Kalkan: İddiamız ve coşkumuz büyük

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan, 43. yıla özgürlük devrimini daha büyük zaferlere taşımak hedefiyle girdiklerini belirterek, “İddiamız ve coşkumuz büyük. Başaracağız” dedi.

43. yıla “Özgürlük Zamanı Hamlesi”yle girdiklerini hatırlatan PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan, sömürgeci-soykırımcı-gericiliğin planlı saldırılarını kırdıklarını belirterek, zulmün saraylarının gümbür gümbür yıkıldığını söyledi.

Kalkan, Medya Haber’de yayınlanan 42. PKK Kuruluş Yıldönümü Özel Programı’nda gazeteci Hoşeng Yılmaz’ın sorularını yanıtladı.

27 KASIM DİRİLİŞ BAYRAMI’DIR

Kalkan, acılar ve zorlukların yaşandığını ama hiçbirisinin boşa gitmediğini, hepsinin anlamlı ve değerli olduğunu ifade eden belirterek, şunları söyledi: “Kazanım yarattı. Bir halkı ölüm döşeğinden diriltti. Yok oluşa giden bir halkın baş aşağı giden tarihini durdurarak özgürce var olma tarihini başlattı. Bir milat oluşturdu. Onun için dikkat edilirse 27 Kasım’a ‘Ulusal Diriliş Bayramı’ dedik. Değerlendirenler diyorlar bir diriliş destanı. En fazla destan kullanılıyor, çünkü destansı bir mücadele yürüdü. En çok diriliş kavramı kullanılıyor, çünkü gerçekten de küresel kapitalist sistem tarafından bölgedeki sömürgeci-soykırımcı zihniyet ve siyaset tarafından öldürülmüş, mezara gömülmüş bir halk vardı. Nitekim Ağrı Dağı’na mezar çizmişlerdi. Ağrı Direnişi ezildikten sonra, ‘hayali Kürdistan burada meftundur’ diye, ‘biz Kürt halkını burada bitirdik, öldürdük’, demişlerdi. Buradan bir diriliş oldu. Şimdi bütün dünya Kürtleri konuşuyor. Ortadoğu siyasetinin de değil, bölge siyasetinin en dinamik gücü, en anlamlı aktörü Kürtler oluyor. DAİŞ gibi, El-Kaide gibi, AKP-MHP gibi günümüzün faşist-soykırımcı zihniyet ve siyasetine karşı insanlığı koruyan güç Kürtler oluyor. Kadınlar, gençler, dünyanın dört bir yanında, Kürdistan’daki kadınların, gençlerin mücadelesinden ilham alıyor. Onlarla var oluyor, onları öncü olarak görüyor. Yok edilmek istenmiş, yok edildiği söylenmiş, yok etmek üzere her türlü katliam uygulanmış bir toplumdan böyle bir özgürce bütün insanlığa, ezilenlere öncülük eden, coşku, heyecan veren bir özgür halka, özgür topluma, demokratik topluma ulaşıldı. İşte bunu 42 yıllık resmi mücadelesiyle aslında yarım asırlık Önderlik yürüyüşüyle Önder Apo ve PKK yarattı.”

ANLAMLI VE BÜYÜK GELİŞME

42 yıllık özgürlük mücadelesinin gerçekten de bir tarihin yaratılışı, özgür Kürdistan’ın varoluşu, özgür Kürtlüğün ortaya çıkarılışı, kadın özgürlük devriminin yaratılışı, Kürt gençliğinin büyük bir cesaret ve fedakarlık örneği olarak tüm akranlarına örnek olup öncülük edecek düzeye gelişi olduğunu belirten Kalkan, “42 yıl önceki bir öngörü gerçekleşmiştir. Artık Kürdistan dünya genelinde, Ortadoğu için gericiliğin beslendiği bir alan olmaktan çıkartılmış, devrimciliğin kalesi haline getirilmiş, özgür yaşamın, özgürlük mücadelesinin kalesi haline getirilmiş, bütün herkese, ezilenlere özgürlük bilinci, örgütlülüğü ve eylemi yayan bir alan ve toplum haline getirilmiştir. Bundan daha büyük ve anlamlı gelişme olamaz” dedi.

