Irak ve Başurê Kürdistan'da bu seçimin diğerlerinden farkı...

Irak ve Başûrê Kurdistan sandık başına gidiyor. Seçmenler, Irak Parlamentosunun 328 parlamenteri için oy kullanacak.

2018 seçimlerinde Irak’ta 2010 ve 2014 seçimlerinde olduğu gibi esas rekabet Şii, Sünni ve Kürt grupların arasında yaşanacak. Seçime 205 siyasi parti ve 27 ittifak katılıyor. 143 siyasi parti ittifak kurarak seçimlere girerken, 62 parti de seçimlere bağımsız olarak katılıyor. Bunun yanı sıra bazı bölgelerde bağımsız aday olarak seçimlere girenler var.

KAYITLI SEÇMEN VE OY KULLANAN SEÇMEN SAYISINDAKİ UÇURUM

Irak Parlamentosu seçimlerinin daha önceki seçimlerden temel bazı farkları var. Bu farklardan biri, ilk defa bu yıl seçimlere hile karıştırılıyor, karıştırılacak söylemlerinin üst düzeyde dile getirilmesi ve bundan ötürü de bazı tehditlerde bulunulması. Bu durum ister istemez seçim hilelerinin yöntemlerini de beraberinde tartışmaya açtı. Son zamanlarda en çok konuşulan ve tartışılan yöntem, ölü seçmenlerin olması yöntemidir. Sadece Başûrê Kurdistan’da yaklaşık 800 bin ölü için oy kullanıldığı yönünde Irak Yüksek Seçim Kurulu açıklamaları da oldu. Yüksek Seçim Kurulu kayıtlarında yer alan seçmenler ile oy kullanan seçmenler arasındaki derin uçurum da bunun doğru olabileceği yönündeki görüşleri destekliyor. Irak Yüksek Seçim kurulu kayıtlarında Irak genelinde 24 milyon seçmen kaydının olduğu yetkililer tarafından açıklanıyor. 30 Nisan 2014 tarihinde gerçekleştirilen seçimlerde 12 milyon 191 bin seçmen oy kullanmış. Bu iki rakam arasında büyük bir uçurum var. 2014 yılında sandık başına giden seçmen sayısı Yüksek Seçim Kurulunun verdiği kayıtlı seçmen sayısının yarısıdır. Bu büyük bir uçurumdur. Irak’ta DAİŞ’in ele geçirdiği ve daha sonra Irak ordusu tarafından geri alınan Musul, Kerkük, Xaneqin, Tikrit, Anbar, Tel Afer ve diğer bölgelerden yaşanan büyük göçler oldu. Ancak bu göçle başka kentlere taşınanların büyük bir çoğunluğu gittikleri yerlerde oylarını kullandılar. O yüzden göçlerle seçmenlerin yer değiştirmesi iki rakam arasındaki uçurumu giderecek bir mazeret değil. Tüm bu şehir ve bölgelerden göç eden insanların hiçbirinin gittiği yerde oy kullanmaması, yine oy kullanmayan kayıtlı seçmenin yarısına bile tekabül etmez. O yüzden Irak’ın birçok yerinde, eyaletinde ve bölgesinde ölü kişiler için oy kullanılıyor tartışmaların büyük oranda doğru olduğu sonucuna gerçeklik kazandırıyor. Bu durumun nasıl giderileceğine dair ise hiçbir tartışma yok. Sadece ölü kişiler için oy kullanılıyor açıklamaları oldu.

HİLELERİN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN ELEKTRONİK SAYIM

Irak’ta ilk defa bu yıl sayım işlemleri elektronik sistemle gerçekleştirilecek. Bununla seçim hilelerinin önü alınmaya çalışılıyor. Ancak buna rağmen birçok liderden seçimlere hile karıştırma yönünde, kimilerinin tehdit içerikli açıklamaları oldu. Bu da aslında bu yönteme rağmen bazı hile yollarına başvurulacağını gösteriyor. Bunun için seçimin gergin hatta bazı yerlerde küçük çaplı da olsa çatışmalı geçeceğini gösteriyor. Çatışmalı olmasa da çok rahat ve kolay bir ortama geçmeyeceğini. Zira daha şimdiden elektronik sistemin şifreleri çalındı, satın alındı vb. gibi birçok bilgi dolaşmaya başladı.

