Karayılan: AT4, silah piyasasında satılıyor

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Karayılan, piyasadan satın aldıkları AT4 silahı için Erdoğan'ın 'ABD YPG'ye, YPG de PKK'ye verdi' iddiasının külliyen yalan olduğunu söyledi.

Temel karakteri Kürt düşmanı ve yalancılık olan Türk devlet erkinin, Öcalan'ın paradigmasının Kuzey Kürdistan'ı aşmasını kabullenmediğini belirten Karayılan, İsveç malı AT4'ün ne Amerika'nın elinde olduğunu ne de Amerika ya da başka bir güç tarafından YPG'ye teslim edildiğini, dolayısıyla YPG tarafından kendilerine verilmesinin imkansız olduğunu söyledi. Karayılan halen piyasada olan bu silah temin etmenin kolay olduğunu, hatta pahalı olduğu için alımını azalttıklarını belirtti.

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan, PKK'nin kuruluş yıl dönümü ve güncel gelişmelerle ilgili Stêrk TV’ye yaptığı değerlendirmelerde, Türk devletinin Rojava (Batı Kürdistan) yalanları, AT4 silahıyla ilgili manipülasyonu ve Öcalan'ın Kuzey Kürdistan'ı aşan realitesi üzerinde de durdu.

Türk devletinin üzerinde en fazla yalana başvurduğu yerin Rojava olduğunu belirten Karayılan, daha bir süre önce PYD Eşbaşkanı ile oturup YPG ile görüşmeler yaptıklarını ve YPG'nin yardımıyla Süleyman Şah Türbesini naklettiklerini hatırlatan Karayılan, ancak çıkarları doğrultusunda 'terör örgütleri' demeye başladıklarını söyledi. Çünkü AKP yönetimindeki Türk devletinin hem Kürt düşmanı hem de yalancı olduğunu vurgulayan Karayılan, tüm bu yalanların içe dönük de olduğunu belirtti.

İSVEÇ MALI AT4 SİLAHI MESELESİ

AT4 silahı, yani roket meselesini örnek veren Karayılan, şöyle izah etti: "Bildiğim kadarıyla İsveç malı bir silah ve ne Amerika'nın elinde var ne de Amerika ya da başka bir güç tarafından YPG'ye teslim edilmiş bir silah. YPG, elinde bulunmayan bir silahı bize nasıl teslim edebilir? Bu roket YPG'de bulunmuyor ve kimse onlara böyle bir silahı teslim etmiş değil. Ancak elimizde mevcut. Nereden getirdik? Piyasa da var. Piyasada her türlü silahı bulmak mümkün, biz de kendimize temin ettik. Nasıl ki tüm silahlarımızı piyasadan alıyorsak AT4 silahını da piyasadan temin ettik ve hala piyasada satılıyor. Hatta fiyatı biraz fazla olduğu için kısmen satın alınmasını azalttık. Ancak Türk Cumhurbaşkanı ile bakanları, 'Bu silah ile Çeman karakoluna saldırı gerçekleştirdiler. Bu silahı Amerika YPG'ye, YPG de PKK'ye verdi. İşte belgeleri' diyorlar. Belge dedikleri de tamamen yalan, herhangi bir dayanağı yok. Amerika da tüm dünya da bu silahın YPG olmadığını iyi biliyor. Doğru-yanlışı dinlemeden, herşeyi kendi çıkarı için dile getiren bir Türk devleti yapılanması var. Her türlü yalanı dile getirerek herkesin bunu kabullenmesini istiyor. Birçok konuda bu tür temelsiz yalanları dile getiriyor."

ÖCALAN PARADİGMASININ GÜCÜ

Karayılan, Türk devletin anlamak istemediği gerçeği şöyle anlattı: "Önder Apo tüm Kürdistan, hatta Ortadoğu'nun geneli ve dünya için yeni bir paradigma sundu. Kürdistan'da buna dayalı partiler kuruluyor. Önder Apo'nin ideolojisi ve düşüncesi temelinde ortaya çıkan her parti, PKK değildir. Apocu olabilir, ancak PKK'nin kendisine özgü program ve sistemi var. Yarın Arabistan'da da Apocu bir partinin kurulması mümkün. Bildiğim kadarıyla Arjantin gençliği de Önder Apo'nun düşünce ve fikirleri doğrultusunda parti kurmak istiyor. Bunların hepsi PKK'li mi sayılacak? Hayır. Gerçeklik şudur; Önder Apo çağdaş bir önder olarak Kürdistan sınılarını aşmış. Batı Kürdistan (Rojava) halkı da Önder Apo'yu yakından tanıyor. Önder Apo'yu direkt tanıyan, onun fikirleri doğrultusunda çalışma yürüten, örgüt kuran ve mücadele edenin PKK ile organik herhangi bir bağı bulunmuyor, bulunması da gerekmiyor. Bazı siyasi sebeplerle mevcut durumdan kaynaklı aramızda mesafe de var. Gerçeklik bu ama Türk devlet yetkilileri, herşeyi kendi istedikleri gibi yürüterek sonuç almak istiyor."

Karayılan'ın Efrin'e ilişkin değerlendirmeleri;