MİSLİYLE İNTİKAM ALINACAK

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan, 10 Kasım günü şehit düşen PKK Merkez Komite Üyesi ve Dersim Saha Komutanı Yılmaz Dersim’i anarak, şunları ifade etti: “PKK ile oluşan Dersim direnişçiliğinin son örneği Yılmaz Dersim yoldaş oldu. Düşman Seyid Rıza’nın idam edilişinin 83. yıl dönümünde, idam edildiği zamanda katlederek bize şunu hatırlattı; sizi yine katledeceğiz… Zaten 42. yıl imha ve tasfiye saldırıları planın esası da buydu. Biz bunu biliyoruz, buna karşı direndik. Dersim de direndi, Yılmaz Yoldaş öncülüğünde direnildi. Düşman unutmasın; 42 yıldır, 50 yıldır, Seyid Rıza ve arkadaşlarının intikamını nasıl aldıysa PKK, Yılmaz Dersim yoldaşın intikamını da alacak. Yoldaşları Dersimdedirler, Kürdistan’ın dört bir yanındadırlar, her yerdedirler. Hem de misliyle intikam alacaklar. Bunu bilsinler. Eğer mesele intikam hareketi olarak yürütülecekse, bize bu hissettiriliyorsa biz de Hareket olarak bunun gereğini kesinlikle yerine getireceğiz. Bunu böyle bilmek lazım.

EN ZORLU KOŞULLARDA MÜCADELE ETTİ

Yılmaz Dersim arkadaş, çeyrek asrı aşan bir süredir direniş içerisinde. Gençken katıldı, ailesi yurtsever, direnişçi bir aile zaten. Abileriyle katıldı. Onlar şehit oldular. Hep savaş içerisinde oldu. Arkadaşlar ifade ettiler, Dersim tutkunuydu. Tutku düzeyinde Dersim gerçekliğine, direnişçiliğine, Apocu özgürlük çizgisine bağlıydı. Yılmaz arkadaş PKK Merkez Komite Üyesi’ydi de. HPG açıklamasında o ifade edilmedi. Geçen süreçte savaşarak şehit düşen Merkez Komite üyelerimizin yerine seçildi. Şehitlerin bıraktığı bayrağı devraldı. Görev ve sorumluluğu üstlendi. Şehitlerin yarattığı boşluğu doldursun istendi. Bu temelde seçildi, görev verildi ve gerçekten de şehitler gerçeğine layık oldu. Önder Apo’ya yoldaş olmayı, şehitler gerçeğine, Mazlumlar, Saralar’a yoldaş olmayı bildi. PKK Merkez Komite Üyeliği görevini büyük bir başarıyla yürüttü. HPG Komuta Konseyi ve Dersim Saha Komutanı olarak yıllardır, en zor koşullarda mücadele etti.

DEFALARCA YARALANDI AMA DURMADI

Bu kişilikleri anlamak gerekiyor. Şehit düştüler deyip geçmemek lazım. Yılmaz yoldaş, Başûr’a da geldi gitti. Gerçekten fedaice mücadele etti, yaşadı hep. Komploya karşı fedai çizgisinde yürüyen bir yoldaş oldu. Eylem çizgisi hep fedaice oldu. Fedai direniş hareketine katıldı. Rol de oynadı. Hep mücadele içerisinde oldu. 2005-6 yılında yönetim göndermemesine rağmen Dersim grubunun içerisine gizlendi, bir bakıma kaçtı gitti Dersim’e, habersiz. İlla Başûr’da kalmadı. Gerillaya pratik mücadele içerisinde olmaya gitti. Şimdi bazıları diyor ki Bakur’dan bazı PKK militanları gelip Başûr’da bizim iktidarımızı elimizden alacak diye ortalığı velveleye veriyorlar. Korkmalarına gerek yok. Yılmaz arkadaş bir örnek. Bağlasan bile Başûr’da tutamazdın. Yönetimi bile dinlemeden, yönetimden kaçarak, gizli, saklanarak Dersim’e gitti. Geldi, tekrar gitti. Hep Dersim mücadelesi içerisinde oldu. Defalarca yaralandı, delik-deşik oldu vücudu. Ama hiçbir zaman mücadeleden bu tür durumlar geri çekemedi. Hiçbir şey engelleyemedi.

