Kaya: Bağcılar'ı yaşanabilir bir ilçe yapacağız

HDP Bağcılar Belediyesi Eşbaşkan Adayı Hüda Kaya, AKP'nin din sömürüsü ve kadın düşmanlığının laboratuvarının Bağcılar olduğunu söyledi. Kaya, "Beka sorunu olan iktidara en büyük cevabı 31 Mart’ta halk verecek" dedi.

HDP Bağcılar Eşbaşkan Adayı Hüda Kaya, Bağcılar ilçesinin iktidarın hem din sömürüsü hem de kadınları köleleştirme üzerinden ülkede uyguladığı genel politikanın bir laboratuvarı haline getirildiğine dikkat çekti. HDP olarak yerleştirilmek istenen bu zihniyeti değiştirmek ve Bağcılar’ı yaşanabilir, huzurlu bir ilçeye dönüştürmek için yola çıktıklarını kaydeden Kaya, ANF’ye değerlendirmelerde bulundu.

‘28 ŞUBAT’TAKİ ZULÜM BU DÖNEMDE TÜM TOPLUMA YÖNELDİ'

Bağcılar’da peş peşe seçim büroları açan HDP Bağcılar Belediyesi eşbaşkan adayları Hüda Kaya ve Medeni Andok, büyük ilgi görüyor. HDP’de üç dönemdir milletvekili olan Hüda Kaya, büyük coşku ve umutla seçim çalışmalarını yürüttüklerini vurguladı. 28 Şubat mağdurlarından da olan Kaya, çocuklarıyla birlikte hapis yattı, idam ile yargılandı. Bugün iktidar ve yanlılarının en çok sömürdüğü alanlardan biri haline gelen 28 Şubat’ta direnişin esas olarak kadınların verdiği mücadeleye dayandığını belirten Kaya, “28 Şubat döneminde, başörtülü-başörtüsüz 10 binlerce kadın kendi hayatları ve iradelerine konulmak istenilen ipoteğe, dayatılan yasaklara, hak gasplarına karşı mücadele verdi. Elbette bu süreçte büyük bedeller de ödendi. Ben ve ailem de bu bedelleri ödeyenler arasındaydık. 3 kızım ve 2 oğlumla birlikte defalarca gözaltına alındık, baskına uğradık, Terörle Mücadele Şubesi’nde sorgulandık, hapsedildik, idam ile yargılandık ve yıllarca bir cezaevinden diğerine dolaştırıldık” dedi.

'SARAY VE SALTANATA KARŞI OLANA LİNÇ'

28 Şubat döneminde Mazlum-Der üyesi olan Kaya, hem insan haklarıyla hem de ezilen halklarla ilgili önemli çalışmalara imza attı. O dönemde başörtülü kadınlar üzerine uygulanan adaletsizlik ve zulmün gelinen noktada toplumun bütün kesimlerine yöneldiğine işaret eden Kaya, bugün saray ve saltanat zihniyetine yandaş olmayan, yapılan zulümleri eleştiren ve muhalefet eden tüm kesimlerin 28 Şubat döneminden binlerce kat daha ağır bedeller ödediğine dikkat çekti. Saray ve saltanata karşı çıkan herkesin hem savundukları düşünce hem oy verdikleri partilerle birlikte terörize edildiğini vurgulayan Kaya, “Topyekûn bir linçle karşı karşıyayız. Partili-partisiz ayrımı bile yapılmadan herkes ülkede otomatikman ‘terörist’ diye yaftalanıyor. 28 Şubat’ta, ‘Herkese adalet, başörtülüye özgürlük’ dediğimiz için hedef oluyorduk, bugün ise ‘Herkes için barış’ diye haykırdığımız için ‘terörist’ ve ‘bölücü’ ilan ediliyoruz. Ben bir Müslüman kadın olarak sadece HDP’li kimliğim var diye, Kuran’daki ayetlerle barışı anlattım diye hakkımda ‘örgüt propagandası’ yapma iddiasıyla dokunulmazlığım kaldırılması yönünde fezleke hazırlandı ve davam hala devam ediyor” diye konuştu.

