Amed ve Batman'da kayıp yakınları, kayıpların akibetini sordu

İHD ve kayıp yakınları 508'incisini düzenledikleri eylemlerinde, 1 Kasım 1996’dan bu yana haber alınamayan Şirin Bayram'ın akıbetini sorulurken, Batman'daki eylemde ise 1994'den bu yana kendisinden haber alınamayan Resul Saçan'ın hikayesini anlatıldı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi ve kayıp yakınları tarafından "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" sloganıyla her hafta gerçekleştirilen eyleminin 508'incisi düzenlendi. İHD Amed Şubesi Konferans Salonu'nda düzenlenen eylemde, "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" yazılı pankart ile kayıpların fotoğrafları açıldı. Eyleme, CHP Amed İl Başkanı Mehmet Sayın, insan hakları savunucuları ve kayıp yakınları katıldı. Basın açıklamasını İHD Amed Şube Sekreteri Yüksel Aslan Acer okudu.

Eylemde bu hafta Kulp ilçesine bağlı Demirci köyünde 1 Kasım 1996 günü gözaltına alınan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Şirin Bayram'ın akıbeti soruldu.

Açıklama öncesi kısa bir konuşma yapan, İHD Kayıplar Komisyon üyesi Adnan Orhan, Valiliğin almış olduğu yasak kararını hatırlatarak, daha önce Koşuyolu Parkı'nda yaptıkları basın açıklamasını 9 haftadır İHD şube binasında gerçekleştirmek zorunda kaldıklarını belirtti. İHD ve kayıp yakınları olarak birçok kez keyfi uygulamalara maruz kaldıklarını belirten Orhan, tüm baskı ve dayatmalara karşın hakikat mücadelesinden vazgeçmeyeceklerini ifade etti.

'KAYIP YAKINLARININ ACILARINI PAYLAŞIYORUZ’

Daha sonra söz alan İHD Amed Şube Sekreteri Yüksel Aslan Acer, eylemlerinin 508'inci haftaya ulaştığını belirterek, kayıp faillerinin akıbeti aydınlatılmadığı sürece eylemlerini sürdürmeye devam edeceklerini kaydetti. Kayıp Şirin Bayram'ın annesinin 508'inci eylemde kendileri ile birlikte olduğunu belirten Acer, "Şirin Bayram'ın annesini ve tüm kayıp yakını annelerimizi yürekten öpüyor ve açılarının paylaştığımızı belirtmek istiyorum" diye konuştu.

Acer, daha sonra Kulp ilçesi Demirci köyünde 1 Kasım 1996 günü gözaltına alınan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Şirin Bayram’ın hikayesini paylaştı.

‘ŞİRİN BAYRAM’IN HİKAYESİ’

Şirin Bayram'ın 15 Ağustos 1978 tarihinde Kulp'un Demirli köyüne bağlı Bira Zeyna mezrasında doğduğunu belirten Acer, Bayram’ın 1994'te devlet baskısı ve koruculuk dayatması sonucu ailesi ile birlikte köylerinin yakıldığını ve göçe zorlandıklarını aktardı. Acer, Bayram’ın 1996 yılının Kasım ayında köyde yaşamakta olan amcası İhsan'ı ziyaret etmek üzere yola çıktığını, sık sık yaşanan operasyonlardan dolayı gece "tehlike arz edebilir" diye Bira Zayna'ya ertesi sabah gidebileceğini düşünerek akrabası olan Ramazan Tekin'in evinde misafir olarak kaldığını hatırlattı.

Acer, Bayram’ın hikayesini anlatmaya şu şekilde devam etti: "O gece saat 23.00-24.00 sularında Kulp korucuları ve askerlerin yaptıkları baskında ev sahibi Ramazan Tekin ve misafiri olan Bayram’ı aldılar. Ramazan Tekin ve Şirin Bayram’ın gözaltına alındığı esnada ev sahibi Hazal Tekin'in (Ramazan Tekin'in eşi) 2 korucuyu Fettah ve Cumali isimli kişiler olduğunu ve onları tanıdığını söyler. Aynı günün sabahında Hazal Tekin, Bayram’ın amcası olan İhsan'a haber vermek üzere sabah erkenden saat 07.00 gibi Bira Zeyna mezrasına giderek Şirin'in amcasına Kulp korucularının ve askerlerin Bayram ve Tekin’in gözaltına aldıklarını haber verir.

