Kavala: Kendimi duruşmadan çıkmış gibi hissetmiyorum

İş insanı Osman Kavala’nın tahliye edilmemesine tepki gösteren eşi Ayşe Buğra Kavala, hukuksuzluğun geldiği noktayı, “ Kendimi duruşmadan çıkmış gibi hissetmiyorum” diyerek özetledi.

Birleştirilen Gezi ve çArşı dosyaları davasında yargılanan iş insanı Osman Kavala’nın yargılandığı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuklamaya devam kararı verildi. Duruşma 26 Kasım gününe ertelendi. Çok sayıda yabancı heyet tarafından izlenen duruşma sonrası, Kavala’nın eşi Ayşe Buğra Kavala, avukatı Deniz Tolga Aytöre ve CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu adliye önünde açıklama yaptı.

‘HUKUKİ GARABET!’

Duruşmayı değerlendiren Kavala’nın avukatı Aytöre, Türkiye yargısının bugün de özgür kalamadığını belirterek sözlerine başladı. Yaşananların müvekkili Osman Kavala kadar yargı için de üzüntücü verici olduğunu ifade eden Aytöre, özellikle birbiriyle irtibatlı olmayan dosyaları birleştirilerek kitlesel ve kaotik yargılamalar oluşturduğuna dikkat çekti. Hakkında hiçbir suç unsuru, suça konu eylem bulunamayan Kavala’nın bu tür dosyalarla tutukluluğun sürdürmeye çalışılması ve dosyaların birleştirilmesinin hukuki bir garabet olduğunu vurgulayan Aytöre, “ Osman Kavala’ya bir suç aranıyordu uzun yıllardır. Ancak hâlâ bulunamıyor, hâlâ bir eylem tespit edilemiyor ve hâlâ hangi somut delile hangi suçu işlendiği ortaya konulmuyor. Ama bunların soyut gerekçeleri her celse tutukluluğun devamı olarak yansıyor. Üzgünüz, çünkü aklımızı, vicdanımızı ve adalete olan güvenimizi her geçen gün daha da yitiriyoruz. Bundan sonra mücadelemize devam edeceğiz” dedi.

‘KENDİMİ DURUŞMADAN ÇIKMIŞ GİBİ HİSSETMİYORUM’

Osman Kavala’nın eşi Ayşe Buğra Kavala da, hukuksuzluğun vardığı noktayı, “Ben kendimi bir duruşmadan çıkmış gibi hissetmiyorum” diyerek özetledi. İddia makamının hiçbir şeyi merak etmediğini, soru sormadığını gördüğünü ve bunun kendisini şaşırttığını ifade eden Kavala, Bu davanın iddianamesini hazırlayan savcıların kendisini sorguya çekmemiş olmasını anlamıyorum. Avukatlar devamlı olarak hangi somut delil ve eylemden söz edildiğini soruyor. Her seferinde aynı yanıt veriliyor: Tutukluluğun devamına. Beni endişelendiren bir şey var. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tahliye edilmemesi halinde uygulanacak yaptırımlarla ilgili açıklama yaptı. Bu sadece yakınları için değil bu ülke için üzerine düşünülmesi gereken bir şey.”

‘TÜRKİYE’DE YARGI KURUMU YOK!’

Duruşmayı izleyen CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise, Türkiye yargı tarihinde bu kadar da olmaz dedirten ne varsa Gezi ve Osman Kavala davasında olduğunu vurguladı. Türkiye’de yargı kurumun olmadığının altını çizen Tanrıkulu, şöyle konuştu: “ Türkiye ‘de yargı kurumu yok. Yargının ve Çağlayan Adliyesi’nin , Kara Yolları Genel Müdürlüğü’nden bir farkı kalmadı. Doğrudan doğruya yürütme organına bağlı bir yargı kurumu var. Dolayısıyla buradan hukuk çıkmıyor. Niye çıkmıyor? Çünkü Osman Kavala’yı tutuklatan Recep Tayyip Erdoğan’dır. Çünkü Erdoğan’ın, anayasada verilen üç sıfatın dışında başka bir sıfatı daha var o da Türkiye’nin başsavcısı ve başyargıcı sıfatı. Mesele bu. Yoksa Avrupa Konseyi’nin takibi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ( AİHM) kararına rağmen, Kavala’nın tahliye olmamasının nedeni budur. Bu nedenle de Türkiye, AİHM’in tarafından Osman Kavala davasında iki kez mahkum edilmiştir. Ama buna rağmen tahliye edilmiyor çünkü mesele Türkiye’de yargı kurum olarak olmamasıdır.”