Irak’ta neler oluyor?

Irak’ta son bir haftada başlayan gösteriler, ülkede yeni bir süreç yaşandığını göstermeye yetiyor. Ancak bu sürecin nereye doğru gittiğini ve nasıl bir sonla biteceğini tahmin etmek zor.

Irak uzun süre DAİŞ ile mücadele etti. 2016 yılı sonunda ABD’nin başını çektiği uluslararası koalisyonun desteği ve yeni oluşturulan Haşdi Şabi güçleri ile DAİŞ’i işgal ettiği topraklardan çıkarmak için bir hamle başlattı. En son 2017 yılı Eylül ayında Kerkük’ün Havice ilçesinin de ele geçirilmesi ile DAİŞ Irak’ın işgal ettiği topraklarından büyük oranda çıkarıldı. Ardından 25 Eylül’de Başûrê Kurdistan’da gerçekleştirilen referandum da gerekçe yapılarak, Kerkük ve tartışmalı bölgelere müdahale ederek bir gece ve günde her yeri ele geçirdi. Bununla Irak’ın iş başındaki Haydar Abadi başbakanlığındaki hükûmetin eli güçlendi. Abadi, ele geçirdiği bu fırsatı değerlendirmek için eli çok güçlü olduğu bir dönemde ülkede yapılması gereken parlamento seçimlerinin 12 Mayıs'ta yapılmasına karar verdi. 12 Mayıs'ta Irak parlamento seçimleri gerçekleştirildi. Seçimlerin üzerinden iki aydan fazla zaman geçti. Ancak hâlâ seçim sonuçları resmi bir şekilde ilan edilmedi. İtiraz edilen bölgelerde alınan kararla el sayımları başladı. Kerkük’te elle sayımlar yapıldı. Ancak hâlâ sonuçları resmi bir şekilde açıklanmış değil. Süleymaniye’de sayım yapıldı, sonuçları açıklanmış değil. Hewler'de üç gün önce sayım başlatıldı ve halen devam ediyor. Dün de Duhok’ta oylar yeniden elle sayılmaya başladı. Bir yandan itirazlar yapılıp, oyların bazı bölgelerde elle sayılmasına karar verilirken, öte yandan Irak’ta yeni kurulacak hükûmet çalışmaları da yürütüldü. Seçimden birinci çıkan Sariun listesi ile Sadr hareketinin lideri Mukteda El Sadr, seçimlerden ikinci çıkan Bedir Listesi Lideri ve Haşdi Şabi’nin kurucusu Hadi Amiri, Suni Vattaniye listesi lideri İyad Alavi ve daha sonra da mevcut başbakan Haydar Abadi ile görüşmeler yaparak, hükûmet kurma konusunda anlaştı. Kürtler kendi içinde büyük ve derin çelişkiler yaşasa da KDP ve YNK kurulacak Bağdat hükümetinde yer almak için anlaştılar. Irak daha önceki seçimlerden sonra da uzun süre hükûmetsiz kalmıştı. Ancak ilk defa Irak’ta 12 Mayıs'ta gerçekleşen seçimlerden sonra -ki bu Irak’ta Saddam Hüseyin döneminden sonra yapılan dördüncü genel seçimlerdir- seçimlere hile karıştırıldı şeklinde itirazlar yapıldı. İtirazlar giderek yükselirken, partilerin, itirazların kabul edilmemesi durumunda Irak’taki siyasal sürece katılmayacakları yönünde açıklamaları oldu.

IRAK'IN BOĞUŞTUĞU SORUNLAR...