İhsan Bayram’ın, Kulp karakoluna giderek gözaltındaki Şirin Bayram’ı için tanıdığı koruculardan korucubaşı Hüseyin ve Mustafa Bulut'tan, Şirin Bayram hakkında bilgi vermelerini ister. Mustafa Bulut’tan, amcasına İhsan Bayram’a burada kalıp kendisinden haber beklemesi gerektiğini söyler. Ertesi gün öğlen saatlerinde Mustafa Bulut, İhsan Bayram'a ulaşarak Şirin Bayram'ın Kulp karakolunda olduğunu, onu gördüğünü, onunla konuştuğunu ve Şirin Bayram’ın gözlerinin bağlı olduğunu belirtti. Mustafa Bulut, Şirin Bayram ile arasında geçen diyalogda; Ramazan Tekin ile aynı gece gözaltına alındığını ve ailesine haber vermesini istediğini söyler. Aynı günün gecesinde Mustafa Bulut, Kulp karakoluna çağrılarak Şirin Bayram'ı gördüğünü söylememesi için tehdit edilir ve şiddet görür. Ertesi gün sabah saatlerinde 08.00 gibi Şirin Bayram’ın amcası İhsan Bayram’ın yanına giderek Şirin Bayram’ı hiç görmediğini ve Kulp karakoluna hiç gitmediğini söyler. Ailenin tüm arama çabalarına rağmen Şirin'den bir daha haber alınamaz."

 Açıklama, kayıp yakınlarının gerçekleştirdiği oturma eylemi ile sona erdi.

BATMAN’DAKİ EYLEMDE RESUL SAÇAN’IN HİKAYESİ ANLATILDI

Batman'daki kayıp yakınları da 414'üncü hafta eylemi için İHD Şubesi'nde bir araya geldi.

"Kayıplar bulunsun failler yargılansın" pankartının açıldığı eylemde, gözaltında kaybettirilenlerin yanı sıra Sur’da katledilen Amed Barosu Başkanı Tahir Elçi'nin fotoğrafı taşındı. Eyleme, Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP) üyesi avukatlar, kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları katıldı.

Eylemde konuşan ÖHP üyesi Av. Mesut Aydın, "Gülistan Caddesi'nde her hafta yapılan eylemler hukuksuzca yasaklanmış ve bu yasağında derhal sona erdirilmesini istiyoruz" diye konuştu. Aydın, 1994'den bu yana kendisinden haber alınamayan Resul Saçan'ın hikayesini anlattı. Aydın, baba Halit Saçan'ın 1998 yılında İHD'ye başvuru yaptığını belirterek, Saçan’ın 9 Ağustos 1994 tarihinde Aydınlıkevler Mahallesi'nde bulunan kendisine ait olan kasap dükkanını kapattıktan sonra eve dönmek üzere bisikletine bindiğini ve yolda giderken birkaç kişi tarafından zorla durdurularak kaçırıldığını söyledi. Saçan’ın kaçırılmadan bir hafta önce evine iki sivil polisin geldiğini ve kendisinin ne iş yaptığını, neyle meşgul olduğunu sorduklarını belirten Aydın, “Saçan’ın babası, kasap olduğunu söylemiş. Polislerden biri kendisine ‘insan kasabı mısın yoksa hayvan kasabı mısın?’ diye sormuş. O da hayvan kasabı olduğunu söylemiş. Yaklaşık bir hafta sonra da kaçırılmıştır" dedi.

Baba Saçan'ın resmi olarak yaptığı başvurulara rağmen oğlundan haber almadığını belirten Aydın, "Hizbullah örgütü tarafından kaçırılan ve serbest bırakılan Fahrettin Tan’ın verdiği bilgilere göre Batman’a bağlı Zorava köyünde, Aziz Önlük, Hasan Önlük ve İlhami Önlük’ün birlikte kaldığı ve Aziz Önlük’e ait evin altındaki sığınakta Resul Saçan, Zeynel Kürsep, Mahmut Demirer, İsmail Ağaya, Hacı Selim’in oğlu ile birlikte kalmışlar. Bu sığınak devlet güçlerince 1998 yazında ortaya çıkarılmış ancak Resul Saçan'dan haber alınamamıştır" diye bilgi verdi.

Konuşmaların ardından beş dakikalık oturma eylemi gerçekleştirildi.