HER BAKIMDAN TEMSİL ETTİ

25 yılı aşan süredir, savaşçı ve komutan olarak her zaman eylem içerisinde oldu. Büyük bir kararlılıktı, iradeydi. Gerçekten de Dersim direnişçiliğini her bakımdan temsil etti. Seyid Rızaların ve Alişêrlerin yaşayan ruhuydu. O ruhun en canlı temsilcisiydi. Günümüzdeki temsilcisi. Böyle bir öncülük mücadelesini yerine getirdi. Görevlerine bu düzeyde bağlı oldu. Dersim gerçeğine böyle bağlı oldu ve 42. yıl dönümümüzün şehidi oldu. 10 Kasım’da şehit düştü. İyi tanımak lazım, doğru anlamalıyız. Özellikle Dersim gençleri, kadınları, halkı doğru anlamalı. Yılmaz Dersim’de ifadesini bulan özgürlükçülüğü, yurtseverliği, devrimciliği, Dersimliliği doğru anlamak lazım.

Ülke ve halk gerçeğine, özgür yaşama bağlılığı doğru anlamak gerekli. Ve ona sahip çıkmak, katılmak lazım. Biz inanıyoruz bu etkiyi yapacak. Başta gençler olmak üzere, toplumun tüm dinamik kesimleri, kadınlar, dünyanın dört bir yanında, nerede olursa olsun, başta Dersimliler olmak üzere bu değerli evladın, büyük komutanı doğru anlayacak, PKK ile özdeşleşen, bir yıl dönümü şehidi olan Yılmaz yoldaşı doğru anlayacak ve 43. PKK yılına girişi Yılmaz Dersim çizgisinde Önderlik gerçeğine, PKK’ye katılma, partileşme, yurtseverleşme ve bu temelde özgürlük mücadelesini zafer çizgisinde yürütmeyi sağlayacak. Onun devrimci militanı ve yurtseveri olacaklar. Çağrımız bu temeldedir.”

YENİ BAŞLANGIÇ İÇİN DOĞRU DERSLER

Kalkan, Kürt Halk Önderi’nin “PKK’li olmak her gün yeni başlangıçlar yapabilmektir” sözünü hatırlatarak, şunları dile getirdi: “Yeni başlangıç için, önceki günün pratiğini çözümleyeceksin, derslerini doğru çıkartacaksın ve yeni mücadele yılına taşıyacaksın. Bu temel bir ilkeydi ve her zaman böyledir. Buradan kalkarak PKK çok derinlikli ve sonuç alıcı bir eleştiri ve özeleştiri hareketi oldu. Neyi sağlamış oldu bununla? Yaşanmış olan pratiğin Önderlik ve şehitler çizgisinde doğru ve yeterli analiz edilmesini, oradan doğru derslerin çıkartılmasını, hata ve eksikliklerin bulunup, nedenlerinin ortaya çıkartılıp, nedenleriyle birlikte bu hata ve eksikliklerin aşılmasını, böylece hata ve eksikliklerden arınmış olarak önceki mücadelenin doğru dersleri çıkartıp, özümsemiş olarak yeni mücadele süreçlerine yönelip, kendini daha iyi eğitmiş, hazırlamış olarak, daha başarılı devrimci pratik yürütme anlamında bunu yaptı. Bu bir çizgi olarak gelişti, derinleşti. Gerçekten de PKK’yi her türlü zorluğu yendirten, engeli aştırtan, her türlü sorunu çözmesini sağlatan temel çizgi oldu bu. Bunu herkes bilmeli, eleştiri-özeleştiriyi önemsemeliyiz. Kendimizi geliştirmenin, yaratmanın yegane yolu-yöntemi bu. Özgürlük gücünü harekete geçirmenin yöntemi bu.”

PARADİGMA BOYUTUNDA DEĞİŞİM

Bu eleştiri-özeleştiri sürecinin paradigmasal boyutta değişimini ise Kürt Halk Önderi’nin İmralı’da yaptığını, böylelikle de araç ve amaç çelişkisini ortadan kaldırdığını kaydeden Kalkan, PKK’yi devlet ve iktidar endeksli bir parti olmaktan çıkartarak, demokratik toplum odaklı bir parti haline getirdiğini söyledi. Kalkan, sözlerini şöyle sürdürdü: “PKK adına eleştiri-özeleştiri dedi ama tüm ezilenler adına, tüm özgürlük ve eşitlik hareketleri, demokrasi ve sosyalizm hareketleri adına aslında bir tarihsel özeleştiri vermiş, değişim ve dönüşüm yaşamış oldu. Bunu Önderlik gerçekleştirdi. PKK de 15 yıldır bunu anlamaya, özümsemeye çalışıyor. Bu temelde kadrolar kendini yenilemeye, değişim-dönüşüme uğratmaya, yeni PKK’nin militanları haline getirmeye çalışıyor. Kendilerini bu temelde örgütleyerek, toplumsal harekete, özgürlük hareketine öncü kılmaya çalışıyorlar. Bu düşünceyi de bütün insanlığa yayıyorlar. Bu da bizim için temel bir görev.”