Seçimlerdeki sonuçsuzluk ayrıca Başûrê Kurdistan ile olan sorunlar ve yine Sünniler ile Şiiler, Şiilerin kendi aralarındaki parçalılık, bölünmüşlükten kaynaklı sorunlar, yine bir petrol ülkesi olmasına rağmen Irak’taki işsizlik, petrol zengini olan bölgelerdeki halkın yoksulluğu, hizmet eksikliği, elektrik ve su sorunu Irak’ın karşı karşıya olduğu krizler olarak hep var oldu. Irak hükûmeti ve başbakan Abadi’nin DAİŞ’e karşı uluslararası güçler ve koalisyonun desteği ile başarılı olması ve Kerkük ile tartışmalı bölgelere müdahalede bulunması bu sorunları gideremedi. Irak kendi içinde bu sorunlarla boğuşurken öte yandan başta Türkiye olmak üzere bölgesel ülkeler ve uluslararası güçlerden kaynaklı sorunlar yaşanıyordu. Türkiye, Irak Türkmen Cephesi eliyle Irak genelinde ve en başta da Kerkük’te etkili olmak istiyor. Irak Türkmen cephesine bağlı silahlı gruplar oluşturmuş, bunları eğitmiş ve silahlandırmış durumda. Bu durum geçtiğimiz günlerde YNK’nin Irak Parlamenteri Şıvan Davudi tarafından açıklandı. Ellerinde buna dair belgeler olduğunu söyledi. Bu belgeleri Irak merkezi hükümetine sunmaya hazır olduklarını söyledi.

ABD ve İran Irak’ta kendilerine yakın bir hükûmetin kurulması için büyük çabalar harcıyorlar. Seçimlerde ABD ve Suudi Arabistan’a yakınlığı ile bilinen Sadr’ın öncülük ettiği liste birinci olurken, İran yanlısı Amiri’nin öncülük ettiği liste ikinci oldu. Yine ABD’ye yakınlığı ile bilinen Abadi üçüncü oldu, Amr Hekim de azımsanmayacak düzeyde oy aldı. Sadr tarafından görüşmeler yapılıp anlaşmaya varılmasına rağmen hükûmet kurulamadı. Çünkü seçim sonuçları hâlâ açıklanmış değil. Hükûmetin kurulması bir nevi ABD ile İran arasındaki mücadaleye dönüştü. O yüzden seçim sonuçlarının da çıkmaza girmesi, uluslararası güçlerin de etkisi olduğu yönünde kuşkuları beraberinde getiriyor. Irak ve Başûrê Kurdistanlı siyasetçiler, siyaset uzmanları, aydın ve yazarlar tarafından uluslararası ve bölgesel güçlerin etkisinden ötürü seçim sonuçlarının çıkmaza girdiği ve hükûmetin kurulmadığı yönünde değerlendirmeler yapılıyor.

GÖSTERİLER, ÖNE ÇIKAN SLOGANLAR...

Irak iç, uluslararası ve bölgesel güçlerden kaynaklı sorunlar yaşarken bir anda Basra’da halk elektrik kesintisi, işsizlik, izlenen ekonomik politikalarından dolayı yaşadıkları yoksulluğu gerekçe yaparak bir hafta önce gösterilere başladı. Kısa süre içinde gösteriler Irak’ın güneyindeki Şii bölgelerini boydan boya sardı. Basra’daki gösterilere Necef, Kerbela, Zukkar, Babil, Hille, Misan ve en son da Nasiriye katıldı. Gösteriler yasaklara rağmen giderek daha da kitleselleşti. Halk ve göstericiler yasağı tanımadığını söyleyerek gösterileri devam ettirdi.

Gösterilerde Nuri Maliki ve Şii partilerinin binaları ile il meclisleri halk tarafından hedef alındı. Bazı kentlerde parti binaları ateşe verildi. Havaalanları ve sınır kapıları kapatıldı. İl meclisleri işgal edildi. Gösterilerin birinci haftası tamamlanırken Irak Göstericiler Meclisi adına bir yapı ortaya çıktı. Yayımladığı bildiride askeri yönetimin gelmesini istediklerini duyurdu. Irak Göstericiler Meclisi adına yayımlanan bildiride ileri sürülen talepler, Mısır benzeri bir sisteme geçişe işaret ediyor. Göstericiler en son ‘Ne Sünni, Ne Şii Liberaller’ diye slogan atmaya başladı. Nuri Maliki ve tabanı Şii olan fazilet ve diğer partilerin göstericiler tarafından hedeflenmesi, İran yanlısı parti ve örgütlere dönük bir tepki olduğunu gösteriyor. Zira Maliki İran'a yakın ve İran’ın talepleri doğrultusunda bir hükümet kurma peşinde. Geçtiğimiz günlerde yeni hükümet kurmak için KDP ile başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı konusunda anlaştıklarına dair bir belge de kamuoyuna sızdı. Belgeye göre Nuri Maliki Başbakan olarak yeni hükûmeti kuracak, Mesut Barzani de cumhurbaşkanı olacak şeklindeydi.

