'Kadıköy'deki işkence AKP-MHP iktidarının Kürtlere karşı politikasıdır'
Kadıköy’de Kürtçe şarkı eşliğinde halay çektikten sonra işkenceyle gözaltına alınan gençlere dair düzenlenen toplantıda, ırkçı failin AKP-MHP iktidarı olduğu vurgulandı.
Kadıköy’de Kürtçe şarkı eşliğinde halay çektikten sonra işkenceyle gözaltına alınan gençlere dair düzenlenen toplantıda, ırkçı failin AKP-MHP iktidarı olduğu vurgulandı.
Kadıköy’de gençlerin, Kürtçe şarkılar eşliğinde halay çektikleri sırada polisin müzik hoparlörlerine el koyması ve ardından işkenceyle gözaltına alınmasına ilişkin Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi, dernek binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, şube eşbaşkanları Esra Bilen ve Gürkan İstekli ile çok sayıda avukat ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Eren Keskin katıldı.
'KARAKOLDA DA İŞKENCE YAPTILAR'
Bilen, polisin gençleri karakola götürdüğünü, burada da ters kelepçeli halde, yüzü koyun Mehter Marşı ile işkence uyguladığını dile getirdi.
Bilen, “Müvekkiller ile görüştükten sonra bize maruz kaldıkları işkenceyi anlattılar. Ayrıca polisin parmağının kırıldığını biliyoruz. Ancak bu parmağın işkence sırasında kırıldığını öğrendik. Polisler hakkında suç duyurusunda bulunduk” diye konuştu.
AKPINAR, İŞKENCEYİ ANLATTI
İşkenceye uğrayan İdris Akpınar, akşam saatlerinde Kadıköy’e gittiğini ve burada vakit geçirdiği sırada polisin bir grubun yanına geldiğini burada müzik hoparlörüne el koyduğunu paylaştı. Gençlerin bu duruma itiraz ettiğini polisin ise gençleri darp ederek gözaltına aldığını ve bu sırada iki kişinin gözaltına alındığını dile getirdi. Akpınar, diğer gençlerin ise tepki gösterdiğini, tepkinin ardından ise polisin biber gazı sıktığını söyledi. Akpınar, bu sırada görüntü çektiğini, polisin yanına geldiğini, görüntü çektiği için gözaltına alındığını dile getirdi. Polise, “İşlediğiniz suçtur. Bu suçun görülmesi gerekir” dediğini de hatırlatan Akpınar, araç ile karakola götürülürken de saldırıya uğradıklarını, karakolda da yüzü koyun yatırıldıklarını ve Mehter Marşı dinlettirildiğini söyledi.
Akpınar, polisin "Darp edildiğinizi söylerseniz, bunun bir de dönüşü var” dediğini aktardı.
KESKİN: İŞKENCE DEVLET POLİTİKASI
İHD Genel Başkanı Eren Keskin ise işkencenin açık bir şekilde devlet politikası olduğunu belirterek, “Bu sadece bir işkence değildir. Irkçı saik ile yapılmış bir işkencedir. Bunu tartışmaz isek bu işkence devam edecek. Kürdün her haline düşman bir iktidar var. Muhalefetiz diyen de iktidarız diyen de Kürt düşmanlığı üzerinden seçim propagandası yapıyor. '90’larda da işkence vardı ancak devlet, ‘Biz yapmadık’ derdi. Ancak şu an açık bir şekilde yapıyorlar. Bu durum ulusal ve uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Ancak Avrupa sözleşmelerine uyup uyulmadığını denetlemiyor. Doktor da polisi çıkarıp muayene etmeliydi. İstanbul Protokolüne aykırı bir muayene yapılmıştır” diye konuştu.
Şiddet dilinin çok rahat kullanıldığını dile getiren Keskin, “Hiçbirimizin can güvenliği yok. Kürdün var oluşuna düşman bir siyaset ile karşı karşıyayız. Kürdün avukatına, siyasetçisine, gazetecisine düşman bir devlet var” diye kaydetti.
DEMİR: FAİL İKTİDARDIR
Dev Yapı-İş Başkanı Nihat Demir, şiddet ve işkencenin failinin devlet ve AKP-MHP iktidarı olduğunu dile getirdi. Demir, arkadaşlarının karakoldan ayrıldığını ancak polisin arkadaşlarının tekrardan karakola geri getirdiğini ve tuvalette işkence ettiğini aktardı.
AVUKATLAR: AKP KÜRTLERE İŞKENCE VADEDİYOR!
Toplantıda söz alan ÇHD’li Avukat Ezgi Önalan, AKP’nin sıkıştıkça ırkçılığa başvurduğunu dile getirdi. İşkencenin sokakta, karakolda artmaya başladığını dile getiren Önalan, Kadıköy’de katledilen sokak sanatçısı Cihan Aymaz’ı da anımsattı.
Avukat Gürkan İstekli ise, “AKP’nin yüzyıl vaatlerine baktığımızda Kürtlere yeni yüzyılda işkence vadettiğini görüyoruz" dedi.