DAVA PARTİSİ'NİN LİDERLERİ ARASINDAKİ YARIŞ

Irak ve Başûrê Kurdistan'da bu yıl olacak seçimlerde gözle görülebilir bir fark da Şiiler arasındaki parçalanma ve ayrışmadır. Bundan önceki her üç seçimde de Şiiler beş ayrı liste ile girerek birbiri ile yarışıyorlardı. Ancak bugünkü seçimlerde Dava Partisi’nin liderleri olan Haydar Abadi ile Nuri Malik arasındaki ayrışma ve seçimdeki yarıştır. Her ne kadar uzmanlar tarafından seçimlerin Şii cenahında Haydar Abadi’nin Nasır Listesi ile Haşdi Şabi’nin kurucusu Hadi Amiri arasında geçtiği söylense de asıl yarış aynı partinin iki lideri olan Abadi ile Maliki arasındaki yarıştır. Bu da Şiilerin çizgi olarak bir ayrışmayı yaşadıklarını gösteriyor.

PARÇALILIK, REFERANDUM, KERKÜK, TARTIŞMALI BÖLGELER VE KAYIPLAR...

Irak’ta 2014 yılında gerçekleştirilen seçimlerden Kürtler zaferle çıktılar. Zira Irak’ta 2014 yılından önce yapılan iki seçimde elde edemedikleri başarıyı ilk defa 62 sandalye kazanarak gösterdiler. Kürtler, 2014 yılındaki seçim başarını Musul ve Kerkük başta olmak tartışmalı bölgelerde oluşturdukları seçim bloku sonucu elde ettiler. Elde edilen bu başarı, Kürtlerin bir parçada bile oluşturdukları taktik bir birliğin bile nasıl bir sonucu getireceğini kanıtladı. Kürtlerin bunu Kürtler arası ulusal bir birliğe dönüştürüp dört parça Kürdistan'ın özgürleştirilmesi için değerlendirmeleri gerekirdi. Ancak ne yazık ki Başurlu partiler bırakalım bunu ulusal birliğe evirmeyi, Başur'da gittikleri seçim blokundan elde edilen kazanımları bile birbirini tasfiye etme, iktidarlarını tekelleştirme için kullanmalarından dolayı, Kerkük ve tartışmalı bölgeler felekatine götürdü. Bu durum Diyala’da 2014 seçimlerinde kazanılan 2 sandalye, Musul’da kazanılan 8 sandalyenin tümden kaybedilmesi, Kerkük’te kazanılan 8 sandalyeden en azından 4'ünün kaybedilmesine götürdü. Elbette en fazla zarar gören iktidarı tekelleştirmek isteyen KDP olacak.

KDP bu seçimden zaferle çıkamayacağını, büyük oranda oy kaybına uğrayacağını fark etmiş durumda. O yüzden seçimlere birkaç gün kala Nisan ayında gerçekleştirilmesi gereken ancak hiçbir gerekçe gösterilmeden ertelenen bölgesel seçimlerin Eylül ayında yapılacağını açıkladı. Bu açıklama ile bu seçimler kaybedilse de, önümüzde bölgesel seçimlerin olacağı ve bölgesel seçimlerde zaferle çıkılacağının mesajı seçmene ve iktidardaki yandaşlarına veriliyor. Öte yandan bu açıklama ile Eylül ayında Kürt parti ve grupları arasında dananın kuyruğunun bölgesel seçimlerde kopacağının da işaretleri veriliyor.

