrip edilmesine, ırkçılığa, savaşa ve silahlanmaya karşı mücadele eden, özgürlük, eşitlik ve adalet isteyen her yaştan ve her meslekten insanlar devlet güçleri veya onlara bağlı paramiliter çeteler tarafından kaçırılarak gözaltında işkence ile katledilmekte ve cesetleri gizlice bir yere gömülmektedir" denildi.
Açıklamada şu ifadelere de yer verildi:
"Hitler faşizmi Almanya’sından Latin Amerika’ya, Türkiye’den Sri Lanka’ya, Pakistan’dan Irak’a, Suriye’den Kolombiya'ya, Meksika'dan, Balucistan'a ve Mısır’dan Marokko’ya kadar dünyanın birçok ülkesinde uygulanagelmiş olan ve hala bazı ülkelerde uygulanan bu kirli yöntemle baskı ve sömürü sistemine karşı aktif mücadele içinde olan insanlar gözaltında kaybedilerek, toplumda kaygı, belirsizlik ve korku yaratılmaya ve böylece toplumsal muhalefet susturulmaya çalışılmaktadır.
Gözaltında kaybetme saldırısı, aynı zamanda işçi sınıfı ve emekçilerin örgütlü mücadelesine yönelik bir saldırıdır. Birçok ülkede uluslararası tekellerin aşırı kâr uğruna bu saldırılarda doğrudan veya dolaylı olarak sorumlulukları olduğu da sayısız örnekle ispatlanmıştır.
Kayıp yakınlarının, insan hakları örgütlerinin, ilerici ve devrimci güçlerin ortak mücadeleyle devletlerin bu saldırısına karşı toplumsal muhalefeti geliştirdiği ülkelerde bu saldırı önemli oranda geri püskürtülmüştür. Arjantin’de Plaza de Mayo Annelerinin uzun yıllara yayılan mücadelesi ve Türkiye’de Cumartesi Annelerinin kararlı mücadelesi bu konuda yol göstericidir.
Önemli mücadelelere rağmen, gözaltında kaybedilenlerin büyük çoğunluğunun akıbeti hala ortaya çıkarılamamıştır. Çünkü bu saldırıyı gerçekleştiren devletler, insanlığa karşı işledikleri bu suçun üzerini örtbas etmekte, failleri cezasızlık zırhı ile korumaktadırlar.
Bundan dolayı da gözaltında kayıpların akıbetinin ortaya çıkarılması ve sorumluların yargılanması için dünya çapında mücadelenin sürdürülmesi önemlidir.
Türkiye’de Cumartesi Annelerinin, gözaltında kayıpların akıbetinin ortaya çıkarılması ve faillerin yargılanması talebiyle İstanbul’da gerçekleştirdikleri eylemler 945’inci haftayı geride bıraktı. Faşist Erdoğan diktatörlüğü, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) bu eylemin yasaklanamayacağı yönündeki kararlarına rağmen, her hafta Galatasaray meydanına gelen Cumartesi Annelerini ablukaya alıp gözaltına almaktadır. ICAD olarak, Cumartesi Annelerinin gözaltına alınmasını protesto ediyor ve onların bu onurlu mücadelesinin yanında olduğumuzu belirtiyoruz.
Tüm dünyada gözaltında kayıpların akıbetinin ortaya çıkarılması ve sorumluların yargılanması için mücadele etmeye devam edeceğiz.
ICAD, 17-2-31 Mayıs Uluslararası Gözaltında Kayıplarla Mücadele Haftası’nda her alanda sokağa çıkmaya ve gözaltında kayıpları sahiplenmeye, sorumlulardan hesap sormaya çağırmaktadır."