‘BAĞCILAR AKP SÖMÜRÜSÜNÜN LABORATUVARI’

Belediye Eşbaşkanlık adaylığının kendisi için de güzel bir sürpriz olduğunu dile getiren Hüda Kaya, İstanbul’un en yoğun ilçelerinden biri olan Bağcılar’dan belediye eşbaşkan adayı olmanın kendisini çok heyecanlandırdığını ifade etti. Kaya, Bağcılar’ın İstanbul ‘un en önemli iş merkezi alanına sahip olmasına rağmen, işsizliği, yoksulluğu, eğitimsizliği, uyuşturucuyu ve suç oranını en fazla barındıran ilçelerden biri olduğuna dikkat çekti. AKP iktidarının izlediği kadın düşmanı politikalar nedeniyle ilçede özellikle kadınların güvencesiz ve eğitimsiz bırakıldığını belirten Kaya, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım’ın birkaç gün önce yaptığı bir konuşmayı anımsatarak, şöyle konuştu: “Ülkede başbakanlık, meclis başkanlığı yapmış olan Binali Yıldırım birkaç gün önce yanında eşi oturduğu halde kadınlara yaptığı bir konuşmada, ailedeki huzur formülünü, ‘İtaat et rahat et’ diye açıklayabildi. İşte bu söylem ve öne sürülen bu sözde formül bu iktidarın hem inanç sömürüsü hem de kadınları köleleştirme zihniyeti üzerinden izlediği politik duruşun resmidir. Üç dönemdir AKP’nin yönettiği Bağcılar’da tam da bu yaşanıyor. Bağcılar ilçesi, bu iktidarın ülkede hem din sömürüsü hem de kadınları köleleştirme üzerinden uyguladığı genel politikanın laboratuvarı gibi. ‘İtaat et rahat et’ sadece kadınlara değil tüm halka yönelik bakış açıları. 7 Haziran seçimleri sonrası 1 Kasım’da ‘ya kaos ya istikrar’ söylemiyle nasıl insanları korku paranoyası içinde tekrar seçime götürdüyseler şimdi de ‘itaat et rahat et’ diye özetledikleri genel yaşam perspektiflerini halka dayatıyorlar. Bu, halklar nezdinde ‘saraya itaat et rahat et’, kadınlar nezdinde de ‘eril düşünceye, erkeğe itaat et rahat et’ dayatmasıdır.”

‘BAĞCILAR’I YAŞANABİLİR BİR İLÇEYE DÖNÜŞTÜRECEĞİZ'

HDP olarak bu zihniyete karşı yıllardır mücadele ettikleri için hedef gösterildiklerinin altını çizen Kaya, Bağcılar’da da yerleştirmek istenilen bu zihniyeti değiştirmek ve kadınlara, çocuklara, gençlere, emekçilere, işçilere sahip çıkmak için aday olduklarını vurguladı. Her yeri betonlaşmış çarpık bir kentleşmenin hakim olduğu Bağcılar’ı herkesin rahat nefes alabildiği, huzurlu bir ilçe haline getirmek için yola çıktıklarını ifade eden Kaya, şunları kaydetti: “Bağcılar’da çocukların oynayabileceği bir park, bir alan, bir yeşillik dahi yok. Kadınların, çocukların güvenli yürüyebilecekleri kaldırım da yok. Her taraf terk edilmiş araçlarla dolu. Esnaf mağdur, dükkanının önü kapalı, yaya mağdur, yolda yürüyecek kaldırım yok. Her yer beton yığını, otopark yok. Düşünün ki insanlara araç satıyorsunuz ama koskoca ilçede araçları park edebilecek otopark yok. İşte biz bu çarpık ve ranta dayalı kentleşmeyi sonlandırmaya talibiz. Bağcılar’ı A’dan Z’ye yaşanabilir bir ilçeye dönüştürmek üzere projeler geliştirmeye geliyoruz.”

‘SARAYIN BEKA SORUNU VAR'

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın HDP’yi kriminalize etmeye yönelik açıklamalarına da tepki gösteren Kaya, dayatılan bu kutuplaşmaya en güzel cevabı halkın vereceğini vurguladı. Bu zihniyetin her seçim döneminde gerilim siyaseti üzerinden yapay gündemler oluşturduğuna ve halkı korku yönetimiyle kendilerine mahkûm etmeye çalıştığına işaret eden Kaya, bunun boş bir çaba olduğunu; halkın artık bu algı yönetimini çözdüğünü vurguladı. Kaya, iktidarın pozitif anlamda ülkeye vadedeceği hiçbir şey bırakmadığı için insanları ancak korku ile yönetmeye çalıştığını belirtti. Bu seçimde de beka sorununu bir slogan haline getirdiklerini hatırlatan Kaya, “Türkiye halklarının beka diye bir sorunu yok. Bu ülke AKP’den başka seçeneksizliğe de mahkûm değil. Beka sorunu olanlar tamamen saray ve saltanat taraftarlarıdır. Evet, bu iktidarın bir beka sorunu var ama AKP demek ülkenin geleceği demek değildir; sarayın bekası demek bu halkın geleceği demek değildir. Bu halkı sömürenlere, emeğini, inancını istismar edenlere, şiddeti, savaşı, kanı dayatanlara halkımız 31 Mart’ta en güzel cevabı verecek” dedi.