BAŞÛRÊ KURDİSTAN SİYASETİNDEKİ DEĞİŞİMLER

Parlamento seçimleri atmosferine girildiği günden itibaren Başûrê Kurdistan siyasetinde gözle görülebilir bazı değişimler kendini göstermeye başladı. Bu değişim en çok iktidar partileri olan KDP ve YNK’de kendini gösterdi. Değişim adayların belirlenmesine de yansıdı. Örneğin Güney Kürdistan tarihi boyunca ilk defa bu kadar kadın aday her iki partiden gösteriliyor. Ayrıca ilk defa listelerin ilk sıralarında kadın adaylara yer veriliyor. Diğer gözle görülebilir bir değişim ise her iki partinin kurmaylarının bu seçim süreci boyunca bu kez propaganda meydanlarında görünmemesi, onların yerine genç kuşakların mitingden mitinge koşarak seçim propagandasını yapmalarıdır. KDP’nin başta Mesut Barzani olmak üzere Kemal Kerküki ve diğer kurmaylarının hiçbiri meydanlarda görünmedi. Onların yerine Neçirvan Barzani ile Mesrur Barzani seçim propagandasını yürüttü. Neçirvan ve Mesrun Barzani gibi KDP içinde yer alan diğer aşiretlerden, kesimlerden de yetişen genç siyasetçiler var. Ancak onların da hiçbiri meydanlarda görünmedi. Sadece Neçirvan ve Mesrur Barzani vardı. Bu da ister istemez seçime sanki KDP olarak değil de, Barzani Ailesi olarak giriliyor gibi bir görünüm ortaya çıkardı. Dolayısıyla KDP’nin yaşayacağı oy kaybının bir nedeni de bu olacak.

YNK’de ise Mele Bahtiyar, Kosret Resul Ali, Şeyh Cafer Şeyh Mustafa ve daha birçok kurmayın hiçbiri seçim meydanlarında görünmedi. Onların yerine Kubat Talabani ve Lahur Şeyh Cengi Talabani meydanlarda oldu. Bununla da Barzaniler'e karşılık Talabaniler görünümü verildi. YNK’de yaşanacak oy kaybının nedeni bu olacak. Zira Başur halkının temel eleştirilerinden biri, iktidarın iki aile arasında paylaştırılıp halkın dahil edilmemesi...

Her iki partide bir değişim olarak görünen bu gelişmeler stratejik bir değişiklik değil, sadece oy arttırmak için bir taktik değişikliktir. Kadınlara listenin başında yer verilmesi de, eski ve halk tarafından çokça eleştiri alan kurmaylar yerine gençlerin ortaya çıkması da gençliğe hitap eden ve gençliğin büyük oranda oylarını alacağı söylenen Yeni Nesil Hareketinin alacağı oyları engellemek içindir. Bu bizde gençleşiyoruz mesajları verilerek yapılmak isteniyor. Bütün bunlar bir araya getirildiğinde yaşanan bu gelişmeler taktik de olsa bir değişim olduğunu gösteriyor. Bunun Kürt Özgürlük Hareketi ile HDP ve legal Kürt siyasetinin izlediği demokratik siyasetin etkileri olduğunu söylemek yanlış değil. Bu durum, en genelde 50 yıldır, özelde de iktidar oldukları son 27 yıldır izledikleri politikanın iflas ettiğini, taktik de olsa bu tür değişikliklere gitmek zorunda olduklarını kanıtlıyor.

Yapılması gereken oy arttırmak için taktik yaklaşımlar göstermekten çok stratejik değişiklikler yaparak iktidar paylamışına gitmek, iktidarı halkla paylaşmak, halkla birlikte siyaset yapmak ve sadece iktidar için değil, dört parça Kürdistan'ın özgürleştirilmesinin siyasetini izlemektir. Bunun yapılması durumunda parlamento seçimlerinde kaybedilse bile bölgesel seçimlerden yola çıkarak dört parça Kürdistan'a kazandıracak ulusal birliği sağlama yönünde hızlı adamlar atmaktır. Böyle olursa tüm Kürtler kazanır. Sadece taktik yaklaşımla sınırlı kalınırsa sadece Irak parlamento seçimlerinde değil, bölgesel seçimlerde de kaybetmeye mahkûm kalınır. Bu kayıp giderek iç çatışma, kardeş kavgasına kadar vardırılır. Bu da daha büyük kayıplar demektir...