Başlayan gösteriler ve gösterilerde özellikle Nuri Maliki’nin partisinin hedeflenmesiyle, halkın İran’a yakın bir hükûmetin kurulmasını istemediği, yine KDP ile Maliki’nin anlaştığı hükûmete onay vermediği açığa çıkıyor. Bu açıdan bakıldığında gösterilerin arkasında bazı güçlerin olduğu görülüyor. Irak Başbakanı Haydar Abadi yaptığı açıklamada göstericilerin içinde bazı grupların olduğunu bildiğini söylemişti.

Irak gösterileri ekonomik yatırımlar ve hatta askeri yöntemlerle bastırmak için çabalar gösteriyor.

Haydar Abadi önce bakanlar kurulu ile toplantı yaptı, ardından güvenlik birimleri ile toplantılar yaptı. Abadi, bakanlar kurulu ile yaptığı toplantıdan sonra Basra’ya üç milyar dolar bütçe ayırdı. Ancak buna rağmen gösteriler durmadı. Güvenlik birimleri ile yaptığı toplantıdan sonra bölgeye takviye güçler gönderdi. 'Gerekirse güç kullanırız' şeklinde açıklamalar yaptı. Dün gece Abadi, 'izinsiz gösteri yapan, yasaklara uymayanlara müdahale ederiz' şeklinde uyarılarda bulundu. Güvenlik toplantıları sonrası Basra'ya bir tugaylık güç gönderildi. Ancak Basra’ya giden tugaydaki askerler gösterici ve halkın arasına karışarak gösterilere ve halka destek vermeye başladı.

ABD, İRAN SESSİZ!

Bir haftasını geride bırakan ve giderek kitleselleşen Irak’ın güneyinde başlayıp Bağdat’a da sıçrayan gösterilere ilişkin, şu ana kadar Türkiye, Kuveyt ve bazı batılı ülkeler açıklamalar yaptı.

Kuveyt, gösterilerin üçüncü gününden itibaren sınır üzerindeki güçlerini arttırdı. Dün de Kuveyt genel kurmay başkanı sınır üzerine konumlandırılan güçleri ziyaret ederek incelemelerde bulundu.

İran’dan şu ana kadar Irak’taki gösterilere ilişkin resmi hiçbir açıklama yapılmazken, basın yayında halkın yoksulluğa, işsizliğe ve yolsuzluğa isyan ettiği yönünde haberler yer aldı. ABD, İngiltere, Fransa başta olmak üzere koalisyon ortaklarından şu ana kadar gösterilere ilişkin herhangi bir açıklama yapılmış değil. Gösterilerin başlayıp giderek kitleselleştiği dönemde Haşdi Şabi’nin hem ABD hem AP tarafından gündeme alınıp terörist ilan edildiği bir dönemde ortaya çıktı. Bu açıdan bakıldığında batılı ülkelerin bir biçimde gösterilerde etkisi olduğunu söylemek yanlış olmaz.

GÖSTERİLER NEREYE EVRİLECEK?

Gösteriler Haydar Abadi’nin 'müdahale ederiz' söylemlerine rağmen bugün de devam etti. Bu gösterilerin nereye evrileceğini kestirmek zor. 'Askeri darbe ile mi sonuçlanacak' gibi kaygılar ve tartışmalar da yapılmaya başladı. Irak hükûmeti ise ekonomik, askeri ve daha birçok açıdan gösterileri durdurmak için tedbirler almaya çalışıyor. Ancak şu ana kadar aldıkları tedbirler gösterileri durdurmayı bir yana bırakalım, kitleselleşmeleri ve diğer kentlere sıçramalarının da önüne geçebilmiş değil. O yüzden gösterilerin nereye varacağı ve hangi sonuçları doğuracağını kestirmek zor.