KADIN KURTULUŞ İDEOLOJİSİ

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü vesilesiyle kadın özgürlüğü için yürütülen mücadeleleri selamlayan PKK Yürütme Komitesi Üyesi Kalkan, bu konuda şunları söyledi: Kadınların bilinçlenip, örgütlenerek böyle bir mücadeleye girmeleri, toplumu eğitip böyle bir mücadeleye çekmeleri gerçekten de heyecan veriyor, umut veriyor. Kadını özgürleştiren, geliştiren her türlü çaba en değerli çabadır. Parti olarak biz bunu doğru buluyoruz, bu çabayı kendi çabamız olarak görüyoruz. Önder Apo dedi, kadın özgürlük çalışmam, kadını eğitme ve örgütleme çalışması devrimci-sosyalist çalışmanın en anlamlı ve değerli olanıdır. Kadın özgürlük çizgisine böyle yaklaştı. Biz bu temelde bir Hareketiz. PKK ve PKK ile oluşan Kadın Özgürlük Hareketi, özgür kadın devrimini geliştiriyor. Bunu sadece bazı şiddet uygulamalarına karşı mücadele, bazı kadın kazanımlarını elde etmek için mücadelenin çok ötesine geçiriyor. Önder Apo jineolojiyi tanımladı, kadın özgürlük bilimi, özgür kadın gelişimi nasıl olur, özgür kadın etrafında özgür yaşam-demokratik toplum nasıl şekillenir bunları tanımladı ve böylece bir kadın özgürlük ideolojisi oluştu. Kadın kurtuluş ideolojisi, özgürlük çizgisi gelişti. Bu temelde kadın örgütlenmeleri ortaya çıktı. PAJK, KJK, YJA STAR örgütlülüğü, her düzeyde demokratik kitle örgütlenmeleri anlamında, her düzeyde özgür ve demokratik kadın örgütlülüğü ve mücadelesi ortaya çıktı.

KADIN ÖZGÜRLÜK DEVRİMİNİN BAŞLANGICI

Kürdistan’da bu oldukça gelişti. Kürt kadınlarının böyle bir mücadeleye çok daha bilinçli, örgütlü, öncü düzeyinde katılmaları ortaya çıktı ki bu Kareketimizi çok daha önemli, anlamlı kılıyor. Bu gelişmelerin hepsi PKK ile bağlantılı tabi. Önderliksel çıkışla bağlantılı, PKK’nin kuruluşu ile bağlantılı. Bütün Kürdistan’daki kadın özgürlük ideolojisi bilinç olarak, örgütlülük olarak, eylem olarak Önder Apo’nun ve PKK’nin yürüttüğü mücadele ile ortaya çıkan kadın özgürlük gelişimi oldu. Dolayısıyla PKK’nin kuruluşu kadın özgürlük devriminin başlangıcıdır. PAJK öncülüğü, örgütlülüğü PKK ile birlikte var olan, PKK kurucuları içerisinde Sara yoldaş vardı, temellerini orada bulan bir kuruluş, gelişme. Bu da oldukça anlamlı, heyecanlı.

27 KASIM İLE 25 KASIM’IN BÜTÜNLÜĞÜ

25 Kasım’ı, en iyi temsil eden PKK gerçeğidir. Onu devrimsel düzeye vardırıyor. 27 Kasım’da PKK’nin kuruluşu ile 25 Kasım’da kadın üzerindeki şiddet ile mücadele aynı anlamı ifade ediyor. Aynı anlayışın, arayışın birer parçası oluyor. Dolayısıyla bir bütündürler. Birleştirmek gerekli. PKK’nin kuruluşu, kadın üzerindeki şiddete karşı mücadelenin Kürdistan’da başlangıcıdır. Ve şimdi bu büyük bir özgürlük devrimi haline geldi. Kadın özgürlüğüne dayalı yeni bir demokratik toplumun, demokratik ulusun inşası düzeyine geldi. Bunlar 27 Kasımlarla oldu. Dolayısıyla 27 Kasım ile 25 Kasım’ın böyle bir bütünlüğü var. Bu da mücadelenin gelişimiyle ortaya çıktı.”

BAYRAM COSKUSUYLA KUTLAMA

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan, Kürt Halk Önderi Öcalan’ın “PKK ile yaşam bayram gibidir” sözünü hatırlatarak, şöyle konuştu: “Bir bayram coşkusunda, havasında yaşamak, kutlamak, sahiplenmek, daha coşkulu, dinamik olmak gerekli. 27 Kasım’ı hafife almamak lazım. PKK’nin kuruluşunu doğru anlamak gerekli. Önderlik gerçeğinin Kürt tarihi açısından, insanlık tarihi açısından ne anlama geldiğini bilince iyi çıkartmalıyız. Bu da daha fazla coşku, heyecan vermeli, moral vermeli. PKK bir moral, coşku hareketidir. Daha güçlü olmalı. Haftalarca, günlerce büyük bir coşku içerisinde parti bayramımız kutlanmalı. Bu bir diriliş bayramı. Yeniden doğuş bayramı. En büyük özgürlük bayramı. Milat nasıl kutlanıyor yıl dönümü olarak, Kürt’ün miladı da bu. Özgürlük miladı bu. O halde kendi miladımızı doğru anlayalım, ona doğru sahip çıkalım.”

GÜMBÜR GÜMBÜR YIKILIYORLAR

43. yıla hamleyle girdiklerine dikkat çeken Kalkan, şunları söyledi: “Tecride, işgale, faşizme karşı mücadele, Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü temelinde Özgür Kürdistan, Demokratik Türkiye ve Ortadoğu yaratma mücadelesiyle. Bir hamle halindeyiz. Dikkat edelim, sömürgeci-soykırımcı-gericiliğin planlı saldırılarını kırdık. Zulmün sarayları gümbür gümbür yıkılıyor. Faşist düzenler devriliyor. Faşist şefler yıkılıp gidiyor, tarihe gömülüyor. Her türlü baskı ve zulüm ortadan kalkıyor. Çünkü 42. yılda büyük bir direniş yürüttük biz. Öyle ki bu sadece ulusal direniş olmadı, bölgesel ve küresel bir direniş oldu. İşte küresel düzeyde etkisi var. ABD seçimleri üzerinde etkisi oldu. Tayyip-Bahçeli faşist diktatörlüğü artık bir depremde sarsılır gibi sarsıntı halinde, ne zaman düşecek herkes onu bekliyor. Kürt işbirlikçiliği ciddi bir darbe yedi, deşifre oldu, teşhir oldu. Biz onları bozduk.

DAHA GÜÇLÜ SAVAŞACAĞIZ

Buna karşı 43. yıla İmralı sistemini parçalamak, AKP-MHP faşizmini yıkmak, Kürt Halk Önderi’nin fiziki özgürlüğü temelinde özgürlük devrimini daha büyük zaferlere taşımak hedefiyle girdiklerini vurgulayan PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan, şunları ekledi: “İddiamız büyük, coşkumuz büyük. Bunu mutlaka başaracağız. 43. yıl hedefimiz faşizmin yıkılmasıdır. Bu da İmralı işkence ve tecrit sisteminin parçalanması olacak, Türkiye’deki demokratik devrim düzeyindeki demokratik gelişme Kürdistan’ı özgür, Ortadoğu’yu demokratik kılacak. Hedefimiz bu, bunu 43. yılda gerçekleştireceğiz. Parti öncülüğü olarak, kahraman gerilla mücadelesi olarak, kadın ve gençlik hareketimiz olarak, bir bütün halk olarak, dostlarımız olarak elbirliği halinde bu, insanlığın başına bela olmuş DAİŞ’i, ÖSO’yu, El-Kaide’yi yaratmış olan AKP-MHP faşizmini yıkacak, tarihe gömeceğiz. Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü sağlayacağız. Kürdistan’ı özgür, Türkiye ve Ortadoğu’yu demokratik yapacağız. Hedefimiz budur. Bu temelde daha güçlü savaşacağız ve daha büyük başaracağız. Bunu ifade ediyor, bu temelde bir kere daha Önder Apo’nun, yoldaşların, halkımızın ve dostlarımızın parti bayramlarını kutluyor, 43. PKK yılında herkese üstün başarılar diliyorum.”